CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın çağrısı şöyle:

* Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik iki genç, iki evlat, iki avukat, iki can… Adil yargılanma hakları için Ebru Timtik 218, Aytaç Ünsal ise 187 gündür ölüm orucunda! Onları hep birlikte yaşatabileceğimiz umuduyla size bu mektubu yazıyorum.

* Genç avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik adil yargılanma hakları için başlattıkları ölüm orucunda artık en riskli döneme girdiler. Onları her an kaybedebiliriz.

"ÖLÜME YATIRILDILAR"

* İstanbul Adlı Tıp Kurumu da yaptığı muayene sonucunda, sağlık durumlarının cezaevi koşullarına uygun olmadığına karar verdi. Ancak Adli Tip Kurumu raporuna göre acil tahliye edilmeleri beklenirken, birinci derecede riskli pandemi hastanelerinden, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinin mahkum tecrit koğuşlarında ölüme yatırıldılar.

* Hastane mahkum tecrit koşulları, hapishane koşullarından daha ağır! Dışarıya penceresi açılmayan, tepedeki havalandırma ile aynı havayı döndüren, oksijeni olmayan adeta bir ölüm hücresi. Hijyen koşullarına da uyulmuyor. Doktorlar, hemşireler temizlik görevlileri galoş ve koruyucu önlük kullanmıyor. Gardiyan ve jandarmalar da hastane içinde dolaştıkları ayakkabılarla hücreye girebiliyor.

* Ölümün eşiğindeki insanları uyutmamak için beyaz ışık sürekli açık tutuluyor; gürültü yapılarak, yemek kokularının koğuşa girmesi sağlanarak işkence yapılıyor. Bağışıklık sistemlerinin tamamen çökmesi için koşullar hazırlanıyor. İnsanlık suçu işleniyor!

"TECRİT HÜCRESİ"

* Bu koşullarda tedaviyi kabul etmeyen iki genç insan tecrit hücresinde can çekişiyor.

* Son olarak hastanelerin bilim kurulu da Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in tedavi ve tıbbi takıp istemediklerini ve hastaneden taburcu edilmelerinin gerektiği yönünde rapor vermiştir.

* Çünkü zorla müdahale bir yaşatma yöntemi değildir. Bilimsel raporlara göre de zorla müdahalelerde hiç kimse sağlıklı bir şekilde yaşama dönememiştir. Zorla müdahaleler ya kalıcı sakatlık bırakmış ya da ölümle sonuçlanmıştır.

* Cezaevinde 12 saat olan avukat görüşü de 15 dakikaya indirilmiştir. Yargıtay’ın 1 Haziranda ön incelemeye aldığı dosyalarına ilişkin kararı da adli yargının tatile girmesiyle eylül ayına kalmıştır. Yargıtay üyelerinin tatillerini yapıp dosyayı eylül ayında incelemeye bolca vakitleri var! Ancak Avukat Aytaç Ünsal ve Avukat Ebru Timtik’in artık zamanları kalmadı! Günleri, saatleri, dakikaları sayılı!

"ZAMANIMIZ KALMADI"

* 10 Ağustos Pazartesi günü avukatları ve aileleri İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine hastane raporu ile yeniden tahliye talebinde bulunacaklar.

* Onlar ayrıcalık istemiyor, adil yargılanmak istiyorlar. Adli Tıp Kurumu ve Hastane Bilim Kurulu raporunun dikkate alınarak tahliye kararının verilmesini ve istedikleri koşullarda tedavilerinin sağlanmasını talep ediyorlar.

* Sayın Cumhurbaşkanı, Zamanımız kalmadı! Yargıtay üyeleri karar almadan tatile çıksa da siz yetkinizi kullanın; adil yargılama hakları için ölümü göze alan, bu iki genç avukatı yaşatmak için bir kapı açın. İnsanlık ölmesin, vicdanlar kanamasın…

NE OLMUŞTU?

2017 yılında aralarında Selçuk Kozağaçlı'nın da bulunduğu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlar bürolarına yapılan polis baskını sonucu gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

Yargılama sonucunda mahkeme, 18 avukata “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddialarıyla toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezası vermişti.

Avukat Ebru Timtik'e “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 13 yıl 6 ay, avukat Aytaç Ünsal'a ise 10 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. İki avukat adil yargılanmadıklarını belirterek, adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna başlamışlardı.

Avukatların İstinaf Mahkemesi'nce onanan dosyası şu an Yargıtay'da.