Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Silahtarağa Mahallesi’ndeki evlerinin bahçesinde Ramazan Bayramı’ndaki 4 günlük sokağa çıkma yasağı nedeniyle zaman geçiren Gültaş ailesinin, Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından darp edildiği iddia edildi.

Ramazan Bayramı’nın ilk gününde sokağa çıkma yasağını ihlal edenlerin olduğu bilgisi üzerine bölgeye gelen emniyet ekipleri ile Gültaş ailesi fertleri arasında yaşanan tartışmanın görüntüleri, mahalle sakinleri tarafından sosyal medyada paylaşılırken, ekiplerin sert müdahalelerinin de yer aldığı görüntüler tepki toplamıştı.

YAŞANANLARI SÖZCÜ'YE ANLATTI

Tartışmanın sonucunda ekipler, Gültaş ailesinden O. Gültaş (27), M. Gültaş (29) ve K.G.’yi gözaltına alırken, O. Gültaş, tartışma öncesi ve sonrasında yaşananları SÖZCÜ’ye anlattı.

Gültaş, Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Silahtarağa Mahallesi’nde sokağa çıkma yasağını ihlal eden 2 kişiyi takip ettikleri sırada olayın meydana geldiğini açıkladı.

Gültaş, sokağa çıkma yasağını ihlal eden 2 kişiyi yakalayamayan ekiplere yardım etmek istediklerini söylemelerine rağmen hakarete maruz kaldıklarını öne sürdü.

Ağabeyi M. Gültaş ile serbest bırakılmalarının ardından SÖZCÜ'ye konuşan Gültaş, olayın ardından vücudunda meydana gelen darp izlerinin olduğu fotoğraflarını paylaştı.

Gültaş, açıklamalarında ayrıca daha fazla sorunla karşı karşıya kalmak istemediğini söyleyerek yüzünün göründüğü fotoğrafları ise paylaşmadı.

Foto: Sözcü/Uğur Akagündüz


"POLİSLERE YARDIMCI OLMAK İSTEDİK"

Gültaş, Ramazan Bayramı’nda 4 günlük sokağa çıkma yasağı nedeniyle evlerinin bahçesinde aile fertleriyle birlikte mangal yakarak zaman geçirdiklerini belirterek şöyle konuştu:

* Biz evimizin bahçesinde ailecek mangal yapıyorduk. Sonra bir polis sireni duyduk. Polisler mahallede 2 kişiyi kovalıyorlarmış. 2 kişi ara sokağa kaçtılar.

* Polis memurları da bizim evimizin kapısının 20 metre ilerisinde araçları durdurup aşağıya indiler. 2 kişinin arkasından, "Gelin lan buraya şerefsizler" diye seslendiler.

* Ağabeyim M. Gültaş da kapıdan kafasını uzatarak polis memuruna, "Yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?" diye sordu.

* Polis memuru da küfür ederek içeri girmemizi söyledi. Bunun üzerine ağabeyim onlara polis memuru olduklarını, bizle bu şekilde konuşamayacaklarını söyledi. Aynı polis memuru bu defa daha kötü küfürler etti.

Foto: Sözcü/Uğur Akagündüz


"BİBER GAZI SIKTILAR, COP İLE VURDULAR"

Gültaş, polis memurunun ağabeyi M. Gültaş’a küfürle hitap etmesi üzerine olaya dâhil olduğunu iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

* Bunun üzerine ben çıktım, "Siz devlet memurusunuz, nasıl bu şekilde konuşabiliyorsunuz bizimle?" diye sordum. O memur da telsizini eline alarak, "Polise mukavemet var. Acil destek verin" diye anons etti.

* Sonrasında da küfür etmeye devam etti. Bunun üzerine bizimle böyle konuşamayacaklarını söyledim. Bu sırada da durmadan polis ekipleri gelmeye başladı ve benim gözüme biber gazı sıktılar.

