İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, corona virüsü önlemleri ile ilgili olarak şantiyeleri mercek altına aldı. İstanbul’un pek çok şantiyesindeki uygulamalar bir araya getirildi. Raporda, İstanbul’da değişik ölçekte binlerce şantiye ve 300 bine yakın inşaat işçisi bulunduğu belirtildi. Salgınla mücadele kapsamında başlatılan bazı önlemlerin şantiyelerde de uygulamaya başlandığı ancak yetersiz olduğu vurgulandı.

15 BİN KİŞİ İŞTEN ÇIKARILDI

Şu an inşaat işkolunun en önemli sorunları arasında işten çıkarma ve ücretsiz izinler olduğuna dikkat çekilerek "Şu güne kadar 15 bin civarında inşaat işçinin işten çıkarıldığı, bir kısmının memleketlerine dönebildiği, kentler arası seyahat yasaklandığı için pek çok işçinin İstanbul’da yaşamaya devam ettiği, ancak geçim ve barınma sorununun devam ettiği bilinmektedir" denildi.

“SORUMLULUK BANA AİTTİ”

Raporda, “tarihe geçecek kara leke” olarak nitelenen İstanbul’daki bir şantiyede işçilere imzalatılan “çalışırken virüs kaparsam sorumluluk bana aittir” şeklindeki taahhütname de yer aldı. Taahhütname metninde “Kamp alanı/odalar ve yıkanma yerini kendi istek ve irademle kullandığımı, kampta kalmak istediğimi, bu dönem içinde işverenlikçe ülkemizin içerisinde bulunduğu bu olağanüstü duruma ilişkin alınan tedbirlere harfiyen riayet edeceğimi, işverenlikçe belirtilen kurallara uymamamdan veya sair şartlardan dolayı işyerinde bulunduğum dönem içinde kendime olası bir koronavirüs bulaşması vakasından dolayı olabilecek tüm zararlardan dolayı tamamen kendimin sorumlu olduğunu…” ibareleri yer aldı.

ŞANTİYELERDEKİ DURUM VAHİM

Raporda, şantiyelerin belirli bir süre kapatılmasının zorunlu olduğuna dikkat çekildi. İstanbul özelinde yapılan araştırma sonucunda şantiyelerdeki durum madde madde şöyle aktarıldı:

* Kurumsal olarak tanımlayabileceğimiz firmaların şantiyeleri dışında, yap-sat işler olarak tanımlanan çok sayıda şantiye faal durumdadır. Bu şantiyelerde işin boyutuna göre ve gün gün değişmek kaydıyla 10 ile 50 kişi çalışmaktadır. Ve ne yazık ki bırakalım virüse karşı önlemleri temel sağlık kurulları bile uygulanmamaktadır.

* Şantiyelerin önlemler ne yazık ki mart ayının ikinci yarısında başlamıştır. Hatta pek çoğu mart ayının sonuna doğru yeni duruma geçmiştir.

* Önlemler arasında ilk göze çarpan yatakhane ve yemekhanelerde dezenfektan kullanılmasıdır. Ancak bu yöntemin ne derece çözüm olduğu tartışmalıdır. Bazı şantiyelerde geçiş noktalarında dezenfektan bulundurulmaktadır. Ancak her bir çalışanın gerektiğinde kullanıp kullanmadığı muğlaktır.

YEMEKHANELERDE 400-500 KİŞİ

* Büyük ölçekli şantiyelerde yemekhanelerde aynı anda 400-500 kişi yemek yemektedir. İşçi sayısı göz önüne alındığında ne yemekhanedeki yoğunluğu azaltmak mümkündür ne de mesai saati gereği vardiya usulü getirilebilir.

* Şantiyelerdeki yatakhaneler ise daha büyük tehlike içermektedir. İstanbul’da bulunan şantiyelerdeki işçilerin yüzde 80’i il dışındandır. Binlerce işçi şantiyelerde oluşturulan yatakhaneleri kullanmaktadır. Yatakhanelerde ortalama 10 işçi kalmaktadır. Bu sayının makul düzeye çekilmesi ise işçi sayısını düşününce mümkün değildir.

* Bazı şantiyelerin, çalışanların toplu taşım araçlarının yoğun olduğu saatlerde işe gidip gelmemesi için mesai bitiş saatinin 17.00’ye çektiği ancak bu uygulamanın birkaç gün sonra bittiği görüldü.

* Maske kullanımı da sorunlu ve sıkıntılıdır. Bedensel güce dayalı iş yapan çalışanlar, gün içerisinde maske kullanımını aksatmaktadır.

* Özellikle asansör kullanımının, asansör kabinlerinin dar olduğu ve birden çok işçinin aynı anda kullanıldığı göz önüne alındığında tehlike arz etmekte olduğu kesindir.