Libya’da şehit düşen MİT mensubu S.C.’nin cenaze töreniyle ilgili haber yüzünden geçen ay tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatları, tahliye talebinde bulundu.

Avukatlar Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel, yeni infaz yasasındaki denetimli serbestlik süresinin üç yıl olarak uzatılmasına dikkat çekti.

İnfaz yasasındaki düzenlemeye göre Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’na suçlandıkları kanun hükmünce en yüksek ceza dahi verilse cezaevinde tutulmaması, serbest bırakılmaları gerekiyor.

MADDE MADDE ANLATTI

Avukat Hüseyin Ersöz, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada "Barışlara ‘özel’ alelacele yapılan düzenleme ile infaz indiriminin önünü kesen iktidar, aynı paket içindeki, 'denetimli serbestliğin 3 yıla çıkarılmasından' faydalanmalarını engelleyecek maddeyi atladı. Bu şu demek: Barışlara haksız şekilde ceza verseler dahi hapis yatmazlar" diye konuştu. Avukat Ersöz şunları söyledi:

* İnfaz düzenlemeleri bir suçtan yargılanıp ceza almış kişilerin cezalarının infazının nasıl yapılacağına ilişkindir.

TUTUKLAMA KARARI VERİLEMEZ

* Ancak infaz kanunlarında yer alan düzenlemeler tutukluların durumlarını da doğrudan etkiler. Bunu şu örnekle açıklayabiliriz: Eğer bir kişi yapılan yargılama sonucu ceza aldığı takdirde yeni yasalaşan infaz düzenlemesi sebebiyle, (denetimli serbestlik süresinin uzaması ve şartlı salıvermenin kısaltılmasıyla) hiç cezaevine girmeyecekse o kişi hakkında tutuklama kararı verilmez.

TAHLİYE EDİLMELERİ GEREKİR

* Çünkü ceza aldığı takdirde dahi cezaevine girmeyecek bir kişi hakkında tedbir niteliğindeki tutuklamayı uygulayamazsınız. Barışların hukuki durumu tam olarak budur. Haklarında haksız şekilde ceza verilse dahi cezaevine girmeyeceklerinden tutuklu olmalarında da hukuki fayda yoktur. Bu sebeple tahliye edilmeleri gerekir. Bunun Barışlara has bir durum olmadığını ve uygulamada sıklıkla karşılaşıldığını da ifade etmek gerekir.

MİT KANUNUNA MUHALEFET DENETİMLİ SERBESTLİK KAPSAMINDA

Avukat Kazım Yiğit Akalın da yasadaki değişikliğin Odatv yöneticilerini nasıl kapsadığını şu sözlerle anlattı:

* Meclis’ten geçen infaz paketi içerisinde, kamuoyunda örtülü ad olarak adlandırılan iki düzenleme mevcuttur. Birincisi infaz kanunun koşullu salıverilmeyi düzenleyen madde, diğeri de denetimli serbestliği düzenleyen madde. Denetimli serbestlik 1 yıl iken 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlar için 3 yıl olarak uygulanmasına karar verilmiştir.

* Yani Barışların olası cezalarının infazını düşüren iki düzenleme mevcuttu. Meclis’te gece 03.00’da yapılan değişiklikte denetimli serbestlikte herhangi değişiklik yapılmamış ve MİT Kanunu kapsam dahilinde kalmıştır.

* MİT Kanunu'na muhalefetten 3 ila 9 yıl arası ceza öngörmektedir. Şayet Barışlara 5 yıl bile ceza verilse, 5 yılın 2/3’ünü düşüp kalan süreden de 3 yıl denetimli serbestliği çıkardığımızda cezaevinde yatacak bir süre kalmayacaktır.

TUTUKLULUĞUN HUKUKİ GEREKÇESİ YOK

Avukat Serkan Günel de yaptığı açıklamada, "Bu düzenlemede de en bastan beri terör, cinsel suç, uyuşturucu kapsam dışıydı. Koşullu salıvermeye MİT Kanunu kapsamı getirilirken, denetimli serbestliğe bu maddeye getirilmedi. Dolayısıyla Barışlar, 3-9 yıl arası bir madde ile suçlanıyor. 5 yıl ceza bile alsalar önce 2/3 koşullu salıverme süresi, sonra son 3 yıl denetimli serbestlik maddesi uygulanarak çıkacaklar. Bu yüzden tutuklu olmalarının hukuki gerekçesi yok" diye konuştu.

"BİZ DUYMADIK, DİLEKÇE SUNULMADI" DEMESİNLER

Hüseyin Ersöz infaz düzenlemesi kapsamında tahliye dilekçesini UYAP üzerinden savcılığa sundu. Dilekçeyi teslim ettiğini sosyal medya hesabından paylaşan Ersöz, şunları söyledi: Yok “bize haber verilmedi”, yok “dilekçe sunulmadı” denmesin. Bak buradan da duyurduk, dosta düşmana! Hemen, bugün, şimdi tahliye! Yarın değil...