Eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi, Kanal İstanbul ile ilgili hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin, raporu ve partisinin Kanal İstanbul’a bakışını bugün partinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı.

'GELECEK NESİLLERE YÜK'


Açıklanan raporda:

"Proje, çevre, doğal ve yabani yaşam ve tarımdan, su kaynaklarımıza,  afet ve acil durum yönetiminden, uzun vadeli güvenlik ve savunma stratejilerimize, şehircilikten mimariye kadar bütün hayati alanlarda geleceğimizi etkileyecektir. Büyük maddi-manevi kaynakların tahsisi gerektiğinden sonraki nesillerimizin omuzlarına da büyük bir yük bindirecektir."

[old_news_related_template title="Yurt genelinde Kanal İstanbul itirazları" desc="İstanbulluların yanı sıra yurt genelinde binlerce vatandaş Kanal İstanbul projesinin ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporuna karşı harekete geçti. İşte yurttan Kanal İstanbul'a itiraz manzaraları..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/12/30/iecrop/yurt-genelinde-kanal-istanbul-itiraz-kuyrugu-canakkale-1_16_9_1577710737.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/yurt-genelinde-kanal-istanbul-itirazlari-5538975/"]

'MİLLET İRADESİNE GÖRE, PROJE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ'


Bütün yetkililere görüşlerini kamuoyuyla paylaşma sorumluluğunu hatırlatan raporda, "Nihai karar mercilerini yanıltmanın veya suskunluğun millet ve tarih önünde mutlaka hesabı sorulacaktır. Milletin iradesine göre projenin tekrar değerlendirilmesi, gerekirse durdurulması; siyasi erdem, milletimize ve geleceğimize saygı olacaktır" denildi.

"İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi trafiği giderek azalmaktadır. 2007’de 56 bin 606 olan gemi sayısı, 2018’de 44 bine düşmüştür" denilen açıklamada, TANAP ve Türk Akımı boru hatları ile birlikte önümüzdeki yıllarda boğaz trafiğinde artma değil azalma olacağı hatırlatıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1981 yılında patlayan petrol tankeri Independenta'yı hatırlatmasına atıft yapılarak, "Boğazda 1994 yılından beri yangınlı kaza olmamıştır" açıklaması yapıldı.

[old_news_related_template title="AKP'li Bostancı'dan Kanal İstanbul referandumu açıklaması!" desc="AKP'li Naci Bostancı, Kanal İstanbul hakkındaki referandum söylentileriyle ilgili 'Büyük projeleri halka soralım' diye bir eylem olmaz. Başka bir mecra söz konusu olur. Yapacağımız önemli işler için halka gidersiniz; ama bunun da maliyetleri vardır. Bizim sistem yapımız bu şekilde değil. Hükümetler yapar, hesabını da halka verir' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/12/28/iecrop/naci-bostanci-dha_16_9_1577561729.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/akpli-bostancidan-kanal-istanbul-referandumu-aciklamasi-5536410/"]

'KARADENİZ'E SU GEÇİŞİ AZALACAK'

Raporda ayrıca şu açıklamalara yer verildi:

"Montrö Sözleşmesi’ne göre kaptanların Kanal İstanbul’u kullanmaya zorlanmaları mümkün değildir. İstanbul Boğazı’ndan geçen uğraksız gemilerden, sağlık, kılavuz, eskort römorkör ücreti alınmakta ve yıllık ortalama 110 milyon dolar gelir elde edilmektedir. Kanal İstanbul’dan geçiş ücreti, maliyeti hesaba katıldığında bu rakamın çok üstündedir. Makul bekleme yapan hiç bir gemi Kanal’ı tercih etmez. 75-110 Milyar liralık maliyetlerden söz edilen projenin Kanal geçişlerinden tahsil edilecek tutarlarla geri ödenmesi mümkün değildir."

"İstanbul Boğazı’nda Karadeniz’den Marmara’ya üst akıntı, Marmara’dan Karadeniz’e ise dip akıntısı vardır. Kanal derinliği 21 metre olacak, derindeki dip akıntı yoluyla Karadeniz’e su geçişi azalacak, tuz, oksijen, kirlilik dengeleri bozulacaktır. Marmara’da canlılığın yok olup ölü bir deniz haline gelme riski vardır. Eski Haliç’te olduğu gibi sülfür üreyecektir."

'KAYNAKLAR YOK OLUR'

İstanbul’un mevsimsel olarak 19-26 günlük su ihtiyacını tek başına karşılamakta olan ve 55 Milyon m3 yıllık verime, yaklaşık 90 milyon m3 depolama kapasitesine sahip Sazlıdere Barajı'nın yok olacağı açıklanan raporda, "Sahil bandı boyunca gerekli önlemler alınmazsa Terkos Gölü de yok olmakla karşı karşıya kalacaktır.Projeden vazgeçilmemesi halinde en azından İstanbul halkının görüşünü alınıp halkoylaması yapılmalıdır" denildi.