İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, israfa, yolsuzluğa ve savurganlığa son verilmesi gerektiğini söyledi.

"İSRAFA VE YOLSUZLUĞA SON VERİLMELİDİR"

Salgının neticelerinin, işsizliğin ve yoksulluğun artması, sosyal güvenlik sisteminin olumsuz etkilenmesi gibi ciddi toplumsal sonuçlar doğuracağını belirten Ağıralioğlu, şunları söyledi;

*Çok yakın bir gelecekte ortaya çıkacak sosyoekonomik sonuçlar için de hazırlıklı olunması gerektiği aşikârdır. Görebildiğimiz kadarıyla sosyal ve iktisadî bir tufan geliyor!

*Salgının neticeleri, ülkemizin kronik problemleri olan işsizliğin ve yoksulluğun artmasından, gelir dağılımının daha da bozulmasına, özel sektörün, malî dengenin ve sosyal güvenlik sisteminin olumsuz etkilenmesine kadar ciddi toplumsal sonuçlar doğuracaktır.

*Bu ekonomik problemleri aşabilmek için kaynakların etkin ve verimli kullanılması ile birlikte; israfa, yolsuzluğa ve savurganlığa da bir nihayet verilmesi gerektiği muhakkaktır.

"HERKESİN CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı AKP Genel Başkanı olarak değil, herkesin Cumhurbaşkanı olarak görmek istediklerini dile getiren Ağıralioğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın moral motivasyonu olsun diye 10'ar metre arayla kıldığı namaz gibi bir mücadele algoritmasına ihtiyacımız yok. Bu mücadelede namazları omuz omuza kılamıyor olabiliriz. Lakin mücadeleyi omuz omuza yapacağız. Dolayısıyla sadece AK Parti'nin belediyelerinin değil sadece Partili Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin değil, herkesin Cumhurbaşkanı olacak bir hissiyatın bir devlet diyetinin ihtiyacındayız” diye konuştu.

"ECZANELERİ DE RİSK GRUBUNA SOKUYORSUNUZ"

Ücretsiz maske dağıtan devletin, herkesin ihtiyaç duyduğu anda ulaşabilmesine imkan vermesi gerektiğini dile getiren Ağıralioğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

*Maskelerin ücretsiz olarak halka dağıtılması doğru bir karardır. Ama bu kararı veren devletin herkesin maske ihtiyacını görecek ve herkesin ihtiyaç duyduğu anda istediği kadar maskeye ulaşabilmesini imkân verecektir.

*Böyle bir organizasyon kabiliyetiniz yoksa belediyelere ayrıştırarak kendinize yakın STK’ları itibarlı hale getirip sizden olmayan STK’ları alanı dışına itmeye çalışarak bu işleri heves ederseniz.

*Karşı karşıya kalacağınız şey şudur eczanelerden alabilirsiniz, önce biz satacağız dersiniz sonra satmaktan vazgeçtik, sonra eczaneden kendileri alsın, sonra PTT ile yollayacağız dersiniz, sonra ortaya çıkar ki maskeleri bile doğru dürüst vatandaşına ulaştıramayan bir devlet acizliğine konu olursunuz.

*Bu işin çözümü kolaydır. Siz fiyatı tarif edersiniz maskenin fiyatı sabit olur. Belli bir makul fiyattan ihtiyacı halinde maskeyi alabilmeli ulaşabilmelidir. Şimdi eczaneleri de risk grubuna sokuyorsunuz.”

"KANAL İSTANBUL VE SALDA GÖLÜ GİBİ FAALİYETLERDEN KAÇMAK LAZIMDIR"

Hükümete bazı soruları ve önerileri olduğunu belirten Ağıralioğlu, “Kanal İstanbul gibi kaynaklarımızı israf eden, Salda Gölü gibi (her ne kadar kamyonlara ve ilgililere müeyyide uygulanmış olsa da) vicdanlarımızı kanatan, ne yeri ne de zamanı olan bu gibi faaliyetlerden –insanlarımızın evinde tenceresinin zor kaynadığı- bu süreçte virüsten kaçar gibi kaçmak lâzımdır!” ifadelerini kullandı.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER SIRALANDI

-Ekonomik ve sosyal krizin devam ettiğini hatırlatan Ağıralioğlu, alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı, “Ücretsiz maske tedarikinde yetersizlik ve düzensizlik devam edecek ise; devletin sıkı kontrolü ile "belirlenen standart fiyatlar" üzerinden ve sadece (eczane, market gibi) belirlenen noktalardan parasıyla maske temininin yolu da tercih edilebilir.

-Eti Maden’in üreteceği borlu “Borel” marka dezenfektan vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtılmalıdır.

-Hastanelerin yoğunluğu ve bulaşma riski dikkate alındığında, tetkik numunelerinin evlerden alınması ve herkesin “teşhis koyuluncaya” kadar evde karantinada tutulması derhal gündeme alınmalıdır.

-Kötü günler için oluşturulan işsizlik fonundan yararlanma şartları esnetilerek, fon, işsizlere yapılacak maaş ödemelerinin yanı sıra işte kalma fonu olarak da kullanılmalıdır. İşçi çıkarmak zorunda kalan işverenin işçi çıkarmamak şartıyla çalışanlarının maaşlarını ödemek üzere birkaç ay yararlandırılması sağlanmalıdır.

-Vatandaşlarımızın ve esnafımızın kira, elektrik, doğalgaz, su ve internet gibi sabit gider/maliyetlerini oluşturan faturalar için 3 ay süre ile erteleme, 3 ay sonunda ise taksitle ödeme imkânı getirilmelidir.

-Tarım Bakanlığımızın “Üretici üretmezse ithal ederim." kolaycılığından vazgeçilerek, bilhassa stratejik ürünlerde ciddi bir planlama ile çiftçimizin üretim imkânları çoğaltılmalı ve çiftçilerimiz acil teşviklerle desteklenmelidir.

-Tarım sektöründe kullanılan tohum, mazot, gübre, ilaç gibi tüm tarımsal girdi ürünlerinden alınan KDV ve ÖTV oranları sıfırlanmalıdır.

[old_news_related_template title="Salda Gölü'ndeki tahribattan geriye derin çukur ve lastik izleri kaldı" desc="Burdur'daki Salda Gölü'nde yüklenici firmaya ait iş makinesi ve kamyonların beyaz kuma zarar vermesinin ardından geriye iş makinelerinin kazdığı derin çukur ve lastik izleri kaldı. Kazının ardından alanda 1 metrelik kot farkı oluştu." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/04/15/iecrop/salda-foto-dha_16_9_1586961725.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/salda-golundeki-tahribattan-geriye-derin-cukur-ve-lastik-izleri-kaldi-5750595/"]