FETÖ'nün Balyoz kumpasında yer alan ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma' gibi suçlardan dava açılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilen eski hakim ve savcıların bazılarının tutuksuz yargılanırken gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın 3 aydır tutuklu olmasına Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok isyan etti.

SÖZCÜ'ye konuşan Üçok, Balyoz kumpası içinde yer alan hakim ve savcılar hakkına hazırlanan iddianamenin çok önemli olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

* Bilmeyenler için bu iddianamenin neden önemli olduğunu kısaca açıklayalım. Asrın iftirası Balyoz Davası ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en değerli 367 personeli yargılandı.

* Her biri üç buçuk yıl hapis yattı. Aralarında bir orgeneral ve 12 korgeneralin bulunduğu 60 muvazzaf general/amiral, 205'i kurmay subay olmak üzere 274 subay ve 31 astsubay emekli edilerek tasfiye edildi.

* Dünyanın en kanlı savaşlarından birisi olan Çanakkale Harbi'nde sadece 7 Türk ve 5 Alman generalin savaştığını düşünürsek, Balyoz Kumpasının TSK'ya verdiği zararı çok daha iyi anlayabiliriz.

TSK'nın üst düzey subaylarının tasfiye edilerek yerlerine FETÖ üyesi subayların yerleştirildiğini anlatan Üçok, bu amaç kurgulanan Balyoz Davası ile FETÖ mensubu hakimler tarafından verilen mahkumiyet kararlarının Anayasa Mahkemesi'nden döndükten sonra yeniden yargılanarak beraat ettiklerini söyledi.

"BAŞTA BİNALİ YILDIRIM OLMAK ÜZERE..."

Kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen bazı siyasetçilerin hâlâ FETÖ kumpası davalara ilişkin açıklama yapmasını eleştiren Ahmet Zeki Üçok şöyle konuştu;

* Kesinleşmiş beraat kararında açık olarak delilleri ile birlikte 'Balyoz diye bir şey yok, bu tamamen FETÖ’nün bir kumpasıdır' diye yazmasına karşın, başta o dönem bu ülkenin başbakanı olan Binali Yıldırım olmak üzere birçok siyasetçi ve medya  mensubu tarafından bu gerçek bir türlü kabullenilemedi.

* İşte bu iddianame, bir FETÖ'nün kumpası olan Balyoz Davası'nı tezgahlayan hakim ve savcıların, bu kumpası kurarken nasıl hukuksuzluk yaptıklarını, hukuku, kanunları nasıl yok saydıklarını dosyada yer alan delilleri ile madde madde gösteren açıkça ortaya koyan bir iddianame olması bakımından çok önemlidir.

* Ben bu iddianameyi, hakkımızdaki kesinleşmiş beraat kararına rağmen 'Balyozda, Ergenekonda sapına kadar vardı' diyen sayın Binali Yıldırım'a ithaf ediyorum.

* Ayrıca bu iddianame üzerinden hakkımızda onlarca kitap ve makale yazan, haber yapan başta sevgili Şamil Tayyar Bey olmak üzere ilgili medya mensuplarına da selamlarımı gönderiyorum.

FETÖ’CÜ HAKİM VE SAVCILAR TUTUKSUZ YARGILANIYOR!

Balyoz kumpasında yer alan hakim ve savcılar hakkında hazırlanan iddianame ve bu davada bazı hakim ve savcıların tutuksuz yargılanması ile gazetecilerin tutuklanmasını karşılaştıran Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok sözlerini şöyle sürdürdü:

* Bu iddianamede hakim ve savcılar, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma' gibi en ağır cezaları içeren suçlarından yargılanmakta olup, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis başta olmak üzere onlarca yıl hapis cezaları istenmektedir.

* Ama bakıyoruz ki, iddianamede adı geçen sanıkların 16'sı hakkında herhangi bir tutukluluk hali mevcut değildir. İncelediğimizde, bu sanıkların başka mahkemeler tarafından başkaca suçlardan da tutuklu olmadıklarını görüyoruz.

* Ama diğer taraftan bakıyorsunuz Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç MİT mensubu hakkında haber yaptıkları iddiası ile üst sınırı 8 yıl olan bir suçtan 5 Mart'tan bu yana tutuklu.

* Bir tarafta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan 16 kişi tutuklamaya dahi sevk edilmiyor, tutuksuz yargılanıyorlar, diğer tarafta bu suçların yanında esamesi bile okunmayacak bir suçtan yargılanan dört basın mensubu aylardır tutuklu.

* Biz adaletin neresindeyiz? Hukuk, kanunlar herkese eşit değimli? Bir tarafta bu ülkenin meşru hükümetini devirmeye teşebbüs etmiş örgütün elemanları diğer tarafta haber peşinde koşan gazeteciler.

* Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'a yapılanların hiçbirisi vicdana sığmaz ve bizim bildiğimiz hukuk çerçevesinde izah edilemez.