Silivri'de 26 Eylül'de meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardında yüzlerce bina hasar görmüş, ağır hasarlı olduğu tespit edilen binalar boşaltılmıştı.

Sultangazi Cebeci Mahallesi'nde karşılıklı bulunan 2 bina depremde ağır alınca boşaltıldı.  5'er katlı binadakiler otellere ve yakınlarının yanlarına yerleştirildi. Depremin üzerinden 4 ay geçmesine rağmen hasarlı binaların yıkımı gerçekleşmedi. Toplam 22 dairenin bulunduğu binalarda ise hasarlar gözle görülür derece. Özellikle bodrumdaki kolon ve kirişlerde derin çatlak ve hasarlar dikkat çekti.

Yapılan incelemede binanın ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Foto: DHA

MÜHÜRLÜ BİNALARA GİRDİLER


Depremin ardından otellere ya da yakınlarının yanına taşınan vatandaşlar ise yaklaşık bir ay sonra hasarlı evlerine geri dönmek zorunda kaldı. Kapılarda mühür bulunmasına rağmen evlerde kalmaya devam eden 18 aile endişeli olduklarını ifade ediyor. Hasar tespit çalışmalarının ardından hiç kimsenin gelmediğinden şikayetçi olan vatandaşlar korkuyla yaşadıklarını ifade ediyor.

Oturulamaz ve güçlendirilemez raporu verilen bina boşaltılarak mühürlendi. Foto: DHA

"KORKUYLA YAŞIYORUZ"


Boşaltılan apartmanlardan Boğaziçi bloklarında oturan Sevim Öztürk korkuyla yaşadıklarını belirterek, "Çocuklarım eve bile gelmiyor. 'Korkuyla yaşıyoruz anne' diyorlar. Deprem sonrasında bizi otele yerleştirdiler. Bir ay kaldık. Sonrasında bize 'başınızın çaresine' bakın dediler. Kiraya git diyorlar. Kiraya nasıl gideceğim ben?

Elazığ'da deprem olunca çok korktuk. Acaba burada da mı olacak dedik. Uyku uyuyamıyorum. Kızlarım 'anne sen en alt katta oturuyorsun hep üstüne gelecek kaçamazsın buradan çık' diyorlar ama çıkamam bir buçuk, iki milyar kira veremem" dedi.

Binadaki gözle görülür hasarlara rağmen 18 aile mühürleri kırarak evlerine geri döndü. Foto: DHA

"4-5 AY OLDU HİÇ KİMSE GELİP KAPIMIZI ÇALMADI"


Yine aynı apartmanda oturan Fati Özay ise "Bizimle de ilgilenilsin istiyorum. 4-5 ay oldu hiç kimse gelip kapımızı çalmadı. Biz de oy kullandık, biz de belediye başkanı seçtik. Hiç kimseyi göremiyoruz ama. Elazığ'da deprem olduğundan beri ben uyku uyumuyorum.

Bu korkuyla yaşıyoruz. Biz burada ölürsek ne olacak. Bir kağıt geldi 'boşaltın' dediler. Bir şey de yapmadılar. Gelen de olmadı. Tahlil yapmak için 12 bin lira istediler. 15 gün beklediler bizi ikna etmek için. 9 bin liraya anlaştık" diye konuştu.

'Başka çaremiz yok' diyerek kendilerini savunan aileler ölümle burun buruna yaşıyor. Foto: DHA

"EVDE GİYİNİK VAZİYETTE, BİR ŞEY OLDUĞU ZAMAN DIŞARI ÇIKABİLECEK ŞEKİLDE OTURUYORUZ"


Ercan Arslan da yakın zamanda taşınacaklarını ifade ederek, "Kapılar mühürlü. Başka bir ev var en kısa sürede oraya gitmeyi düşünüyoruz. Diğer yerlerdeki depremler de bu korkumuzu biraz daha artırdı.

Yapacak bir şey yok. Kalacak başka yerimiz de olmadığı için mecbur idare ediyoruz. Evde giyinik vaziyette, bir şey olduğu zaman dışarı çıkabilecek şekilde oturuyoruz. Daha öce İstanbul depremini de yaşadığımız için endişeliyiz.

Oğlum bile kendince ufak bir deprem çantası hazırlamış. İçinde düdük, bisküvi var. Çocukları bile etkiliyor.  Deprem olduktan sonra binamızı incelettik. Kolonlarda, kirişlerdeki hasarın onarılmayacak, güçlendirilmeyecek boyutta olduğunu öğrendik.

Belediye ekipleri bize binanızın durumuna baktırın dedi. Bir yapı denetim firması ile anlaştık. Ücretini biz ödedik. Daha sonra binanın 3 aylık bir süre içerisinde yıkılacağını söylediler. Rapor da olumsuz çıktı. 5 ay geçti onlar da herhalde göz yumuyorlar. Şu an Sultangazi'de kiralık ev bulmak çok zor" ifadelerinde bulundu. (DHA)