Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın iki kez ertelenen medyanın Ankara temsilcileriyle buluşması dün gerçekleştirildi. “MİT Başkanı Hakan Fidan ile Suriye İstihbarat Başkanı’nın görüşmesinin  Suriye’de yeni bir dönemin başladığının işareti mi? Askeri anlamda da gelişme var mı?” sorularına Akar, “Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlet. Yapmamız gereken ne varsa ilgili kişiler, kurumlar, bakanlar bu konuda çalışırlar. Önemli olan milli menfaatler.” karşılığını verdi. Bakan Akar, Türkiye’nin Libya’da olmasını, PKK ve FETÖ mücadelesi konusunda şu açıklamaları yaptı:

‘BİR SUBAY ZOR YETİŞİYOR’

FETÖ usulü sabotajlarla neler olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarını başardık. FETÖ ile mücadelemiz ilk günkü şiddet ve tempoda sürüyor; sürecektir. En önemli konulardan biri personel temini. Subay, astsubay yetiştirmek çok önemli. Bugüne kadar bin 937 görevlimiz haklarındaki soruşturmalar nedeniyle geçici olarak görevden alındı. 23 bin 324 kişi hakkında 15 Temmuz’dan bu yana işlem yapıldı. TSK’dan atılan 416 kişi TSK’ya geri döndü. TSK olarak, bakanlık olarak her türlü takibi yaparak hiçbir hainin bu şanlı üniformayı giymesine müsaade etmeyceğiz. Bunun için her türlü hukuki, idari yetkimizi kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz.

Hulusi Akar, Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.


‘LİBYA’DA NE İŞİMİZ VAR?’

Burnumuzun dibinde, denizden sınırdaşımız olan Libya’ya bizim duyarsız kalmamız söz konusu olamaz. Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Suudi Arabistan, Mısır, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dahil değişik ülkeler var. İlkeli olarak baktığınızda BM’nin tanıdığı hükümeti referans alıyor ve doğal olarak onun yanında yer alıyoruz. Bu durumda ‘Libya’da ne işimiz var?’ sorusu havada kalıyor. Libya ile tarihi, kültürel, ekonomik bağlarımız söz konusu. 2018’de oraya bir ziyarette bulunduk. Sonra bugünlere gelindi. Bu tamamen askeri eğitim işbirliği. Bu tür anlaşmamız 77 ülke ile var.

ATEŞKESE ÖNDER OLMAK

‘Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi’ kuruldu. Oradaki timimizin sayısı değişiyor. Türk ve Libyalı askerlerin bilgi alışverişi sürüyor. Libya’nın bizden talepleri olabilir. Paraları kendine ait, kararları kendine ait olmak üzere talepleri karşılanır. 8 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Putin ile görüştü. ‘Hem İdlib’te hem Libya’da ateşkesin sağlanmasına önder olalım’ diyerek, bunu da teklif edelim noktasına geldiler.

‘HAFTER SÖZDE DE OLSA...’

Geçen pazartesi Moskova ya gittik, orada görüştük hem Libya hükümetinin başkanı Sarraj tarafı ile hem Rusya tarafı ile. Metinler imzalandı. Hafter tarafı zaman istedi. Hafter’in sözde de olsa resmi bir mekanizması var. Sayın Putin ve ekibinin çalışmalarını sonuçlanmasını bekliyoruz. Muhatap Ruslardır. Bizim çabamız Libya’da da, İdlib’de de siyasi çözümle barışın huzurun gelmesi, akan kanın durması. Libya’da’ Ateşkes çöktü’ demek için çok erken.

‘KESİN, ÇEKİLMEYECEĞİZ’

İdlib’deki insanlar sınırımıza kadar dayandı. Rejim sözlerine uymadı. Mülteci konumuna düşenler hükümet kontrolündeki alana gitmek istemiyor. Ruslarla görüşerek orada birlikte güvenli alan, köy oluşturalım hiç değilse kışı orada geçirsinler istiyoruz. Suriye’de 12 gözlem noktamız var. Oradan çekilmemiz söz konusu değil. Emir kesin. Berlin’de 19 Ocak’ta yapılacak toplantıya Trump dışında liderler katılacak. Toplantıya  Hafter ve Sarraj da geliyor. Oradan bir sonuç çıkacaktır. Türkiye’nin, Rusya ile birlikte olayı domine etmesi bazıları tarafından pek hoşlanılmadı. Hafter’e bazı vızıldamalar oldu, ‘Bekle’ dediler. Biz ateşkesten, barıştan siyasi çözümden yanayız.