Soruşturmacı televizyon gazetecisi Uğur Dündar ve Türkiye'nin en çok okunan yazarı Yılmaz Özdil, sozcu.com.tr'de yayınlanan, moderatörlüğünü Gökmen Ulu’nun yaptığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ramazan ayıyla ilgili dileklerini ileten Uğur Dündar şunları söyledi:

*Ramazan ayının hayırlı olmasını diliyorum. Mevcut ötekileştirmenin, kutuplaştırma çabalarının da ramazan vesilesiyle son bulmasını diliyorum. Bağışıklık sisteminin korunması virüsle mücadelede çok önemli.

Hekim değilim ama ne yapılması gerektiğini, bunu zaten uzman hekimler söylüyorlar. Biz burada sadece bir hatırlatma yapalım. Bayramda da emekçi kardeşlerimizi unutmayalım. İmkanlarımızı paylaşalım.

ÖZDİL'DEN ÖNEMLİ UYARI

Yılmaz Özdil de şu ifadeleri kullandı:

Ramazan gerçekten tam zamanında geldi. Bir gazeteci gözlemi olarak aktarmam gereken bir uyarım var. Mesela 'ketçap şehvet yapar mı' diyen adam da var, 'kendimi yakmak için kafama tiner döktüm orucum bozulur mu' diyen vatandaş var.

Diyanet'in ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda uyarıcı olması gerekiyor diye düşünüyorum. RTÜK'ün dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum.

'BU İNSANLARIN HAREKETE, GÜNEŞ IŞIĞINA İHTİYACI VAR

65 yaş ve üzeri vatandaşların durumuna değinen Dündar şöyle konuştu:

*Bu insanlar 40 gündür tecrit altında. Bu insanların harekete, güneş ışığına ihtiyacı var. Başkasına muhtaç hale gelmek kabul edilebilir bir olgu değildir onurlu insanlar için.

*Bu sürecin sonlandırılması, 65 yaş ve üzerinin güneş ışığından yararlanması için bir düzenlemeye acilen gidilmelidir. Bu yanlışın mutlaka düzeltilmesi gerektiğine kaniyim. Yaklaşık 40 gündür evlerine kapanmış olan insanlar feryat ediyorlar. Bu insanların hareketlenmesi, hava alması mutlaka sağlanmalı.

ÖZDİL: SAĞLIK BAKANI'NIN BOYNUNA BİR KOLYE OLARAK TAKILDI

Özdil ise şunları söyledi:

*Sağlık Bakanımız çok bilimsel bir açıklama yaptı bence. İstanbul'da geçen yıl bu dönem vefat eden insanlar ile bu dönem vefat eden insanlar kıyasladığımızda çok ciddi bir fark var.

*Sağlık Bakanı'na sordular. Birincisi bunu yazan gazetecilerin Türkiye karşıtı olduğunu söyledi. Ben bir an dedim, Süleyman Soylu mu konuşuyor. Ama baktım Sağlık Bakanı'ymış. Salgın başladığından beri Türkiye'de ölüm bile azalmış. 185 ülkede salgın yaşanıyor, ölüm sayısı azalan tek ülke Türkiye. Ve bunu Sağlık Bakanı açıkladı.

*Sağlık Bakanı'na söyleyeceğim şu: Biz Sağlık Bakanı ile 2 ocak 1965 doğumluyuz. Sağlık Bakanı Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken ben gazeteciydim. 36 senedir bu ülkede gazetecilik yapıyorum. Söyleyeceğim şu, siyasetçiler yalan söyleyebilir. Biz yurttaşlar yalan söylediğini düşünüyorsak, o politikacıyı seçmeyiz. Sağlık Bakanı bir siyasetçi değil, seçilmiş bir insan değil. Sağlık Bakanı atanmış biri. Hekim sıfatı önemli.

*Siyasetçiler gibi konuşmak yerine hekim kimliği ile, bilim insanı kimliği ile konuşmalı. Bilim insanı kimliğiyle gerçekleri konuşmasını ben kendisine 36 yıllık gazeteci olarak öneriyorum. Ölüm sayısı azaldı demesi Sağlık Bakanı'nın boynuna bir kolye olarak takıldı. O kolye ömrünün sonuna kadar Sağlık Bakanı'nın taşıyacağı bir kolye olacak" diye konuştu.

BELEDİYELERİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Salgın krizlerinde belediyelerin önemine dikkat çeken Dündar, "Belediye başkanları çok önemli. Böylesine krizlerde kriz masasının bir ayağını mutlaka belediyeler oluşturmalı" yorumunu yaptı.

'EKONOMİ İLE İLGİLİ GERÇEKLERİN KONUŞULMASI LAZIM'

Maske nasıl kullanılır yerine ekonomi konusunun konuşulması gerektiğini kaydeden Özdil şu yorumu yaptı:

*Artık Türkiye'nin gerçekten ekonomi ile ilgili gerçekleri konuşması lazım. Sosyal sorunlara kafa yorulması lazım. İtalya'da devlet televizyonu günlerdir İtalya'da yaşanan ekonomik sıkıntılarla ilgili haber yapıyor.

*İkinci Dünya Savaşından beri ilk kez insanlar alyanslarını satmaya başlamışlar. İtalyan hükumeti insanların düştüğü sıkıntının farkında olduğu için, her şehirde güvenilir kuyumcuların listesini açıkladı.

*İnsanlar güvenilir kuyumculara gidip parmaklarında yüzükleri satıyor. Aldıkları 3-5 kuruşla mutfak ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar. Biraz ekonomi ile ilgili gerçekleri konuşalım.

TRUMP'IN SÖZLERİNİ YORUMLADILAR

ABD Başkanı Trump'ın sözlerini yorumlayan Özdil şunları söyledi:

*1918-1919'da İspanyol gribi meşhur. İspanyol gribi ile ilgili bütün kitaplara baktığınızda ABD Başkanı Wilson'un bunu sansürleme çabasının bir dünya felaketine yol açtığı yazıyor. Trump'ın dedesi o İspanyol gribinde ölüyor.

*100 yıl sonra bakıyoruz, bu tür siyasi hatalar yüzünden dedesini kaybetmiş adam o günkü başkan gibi davranıyor.

Trump'ın sözlerine ilişkin olarak Dündar ise, "Kendisi bir para cambazı. Başkanın çok büyük bir sorumluluğu var. Böyle bir süreçte ABD Başkanının ağzından çıkan her sözü kulağının mutlaka duyması gerekir. Canlara mal oluyorlar" dedi.