Mart ayından beri salgınla mücadele eden Türkiye’de Haziran ayında vakaların azalması ile normalleşme adımları atıldı. Eylüle doğru yükselen vaka sayıları, eğitim öğretim dönemine başlayacak olan öğrenci velilerini de kara kara düşündürmeye başladı.

Kimi veliler çocuklarının online eğitimle ders dinlemediklerini ve yüz yüze eğitimi istediklerini belirtse de çoğu veli çocuğunu okula göndermemekte kararlı. SÖZCÜ, Bursa, Eskişehir, Manisa, Antalya, Mersin, Samsun ve Konya’da sokağa indi, velilere sordu. İşte detaylar…

Mehmet Turna


BURSALI VELİ: UZAKTAN EĞİTİMİ UYGUN BULUYORUM

Bursalı veli Mehmet Turna (41), 6'ncı sınıf öğrencisi oğlunu okula gönderme taraftarı olmadığını söyledi. Turna, "Corona virüsünün artması endişe verici. Sınıflar da dönüşümlü eğitimin olacağı söylense de çocuk ders yaparken maske çıkaracak, teneffüse çıkacak, çocuk bu haliyle arkadaşları ile oynayacak. Virüsü kapma riski var. Çocuklar taşıyıcı oluyor. Biz ebeveynlere bulaştırma riski de yüksek. Bu yüzden uzaktan eğitimi uygun buluyorum. Önümüzdeki döneme bakacağız artık" dedi.

"OKULA ÖZLEM DUYUYORLAR"

Biri 4'üncü sınıf, diğeri bu yıl 1'inci sınıf öğrencisi olan iki çocuk sahibi Bursalı veli Metin Barut (42), "Öğretmenlerimize güveniyorum. Önlem alacaklarından eminim. Bu yıl ilköğretim 1'inci sınıfa başlayacak olan çocuğumun eğitim almasını istiyorum. 28 kişilik olan sınıf 14 kişiye düşürüldü. Öğretmenlerin önlemi ile çocuğumun kendini koruyacağını düşünüyorum. 4'üncü sınıf öğrencisi diğer çocuğum da artık okullar açılsın sıkıldık diyor, okula özlem duyuyorlar" ifadelerini kullandı.

Özge Ayaz


ESKİŞEHİRLİ VELİ: GÖNDERMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM

Eskişehir’de öğretmenlik yapan Özge Ayaz çocuğunu okula gönderip göndermemekte kararsız olduğunu dile getirdi. Anaokuluna gidecek çocuğu olduğunu ifade eden Ayaz, şunaları dile getirdi:

* Haftada 1 gün olmak eğitim alacak çocuğum fakat çok kaygılıyım. Çünkü çocuğumun sınıfta maske takıp takmayacağını bile bilmiyorum.

* Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda bir muallak şeyi var. Durumu veliye bırakıyor. Veli olarak ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Çocuğumun sınıfta ne yaşayacağını, okulun-sınıfın hijyen durumunun ne olacağına dair kaygılıyım.

* Çünkü okullara yeteri kadar ödenek verilmediğini düşünüyorum. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda ödenek sıkıntısı var.

* Anasınıfları için yeterli kayıt olmadığı, personel masraflarının okulların kendilerinin karşıladığı belirtiliyor. Bizlere net şeyler söylenmesini istiyoruz.

* Çocuklarımız güvenli ve sağlıklı bir şekilde okullarda eğitim alabilecekler mi? Buna dair bir güvence verilmesini istiyoruz. Halen kararsızım. Pazartesi gününü bekliyorum. İşin aslı göndermeyi de düşünmüyorum.

“EĞİTİMİ DONDURSUNLAR, SINAVLARI İPTAL ETSİNLER”

Ev hanımı Arzu Yılçın da çocuklarını okula göndermek istemeyenlerden. 2 çocuk annesi olan Yılçın, çocuklarından 8’e giden Asude ile 12’ye giden Emir Uras’ı bu yıl okula göndermeyeceğini ifade ederek, “Bu yıl eğitimin dondurulması ve yapılacak sınavların iptal edilmesi taraftarındayım. Her eğitim düzeyi için söylüyorum bunu. Çünkü çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Pandemi sonrası bazı şeylerin tekrar başlaması gerekiyor. Devlet okulları hijyen olmadığı için göndermeyi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Heval Yıldız Karasu


“DEVLETİ YÖNETENLERİN ÖNCELİĞİ EKONOMİ OLMUŞTUR”

Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği Başkanı aynı zamanda avukat olan 2 çocuk annesi Heval Yıldız Karasu, çocuklarını okula gönderme konusunda kaygılarının bulunduğunu söyledi. Çocuklarının birinin 2 diğerinin 6’ncı sınıfa gideceğini ifade eden Karasu, şöyle konuştu:

* Normal zamanda bile okulların temizliğini velilerin omuzlarına yükleyen bakanlık, bu süreçte temizlik sorununa dair ne çözüm üretti?