* Ağabeyimi yakasından tutup yere yatırdılar ve ters kelepçe taktılar. Sonrasında ben bahçeden içeriye girdim, çünkü biber gazı gözümü yakıyordu.

* Benim de yüzüme birkaç defa cop ile vurdular. 7 veya 8 polis memuru beni coplarla vura vura bahçenin dışına aldılar. Dışarıda ters kelepçe takarak yere yatırdılar. Yere yatırdıktan sonra vurmaya devam ettiler.

"HASTANEYE KADAR VURMAYA DEVAM ETTİLER"

Ekip arabasında da darp edildiğini öne süren Gültaş, ekipler tarafından ağabeyi ile farklı polis araçlarına bindirildiklerini söyleyerek şöyle konuştu:

* Sonrasında bizi ekip arabalarına ayrı ayrı bindirdiler. Ekip arabalarında vurmaya devam ettiler. Benim kolum, iş kazasından dolayı problemli. Kolumda kas yırtılması var.

* Sağ kolumun problemli olduğunu ilettim, ‘Geber lan şerefsiz’ dediler ve hastaneye kadar sağ kolumdan omzuma doğru cop ile vurmaya devam ettiler.

* Canımın yandığını söyledim, ‘Sus lan’ deyip tekrar enseme ve koluma doğru vurdular ve susmak zorunda kaldım.

Foto: Sözcü/Uğur Akagündüz


"BIÇAĞI HASTANEDE FARK EDİP TESLİM ETTİM"

Ekipler tarafından Çorlu Devlet Hastanesi’ne götürüldüklerini belirten Gültaş, olaya ilişkin iddialarını şöyle sürdürdü:

* Çorlu Devlet Hastanesi’ne vardık, bizi bir polis memuru odasına koydular. Hastanede bana vurmadılar ama ağabeyime vurdular. Orada onu tehdit ettiler.

* Kolum problemli olduğu için pek hissedemiyordum, kolumu cebime yasladığımda cebimde bir bıçak olduğunu hissettim. Bıçağı, mangal sırasında etleri kesmek için kullanmıştım.

* Bıçağı, ellerim kelepçeliyken çıkardım, "‘Memur bey, buyurun; bu benim cebimde kalmış. Size veya bana sonrasında problem yaratmasın, teslim edeyim" dedim. Bıçağı onlara teslim ettim. Sonrasında bizi tek tek doktorların odasına aldılar.

"DOKTORLAR GÖZ UCUYLA BAKTILAR"

Gültaş, Çorlu Devlet Hastanesi’ndeki doktorlar tarafından yeterli muayenenin yapılmadığını iddia ederek sözlerine şöyle devam etti:

* Doktorlar bize göz ucuyla baktılar. Kıyafetlerimizi bile soymadılar, nerelerimizden darp edildiğimizi sormadılar. Ben, kafama ve vücuduma çok darbe aldığımı söyledim.

* Vücuduma hiç bakmadan tomografiye ve kolumdan film çekmeye gönderdiler. Filmi ve tomografiyi çektiler ve sonrasında bizi direkt hastaneden çıkartıp emniyete aldılar.

“KAFASINI DUVARLARA VURDULAR”

Çorlu Devlet Hastanesi’nin ardından ekipler tarafından götürüldükleri emniyet şubesinde de ağabeyi M. Gültaş’ın darp edildiğini öne süren Gültaş, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:

* Emniyette ters kelepçe ve birbirimize arkamız dönük, avukat görüşme odasında ayakta durdurdular. Orada ağabeyimin kafasını duvarlara vurdular.

* Benim arkam dönüktü, sadece sesleri duyabildim. "Vurmayın" dediğini duydum, vuracaklar diye önümü dönemedim. Sonrasında o ekiplerin devriyesi bitti.

* Sonra gelen ekipler sağ olsunlar bize iyi davrandılar. Benim kolum problemli olduğu için ters kelepçeyi düze çevirdiler. Bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordular ve bizi nezarete koydular.

