İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Erol Mütercimler ve müştekiler katıldı. Duruşmada savunma yapan Mütercimler, suçlamaya konu olan sözlerin kendisine ait olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

* O ifadede kesinlikle kasıt yoktur. 23 yıldır kesintisiz olarak televizyondayım. Meslek hayatım ve programcılığım döneminde imam hatip liseleriyle ilgili zaman zaman tartışmalar yapıldı. Ben de bu tartışmalara katıldım. Konuşmalarımda ne bu okulları, ne de öğrencileri aşağıladım. Bu okulların gereksiz olduğunu söylemedim. Tam tersine, imam hatip okullarının bir Cumhuriyet projesi olduğunu hep söyledim.

“ÖZÜR DİLEDİM”

“Talihsiz sözlerim programın bitmesine yakın söylenmişti” diyen Mütercimler, “Söylediğim cümlenin bu şekilde kullanımını ertesi gün asistanımın uyarısı ile öğrendim. Sonra programı izleyince kamuoyundan özrümü içeren bir basın açıklaması yazdım. Bununla da yetinmeyerek 16 yıldır sürdürdüğüm üniversite hocalığından istifa ettim. İddianamedeki kasıt olarak söylemiş olsaydım ne olursa olsun düşüncemi burada savunurdum” dedi.

MÜŞTEKİ AVUKATINDAN İLGİNÇ TALEP

Mütercimler'in savunmasının ardından mahkemeye katılma talebinde bulunan İlim Yayma Cemiyeti Avukatı Selçuk Kar Mütercimler’in kimlik tespiti sırasında 3 bin lira geliri olduğunu söylediğini belirterek, “Bu durumun araştırılmasını istiyoruz” dedi. Avukat Kar ayrıca, “Sanığın kendi beyanlarından yola çıkarak cezai ehliyetinin olup olmadığı hususunda Bakırköy Devlet Hastanesi’ne sevkini yaparak cezai ehliyetinin araştırılmasını istiyoruz” dedi.

Erol Mütercimler’in avukatı Ruşen Gültekin


TALEP REDDEDİLDİ

Bu talebe tepki gösteren Erol Mütercimler’in avukatı Ruşen Gültekin, katılma telepleri sırasında böyle bir talepte bulunulamayacağını söyleyerek, “Sanığın ekonomik durumu ile ilgili söylenen kimliği hakkında yalan beyan suçunu oluşturmaz” dedi. Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme İlim Yayma Cemiyeti’nin davaya katılmasını kabul etti. Ancak mahkeme “mal tespiti” ve “akıl hastanesine sevk” taleplerin reddine karar verdi.

“PROVOKASYON KOKUYOR”

Duruşmanın ardından karara tepki gösteren Avukat Ruşen Gültekin, İlim Yayma Cemiyeti avukatının henüz şikayetçi hakkı yokken hukuka yakırı olarak mal varlığı araştırılması ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılmasını istediğini söyleyerek, “Katılma talebi kabul edilmeden böyle bir talepte bulunmasından provokasyon kokusu geliyordu. Ben de söz alıp bu bir provokasyondur dedim. Çünkü daha katılma kararı vermedi mahkeme. Yani bir talepte bulunma hakkı olmadan bir avukatın bunu bilmeme ihtimali yok” dedi.

“30 SENELİK MESLEK HAYATIMDA BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM”

“Bunun yapılması çok manidardır” diyen Gültekin, şöyle devam etti:

* Ceza hukukunda kimliği hakkındaki bilgileri doğru vermesi esastır. Bu taleplerin yapılması mantıklı değil. Ben ceza hukuku alanında 30 senelik savcılık ve avukatlık yaptım böyle bir şey görmedim. Sanığı kurtarmam için benim böyle bir savunma yapmam gerekir. Şikayetçinin böyle bir savunma yapması akıllara zarardır. Konuyla ilgisi olmadığı için zaten mahkeme bu talepleri reddetti.