* Veliler yine okulları sırayla temizleyecek ya da hizmetli ve temizlik malzemesi için para mı toplayacak? İşsizliğin zirve yaptığı bu dönemde bakanlık niye ek personel atamasına gitmiyor?

* Aşamalı ve seyreltilmiş eğitim ne demek? Kalabalık sınıfların sorunu nasıl çözülecek? Yıllardır bakımsız olan okullar bakımdan geçirilmemiş ve deprem riskiyle yıkılan okulların yerine yenileri yapılmamışken bakanlık acaba diğer kurumların boş atıl binalarından mı yararlanacak? Yoksa öğrencisiz imam hatip binalarını mı kullanıma açacak?

* Aşamalı ve seyreltilmiş eğitim için daha fazla öğretmene ihtiyaç duyulacağı aşikardı. Bu durumda atan(a)mamış öğretmenleri de sevindirecek bir çözüm mü bulunmuştur?

* Sorunların eklenerek geldiği bu süreçte ne yazık ki; devlet okullarında her 50-70 öğrenciye bir WC düşmekte, sabundan, boyaya, ısınmaya ve personel giderine kadar her türlü gider velilere yüklenmektedir.

* Eğitimin aşama aşama paralı hale getirilmesinin sonucu olarak bakanın son yaptığı öğretmen maaşlarına dair açıklama velileri fazlasıyla tedirgin etmiştir.

* Anayasasında demokratik laik sosyal hukuk devleti olduğu yazan bir devletin, vatandaşlarına sağlık, eğitim ve adalet hizmetlerini parasız sunması beklenir. Herhangi bir kriz anında da bu hizmetleri öncelemesi beklenir.

Ancak pandemi süreci bize göstermiştir ki; devleti yönetenlerin önceliği ekonomi olmuş ve alınan tüm tedbirler ekonomi üzerinden şekillendirilmiştir.

* Ekonomi, üretim, paylaşım elbette ki önemlidir. Ancak bu ülkenin geliri uzun yıllardan beri ranta talana ve betona yatırılıp eğitime bilime sağlığa bütçe ayrılmadığı için şuan eğitim ve sağlık alanının yetkileri bizlere çözümü ve doğru bilgiyi sunamamaktadır.

“VELİLER AÇILIP AÇILMAMASI İKİLEMİNDE KALDI”

“Biz veliler çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için eğitimin kamusal, nitelikli, bilimsel, parasız ve tümden devlet eliyle yapılması gerektiğini düşünüyoruz" diyen Karasu, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Eğitime ve sağlığa ayrılan bütçenin maksimum arttırılmasını, personel, bina ve malzeme teminlerinin en yakın zamanda çözülmesini istiyoruz. Bu ülkenin elinde bu imkanların olduğunu biliyoruz.

* Eğer eğitim özelleştirilmeseydi, devlet bu hizmeti ranta çevirmeseydi, şimdi her mahallede çocuklar birbirleriyle eşit imkanlardaki en yakın okullarına gidecek ve ek tedbir ve çözümlerle seyreltilmiş eğitime geçebilecekti.

* Velilerde okullar açılsın mı açılmasın mı ikileminde kalmayacaktı. Çünkü biz veliler biliyoruz ki uzaktan öğretim eğitim, okulun yerine geçemez, yetersizdir, uzaktandır, hiyerarşiktir, sanaldır, tek yanlıdır, etkili ve verimli değildir.

* Hem çocuklarımızın hem toplumun geleceği için eğitimdeki kangren sorunlar başta olmak üzere sorunlara çözüm bulunmalıdır. Aksi taktirde sadece bizim çocuklarımız kaybetmeyecek bu ülke kaybedecektir.

