Davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı Hatice Boz, yargılamada sanıklar hakkında verilen beraat kararına itiraz etti.

İtiraz dilekçesinde, "Sanıkların 'Kasten öldürme' suçundan cezalandırılmalarına ve hükümle birlikte tutuklanmalarına karar verilmesi gerektiği halde sanıklar hakkında beraat yönünde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir" denildi.

"SANIKLARIN İFADELERİ SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK BEYANLARDIR"

Bakanlığın itiraz dilekçesinde şu ifadeler kullanıldı:

* Sanıkların aşamalardaki verdiği ifadeler, baştan beri çelişkili, kendi içerisinde tutarlı olmayan ve tamamen suçtan kurtulamaya yönelik beyanlardır. Sanıkların çelişkili savunmaları, dosya kapsamına, olayın oluş şekline, hayatın olağan akışına tamamen aykırı olup, ATK raporları, otopsi raporu, Biyoloji İhtisas Dairesi'nin raporları, maktulün hayattan koparılmadan önceki yaşamı, müştekilerin aşamalardaki tutarlı ve samimi beyanları, sanıklara geçmişe dayalı husumetlerinin olmaması durumları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların savunmaları tamamen çürütülmesine rağmen tüm dosya dikkate alınmadan sanıklar hakkında beraat yönünde hüküm tesis edilmesi usul yasa ve hakkaniyet gereği bozmayı gerektirir.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Boston Üniversitesi'nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun cesedi, 26 Eylül 2010'da Beyoğlu'nda Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu.

Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölü bulunmasına ilişkin görülen davada sanıklar delil yetersizliğinden beraat etmişti. Yargıtay 23 Mayıs 2018 tarihinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın müdahil olmadan karar verildiğini belirterek kararı usul yönünden bozmuş ve Paksoy kardeşlerin yargılanmasına yeniden başlanmıştı.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yeniden yapılan yargılamanın 5 Şubat'taki duruşmasında mahkeme, sanıklar Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy'un mahkumiyetleri için kesin delil olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar vermişti. DHA