* Gece 04.00’te savcı hanım geldi. Savcı hanım, bizi derhal serbest bırakmalarını, bu yaptıklarının yanlış olduğunu, devletin bu şekilde davranamayacağını bildirdi ve bizi serbest bıraktırdı.

* Savcı hanım sağ olsun arkamızda durdu. Polislere bize bu şekilde davranamayacaklarını iletti. Bizi gece 04.00’te serbest bıraktılar. 7-8 saat nezarette kaldık.

* Nezarette kaldığımız süre içerisinde ekipler değiştiği için gece devriyesi bize iyi davrandı.

Foto: Sözcü/Uğur Akagündüz


“ŞİKÂYETÇİ OLDUK”

Gültaş, kız kardeşlerinin de polisler tarafından darp edildiğini iddia ederek şu ifadeleri kullandı:

* Gece devriyesinden önceki ekipler kız kardeşlerimi darp etmişler. Kız kardeşlerimin şikâyetçi olması halinde bizi bırakmayacaklarını söylemişler. Onlar da şikâyetçi olmamışlar.

* Sonrasında bizi bırakmayınca onlar da savcılığa şikâyetlerini ilettiler ve şikâyetçi oldular. Bugün savcılıkta da milletvekilleri geldiler, bizimle ilgilendiler. Sayın savcı hanım da bizimle ilgilendi ve dinledi. Bize yapılanları tek tek yazdı.

* Biz 2 kardeş de şikâyetçi olduk. Ayrıca eniştem K.G. de şikâyetçi oldu. Eniştemi nezaretteyken çıkarıp, ‘Bizim seninle işimiz yok’ diyerek gönderdiler.

* Ayrıca enişteme 800 TL’nin üzerinde ceza yazdılar. Eniştem de bugün savcılığa şikâyetini bildirdi.

"BAŞKALARINA SİNİRLENMİŞLER, BİZDEN ÇIKARDILAR"

Yaşananların ardından olayın şokunu atlatmak amacıyla evinde dinlenmeye devam ettiğini söyleyen Gültaş, sözlerini şöyle sonlandırdı:

* Ben şu anda evimdeyim, vücudumun her yerinde morluklar var. Benim tek istediğim şey, bunu bize haksız yere yapan memurların bedelini ödemeleridir.

* Cezalarını çekmelerini istiyorum. Bizim, onlara hiçbir saygısızlığımız olmadı. Benim ağabeyim sadece onlara yardımcı olmak istediğini söyledi.

* Bunun üzerine bize ağır hakaretler edildi. Biz de bu şekilde hakaret edemeyeceklerini bildirdiğimiz için saldırdılar. Onlar farklı kişilere sinirlenmişler, sinirlerini de bizden çıkardılar. Bu haksızlıktır.

* Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti’ne, memuruna yakışmadı. Onlar polisti de gece bize iyi davrananlar polis değil miydi? Bize nezarette saatte bir gelerek, ‘Bir ihtiyacınız var mı?’ diye soranlar polis değil miydi?

İŞTEN EL ÇEKTİRİLDİLER

Tekirdağ Valiliği, olayın ardından yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşları darp eden emniyet ekiplerinin işten el çektirildiğini ve haklarında adli ve idari soruşturma başlatıldığını ifade etmişti.



TEKİRDAĞ BAROSU'NDAN AÇIKLAMA

Tekirdağ Barosu, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Silahtarağa Mahallesi'nde evlerinin bahçesinde oturan vatandaşların, polis ekipleri tarafından feci şekilde darbedilmesini ortaya çıkmasının ardından yazılı açıklama yaptı.

Tekirdağ Barosu Başkan Yardımcısı avukat Egemen Gürcün tarafından yapılan açıklamada, olayla ilgili CMK’den avukat görevlendirme talebinin bulunmadığını söyledi. Gürcün, Tekirdağ Barosu’nun süreci titizlikle takip ettiğini ifade etti.

