İstanbul’un simge yapılarından İBB mülkiyetindeki bin 500 yıllık tarihi Galata Kulesi, tartışmalı bir şekilde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi.

Geçtiğimiz yıl 13 Mayıs 2019 tarihinde yani İBB’nin kayyum ile yönetildiği dönemde Galata Kulesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İBB’nin uhdesinden çıkarılarak Kule-i Zemin Vakfı adına tescil edilmişti.

İBB’nin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne karşı tapu tescilinin iptali istemi ile açtığı davada tarihi kulenin 3'üncü kişilere devredilmemesi için ihtiyati tedbir konulmuştu. Ana tapu davası sürerken tedbir kararına rağmen tahliye işlemi gerçekleştirildi.

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, yaşanan süreci SÖZCÜ’ye anlattı. Polat bir bölge müdürlüğü ile bir ilçe tapu müdürlüğü arasındaki basit bir yazışma sonucu tarihi Galata Kulesi’nin mülkiyetinin değiştirildiğine vurgu yaparak, istisna bir madde olan Vakıflar Kanunu’nun 30’uncu maddesinin de dayanak yapıldığını söyledi.

Foto: Sözcü/İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat.


“VAKIF YOLU İLE YAPILMADI”

Bu maddenin işletilmesi için söz konusu yapının vakıf yolu ile meydana gelmesi gerektiğine dikkat çeken Polat, Galata Kulesi’nin vakıf yolu ile meydana gelmediğinin altını çizdi.

Polat, “Bu; Osmanlı döneminde şeri hukuk, vakıf hukuku yöntemi ile kurulmuş ve bir vakıf tarafından oluşturulmuş yapı demek. Mesela Süleymaniye Cami, vakıf yolu ile meydana getirilmiştir. Bu maddenin ruhu da 3'üncü kişilere devrolmuş ya da mülkiyetten çıkmış vakıf kültür varlıklarını toparlayıp tekrar Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde koruma amacı taşır” dedi.

“HEYECANLA BEKLİYORUZ”

Polat, tarihi kulenin 6. yüzyılda Bizans döneminde yapıldığını, daha sonra Cenevizliler tarafından 14. yüzyılda tekrar yapılarak bugünkü haline getirildiğini anlattı.

“Biz şimdi Bizans döneminde yapılan Galata Kulesi’nin Osmanlı döneminde bir vakıf tarafından yapılmadığını ispatlamaya çalışıyoruz." dile getiren Polat, "Galata Kulesi’nin 6. yüzyılda yapılmış bir yapı değil de Osmanlı döneminde vakıf yolu ile yapılmış bir yapı olduğu ispatlanacaksa bu dünya tarihini de değiştirecek. Heyecanla bekliyoruz” diye konuştu.

“DAVA BOŞA ÇIKMIŞ DURUMDA”

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tarihi kulenin vakıf yolu ile meydana geldiğine dair bir belge de sunamadığına vurgu yapan Polat, “Galata Kulesi vakıf yolu ile meydana gelmediği için 30. madde kapsamında tapu tescil işlemine konu edilmesi davayı baştan boşa çıkarıyor. Bu keyfi bir işlemdir. Tarih açısından da kültürel miras yönetimi açısından da vakıf hukuku açısından da karşılığı yok. Tahliye işleminin salgın krizi içinde gerçekleştirilmesi, esas tapu davanın hukuki açıdan zayıf olmasından kaynaklanıyor” dedi.

“0 PARA ÇÖPE GİDECEK”

Polat, İBB’nin tarihi kule için önceki dönemde başlayan bir müze projesi bulunduğunu da belirterek “Proje 2016 yılında başlamış, bizim dönemimizde Anıtlar Kurulu’ndan onay aldı. Restorasyon projesine 894 bin 845 TL, müze fikir projesine 75 bin 600 TL ödenmiş. Şu hali ile bu para çöpe gidecek. Şu an tahliye sonrası bakanlığın burayı hemen yarın müzeye dönüştürmesi, bakanlığın korumakla yükümlü olduğu mevzuat hükümleri gereği mümkün değildir. Kuleyi müzeye dönüştürmeye dair başlamış bir plan ve projeleri yok. İBB’yi kuleden çıkarmaya odaklı bir süreç yaşandı” dedi.