Hülya Arslan


MANİSALI VELİ: BAKANIN AÇIKLAMALARI BİZİ DAHA ÇOK TEDİRGİN ETTİ

Oğlu 7. Sınıfa giden bir çocuk annesi kuaför Hülya Arslan(40)’da şöyle konuştu:

* İki ay önce çocuğumu okula göndermeyi düşünüyordum. Çünkü salgının o zamanlarda kontrol altına alındığını düşünüyorduk. Ancak çevremizden aldığımız bilgiler, okuduğumuz haberler ve en son Sağlık Bakanı'nın açıklaması bizi daha çok tedirgin etti.

* Okullarda da alınan tedbirlerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Çünkü bu zamana kadar okullarda ne gibi tedbirlerin alındığı, çocuklarımızın okula nasıl gideceği, sınıflarda kaç kişi oturacakları? gibi konusunda kesin bir açıklama yok.

* Oğlum 7. sınıf öğrencisi. Uzaktan eğitim alıyor, ancak okulların kademi olarak açılacağını duyuyoruz. Şuanda çocuklarını okula gönderecek olan birinci sınıf anneleri bile tedirgin halde. Biz nasıl tedirgin olmayalım?

* Eğer vaka sayılarındaki artış böyle devam ederse çocuğumu okula göndermeyi düşünmüyorum. Şu anda çocuğuma derslerden ve derslerinden geri kalmaması için özel kurs aldırıyorum.

“ÇOCUĞUMU RİSKE ATMAK İSTEMİYORUM”

Bu yıl oğlu 2. sınıfa başlayan kuaför Mustafa Atadil (38) de yaşadıkları ikilemi şu sözlerle aktardı:

* Şimdilik sadece 1. sınıf öğrencilerin okula başlayacağını ve geri kalanların kademeli olarak okula başlayacağını biliyoruz. Çocuklarımız okullara nasıl başlayacak? Hangi okul için nasıl bir önlem alındı, ortada bir şey yok.

* Sağlık Bakanı son açıklamasında vaka sayılarının ciddi şekilde arttığını ifade etti. Bu artışın karşısında biz çocuklarımızı okula nasıl göndereceğiz?

* Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Okula göndermesek çocuklarımız yüz yüze eğitimden uzak kalacak. Okula göndersek salgınla karşı karşıya kalacak.

* Hükümetin ve MEB’in bir an önce buna çözüm bulmasını, ayrıca insanlarımızın da artık ciddi bir şekilde dikkat etmesini istiyoruz.

* Milyonlarca öğrencinin geleceği söz konusu. Eğer önümüzdeki aylarda da vaka sayılarında ciddi artış bu şekilde devam ederse, herhangi bir düzelme göstermezse ben çocuğumu okula göndererek riske atmak istemiyorum.

Derya Elif Tanal Topbaş


ANTALYALI VELİ: BEN ÇOCUĞUMU ASLA GÖNDERMEM

Derya Elif Tanal Topbaş (33), “Çocuğumuz özel okuldaydı, kaydını sildirdik. Sadece kaydı görünsün diye devlet okuluna yazdırdık. Bunu topu bize attıklarından dolayı yaptık. Yani velilerin isteği üzerine gidebilir ya da gitmeyebilir diye. Bu koşullarda ben çocuğumu asla ve asla göndermem. Hiçbir şekilde şu dönemde çocuğumuzu göndermeme kararı aldık. Sadece kaydı var okulda, kendisi yok. Yani ‘her şey yoluna girdi çocuklar okula’ desinler diye o iş olmaz. Mümkün değil” şeklinde konuştu.

"İNSANLAR SOKAĞA ÇIKMAYA KORKUYOR"

Neşe Cansever (54), "Kızım şu anda lise öğrencisi. Salgın beklenilen doğrultuda azalmadı. Aksine arttı. İnsanlar sokağa çıkmaya, kalabalık ortamlara girmeye korkuyor. Böyle bir ortamda bende çocuğumu okula göndermek istemiyorum" dedi.

MERSİNLİ VELİ: ÖZEL OKULLAR İLE DEVLET OKULLARI AYNI SEVİYEYE GETİRİLSİN

4 çocuk annesi Müge Tokatlı(43) , konuyla ilgili şu sözleri aktardı:

* Çocuklarımı okula göndermeyeceğim. Çünkü, okulların ne kadar sağlıklı olup olmadığını bilmiyoruz, sonuçta bir salgın var. 4 çocuğumdan biri gidiyor okula.

