Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK'yı temizlemeyi hedefleyen TSK'nın 2017'de başlattığı geniş kapsamlı operasyon, Pençe, Pençe/Kartal ve Pençe/Kaplan adlarıyla devam ediyor. Terör örgütüne üst üste darbelerin vurulduğu operasyona Barzani hegemonyasındaki IKBY'nin de istihbarat desteği verdiği ileri sürülüyor.

IKBY, desteğin yanı sıra zaman zaman yaptığı açıklamalarla coğrafyasında PKK'dan rahatsız olduğunu da açık açık dile getiriyor. Ancak aynı Barzani diğer taraftan da Suriye'de PKK'nın uzantısı terör örgütü PYD/YPG ile hem iş birliği içinde hem de bu örgütü meşrulaştırma çabasında.

Peki, bir taraftan PKK'ya karşı operasyona destek verdiği iddia edilen, diğer taraftan da uzantısıyla iş birliği içinde olan Barzani'nin hedefi ne? Sorunun yanıtını Sözcü'ye konuşan emekli generaller verdi, önemli uyarılarda bulundu.

"BU ABD'NİN DE İSTEDİĞİ BİR AKTÖR"

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, 2017'de Barzani'nin başta Türkiye olmak üzere çok sayıda ülkenin karşı çıkmasına rağmen bağımsızlık referandumu yaptığını anımsattı.

ABD'nin de referanduma değil ama zamanlamasına karşı çıktığını anımsatan Babüroğlu, Barzani'nin buna rağmen belirlediği tarihte referandumu yaptığını ve cebine koyduğunu dile getirdi.

Barzani'nin hedefinin bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak olduğunu ve son gelişmelerin de lehine olduğunu vurgulayan Babüroğlu, "Suriye'deki olaylar, ABD'nin Irak'ı işgali, ABD'nin İran'a yaptıkları, İsrail'in 100 yılın anlaşması denilen projesi, Arap baharı ve BOP gibi konular Barzani'nin lehinde bazı gelişmeler sağladı. Irak hükümetinin başbakanı değişti. Mustafa el-Kazımi oldu. Bu ABD'nin de istediği bir aktör" dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu


"BARZANİ SURİYE'DEKİ GRUPLARA ÖNDERLİK ETTİ"

Terör örgütü PKK'nın ise TSK'nın kahramanca ve başarılı mücadelesiyle yurt içinde oldukça zayıflatıldığına dikkat çeken Babüroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

* PKK bölücü terör örgütü Sincar'da Mahmur ve Süleymaniye'de var. Buralara yerleşmeye ve güç kazanmaya devam ediyor. Yenilgiden kaçanlar yeni coğrafyalarda tekrar konuşlanmaya devam ediyor.

* Barzani'nin hedefi şu, ABD geçen ay attığı önemli bir adımla, Suriye'deki PYD ile diğer Kürt grupları şemsiye altında topladı, bir araya getirdi. Bunlar Barzani önderliğinde Fırat'ın doğusunda Suriye coğrafyasının yüzde 30'unu kapsayan bir alanı işgal eden PYD ile anlaştı.

* Bu şu demek, bu anlaşma ile ABD, PYD'yi meşrulaştırıyor. ABD, Kürt grupları ile PYD'yi başka bir isim altında sunacak ve 'burada artık terör örgütü yok' diyecek.

"SONRAKİ ADIM BARZANİ'NİN HAYALİ"

Sonraki adımın ise Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyinin bütünleşmesine yönelik olacağına vurgu yapan Emekli Tuğgeneral Babüroğlu, şunları söyledi:

* İşte bu nokta Barzani'nin hayal ettiği bir nokta. Tırnak içinde söylüyorum Güney Kürdistan ve Batı Kürdistan bütünleşecek onların deyimiyle. Bütünleşince Barzani güdümünde olacağı için onun coğrafyası büyüyecek. Barzani bunu çok istiyor.

* ABD ve İsrail çok istiyor. Parçalanmış bir Suriye, ABD ve İsrail'e tehdit olmayan Suriye, tehdit olmayan bir Irak. ABD'nin kontrolünde bir bağımsız Kürdistan bölgesi. Daha ileriki safhada da 10-20 yıl sonra tarih sayfalarının nereye evrileceğini tahmin edebiliriz. Doğu Akdeniz'e açılan bir Kürt devleti.

"BİRLEŞME TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ BÜTÜNLÜĞÜNE KAST EDER"

* İsrail'in 100 yılın anlaşması denilen anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle 2017 referandum kartını masaya koyacaktır. ABD'nin desteğiyle koyacaktır. İşte o zaman Türkiye için daha da büyük tehlike oluşur. Onun için Türkiye, bu kartı masaya koymadan, İsrail'in anlaşması devreye girmeden adımlar atmalı.

* Çünkü bu bütünleşme Türkiye'nin coğrafi bütünlüğüne kast eder. Bu yapı daha sonra tırnak içinde söylüyorum, Kuzey Kürdistan dedikleri Türkiye'nin bir parçası ve Doğu Kürdistan dedikleri İran'ın bir parçasını da içine alan hayali haritanın hedefine ulaşması için çalışacaktır. Bu Türkiye'nin ulusal çıkarlarına ve bekasına olumsuz bir durumdur. Türkiye bunları kabul etmemeli.

* Bunun için de Suriye'nin toprak bütünlüğü, PYD'nin etkisiz duruma getirilmesi gerekir. Barış Pınarı Harekatı'nda güvenli bölge 480 kilometrede oluşturulacaktı. ABD engelledi.

* Türkiye'nin sadece Tel Abyad ile Rasulayn arasındaki yerde 140 kilometrelik bir alanda güvenli bölge oluşturuldu. Bu güvenli bölgeyi de tamamlaması lazım. Türkiye bu yönde adım atmalı.

* Türkiye gecikirse bütünleşme projesi gerçekleşir. Referandum kartı masaya sürülür ve Türkiye dönülemeyecek bir jeopolotik tehditle karşı karşıya kalır.

"ABD, FIRAT'IN DOĞUSUNDAKİ İŞİ BARZANİ'YE VERDİ"

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da, Suriye'deki koşulların giderek Barzani lehine döndüğünü ve Barzani'nin de bunu gördüğü için ona uygun adımlar attığını vurguladı.

Referandum döneminde koşulların Barzani için uygun olmadığını dile getiren Yavuz, "Bugün yapsaydı daha farklı durum oraya çıkardı. Hatasını gördü ve uygun zaman geldi diye düşünüyor. ABD Fırat'ın doğusunda bir devlet oluşturmaya çalışıyor ve bunu Barzani'nin patronajına verdi" dedi.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz


"SURİYE PARÇALANIRSA YENİ BİR DEVLET ÇIKAR"

Esas meselenin ABD'nin bölgeye ilişkin oyununu görmek olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Suriye'yi parçalarsanız başka bir devlet çıkar. Suriye'deki devletçik yarın Irak'taki devletçikle birleşir. Bu coğrafyanın getirdiği konudur, birleşmesini istemiyorsanız, bölgedeki devletlerin statükosunu sağlamanız gerekir" ifadelerinde bulundu.