“CMK’DEN AVUKAT GÖREVLENDİRME TALEP EDİLMEMİŞTİR”

Gürcün, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

* Tarihinde Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi, Silahtarağa Mahallesinde tarafımıza iletilen ve sosyal medyaya düşen görüntülerden de anlaşılacağı üzere kolluk güçleri tarafından aralarında çocuk, kadın ve erkeklerinde bulunduğu yaklaşık 18-19 kişiye 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanuna aykırı olarak sokakta ve bahçe içinde onlarca kolluk görevlisi tarafından coplarla vurulmak sureti ile şiddet uygulandığı, görüntü çekenlerin de yine kolluk tarafından zorla görüntülerin sildirilmeye çalışıldığı gözükmektedir.

* Hukuk devletinde ortada bir suç varsa ne şekilde yaptırımı olacağı bellidir. Konumu ne olursa olsun hiç kimse görev tanımını ve yasaları aşacak şekilde kendi yaptırımını uygulayamaz.

* Ancak son zamanlarda benzer olaylara ülkemizin birçok yerinde sıklıkla yaşanması ciddi güven bunalımına yol açmaktadır. Bu olayla ilgili basın açıklamasını yaptığımız saate kadar CMK’den Avukat görevlendirme talep edilmemiştir.

* Olayla ilgili olarak taraf yakınları ve başsavcılıkla görüşme yapılmış olup süreç her yönüyle titizlikle takip edilecektir. Tekirdağ Valiliği tarafından 25.05.2020 tarihinde yapılan duyuruda aşırı güç kullanıldığı iddia edilen görevlilerle ile ilgili işten el çektirildiği ve haklarında Adli ve idari soruşturma başlatıldığı bilgisi edinilmiştir.

Kaynak: Tekirdağ Barosu


NE OLMUŞTU?

Çorlu'nun Silahtarağa Mahallesi'nde 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evlerinin bahçesinde oturan Gültaş Ailesi, devriye görevi yapan Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından sert bir dille uyarıldı.

İddiaya göre, bu nedenle polisler ile aile fertleri arasında tartışma yaşandı. Olay yerine takviye kuvvetlerin de gelmesiyle olay büyüdü.

Olayda cop kullandığı iddia edilen polislerin aile fertlerine müdahalesi mahalle sakinleri tarafından da tepki gördü. Emniyet ekiplerim olaya tepki gösteren ve o anları kayıt altına alan vatandaşlara da müdahale ettiği belirtildi.

Görüntüler sosyal medya üzerinden paylaşılırken, Ramazan Bayramı'nın ilk gününde yaşanan olay nedeniyle emniyet ekiplerine tepki yağdı.

VALİLİK SORUMLULAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI

Tekirdağ Valiliği’nden yapılan açıklamada “Olayda aşırı güç kullandığı iddia edilen görevlilere işten el çektirilmiş ve haklarında Adli ve İdari soruşturma başlatılmıştır” denildi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ: MÜNFERİT OLAY

Olayın ardından İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı da sosyal medya üzerinden yazılı bir açıklama yaptı.

Çataklı, açıklamasında Kolluk Gözetim Komisyonu’na ulaşan toplam şikayet başvurularına dikkat çekerken, sosyal medyada paylaşılan görüntüleri münferit olay olarak nitelendirdi.

Çataklı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

* Bu kapsamda Kolluk Gözetim Komisyonu'na 15 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla ulaşan toplam 10 bin 914 ihbar ve şikâyet başvurusu hakkında işlem yapılmıştır.

* Sosyal medyada paylaşılan bu tür münferit olaylar da komisyonumuzca değerlendirilmekte olup sorumluları hakkında gerekli işlemler yapılmaktadır.

* Bu verilerden de anlaşıldığı üzere görevle ilgili her türlü ihbar ve şikâyet değerlendirilmekte, varsa olumsuzluklar, başta valilikler olmak üzere ilgili birimlerimizce kamuoyuyla da paylaşılmaktadır.

Kaynak: İçişleri Bakanlığı