* O da 8’inci sınıf yani bu yıl sınav yılı. Devlet okullarında sınava girecek ama eğitimi eksik kalacak, özel okullarda ise şu an eğitim sürüyor.

* Özel okullar ne durumdaysa devlet okulları da aynı seviyeye getirilmeli. Benim çocuğum sınava girecek ama bir yerde de sağlığı daha önemli. Bu nedenle salgın konusunda güvenli bulmadığım için okula çocuğumu göndermeyeceğim.

Nurcan Erdem


“BİR AN ÖNCE YASAKLAR GETİRİLMELİ”

3 çocuk annesi Nurcan Erdem (39)’de çocuklarını okula göndermeyeceğini belirterek şunları dile getirdi:

* Çocuklarımı okula göndermeyeceğim.  Sadece ana sınıfına göndereceğim. Okullar çok kalabalık, çevre hastalıkla dolu. O yüzden göndermeyi düşünmüyorum.

* Yetkililer bir an önce hafta sonu olsa bile yasakların gelmesi gerekir. Piknik yapılmamalı, bir an önce çok sıkı tedbirlerin alınması gerekir. Mersin çok iyi durumda iken şu an Türkiye’de 3’üncü sıraya geldi.

* En azından hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır. Hastalık kol gezerken çocuğumun hayatını korumak adına okula göndermeyeceğim” dedi.

“DEVLET OKULLARININ DURUMU SAĞLIKSIZ”

2 çocuk babası Ali Kınık (42) da çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerden. Kınık, “Çocuğumu okula göndermeyi düşünmüyorum. Bu durumda çocuğu okula göndermenin sağlığı açısından büyük bir risk taşıdığına inanıyorum. Özellikle devlet okullarının durumunun sağlıksız olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kaydetti.

KONYALI VELİ: ÇOCUKLAR TENEFFÜSTE NASIL KORUNACAK?

Konya'da inşaat sektöründe çalışan Serhat Ekinci (30), "10 yaşında Baran isminde 4. sınıfa giden bir oğlum var.  Okulların yine açılması gibi bir durum var. Bu çocuklar okulda nasıl korunacaklar? Hadi sınıfta sosyal mesafeli oturdular. Peki ya teneffüste ya da okul çıkışında çocuklarımız nasıl korunacak? Üstelik vaka sayıları da artıyor. Böyle bir süreçte okullar yüz yüze eğitime açılırsa ben oğlumu okula göndermem" dedi.

“TEDBİRLERE GÖRE KARAR VERECEĞİM”

Konyada, tekstilde çalışan Şehmus Erdoğan (39) ," Okula giden 3 çocuğum var. Ancak eğitimin yüz yüze yapılması bizi endişelendiyor. Çünkü vaka sayıları çok yükseldi. Hemen hemen herkesin bir yakını ya da tanıdığı hastalığa yakalanıyor. Okullarda bu süreçte toplu alan olması bakımından riskli. Alınacak tedbirlere göre çocuklarımın okula gidip gitmemesine karar vereceğim" diye konuştu.

Faside Yörük


SAMSUNLU VELİ: KORKUYORUM

Faside Yörük (63) yaşında. Mendil tesbih satarak anneleri tarafından terk edilen 2 torununa bakıyor. Yörük, "Okullar açılırsa bu şartlarda onları okula göndermem. Devletimiz önlem aldık diyor ama gönlüm rahat değil, çünkü korkuyorlar. Virüs çok hızlı yayılıyor. Dışarıya çıkmalarına izin vermiyorum. Ama devletimiz illa okula gidecekler derse yapacak bir şey yok. Bir tanesi ilkokul 2 diğeri 3’e gidecek. Ama onlar da okula gitmek istemiyorlar. Korkuyorlar. Ben de korkuyorum. Ne yapacağımızı bilmiyorum" ifadelerine yer verdi.

[imza_template desc="Ali Ekber ŞEN,Halil ATAŞ,Kemal ATLAN,Müslüm EVCİ,İlker KILIÇASLAN,İsmail AKDUMAN,İsmail AKIN" arry="Ali Ekber ŞEN,Halil ATAŞ,Kemal ATLAN,Müslüm EVCİ,İlker KILIÇASLAN,İsmail AKDUMAN,İsmail AKIN">[/imza_template>