Türkiye genelinde silikozis hastalığına yakalanarak işsiz kalan yaklaşık 2 bin 500 kişiye Aydın’ın Çine ilçesinden Saliha İnce (46) de katıldı. Ülke genelinde 2004’den beri 74 silikozis hastası vefat ederken bu sayı Çine’de 50’ye yakın. Çine’de 2’si ağır, 283 hastanın olduğunu söyleyen Çine Yaşam Platformu Başkanı Ahmet Uslu “İşçinin hayatı 1600 liralık maske kadar değerli değil” dedi.

2007 yılında HCC Madencilik'te kuvars madeni triyaj işçisi olarak işe başlayan Saliha İnce, bir süre sonra buradan ayrıldı. İnce, çalışma hayatında yaşadığı zorlukları ve hastalık sürecini anlattı.



İHBAR TAZMİNATI VERİLECEK İŞTEN ÇIKARTILDI

2014 yılında Polat Maden’de çalışmaya başlayan Saliha İnce, olumsuz sağlıksız koşulları nedeniyle 15 gün sonra istifa ederek Esan şirketinde 8 ay çalıştı. Daha sonra Kormad şirketine geçen İnce bir süre sonra solunum sıkıntısı yaşamaya başladı. Aydın ve İzmir hastanelerinin ardından Ankara’da bir aylık yatılı tedavi gören Saliha İnce, sağlık raporunun bitip işbaşı yapacağı gün eline 6 aylık çalışma süresinin ihbar tazminatı verilerek işten çıkartılmış.

“ÇARESİZ SUSUYORDUK”

Saliha İnce yaşadıklarını şöyle anlattı; “HCC Madencilikte çalışma sürem çok kötü geçti. Triyaj işçisi olarak işe alındım ama yapmadığım iş kalmadı. Silo içinde 6-7 kat aşağıya inip yaptığımız temizliğin pisliklerini çıkarıp 20’şer kiloluk çuvallarla biz taşıdık. Bize verdikleri maskeler bez olduğundan hiçbir işe yaramıyordu. Ağzımızın içi burun deliklerimize kadar toz doluyordu. Gözlerimizi yanmaktan açamıyorduk. Değirmen içindeki bilyeleri tek tek temizlerken her yanımız beyaz toza bürünüyordu. Sıkıysa kadromda çalışmak istiyorum de, hemen kapıyı gösteriyorlardı. Çaresiz susuyorduk”

“HEP ACI VE SIKINTI ÇEKTİK”

“İlk iş yerimde günde bin 200 kiloluk sevkiyatın olduğu triyajda çalışıyordum. Günde 23 tonluk bir TIR’a bizim diktiğimiz torbalara, içlerinde cam malzemesi de olan üç çeşit malı korumasız biçimde doldurup taşıyorduk” diyen İnce, “16 saatin üzerinde çalışıyorduk ama fazla mesai yerine izin veriyorlardı. Taş kırıcı makineler, değirmenleri, çamurla dolan logarları yarı belimize kadar suyun içine girerek eldivensiz temizledik. Denetçi günlerinde temiz kalsın diye hiçbir makine çalıştırılmazdı. Bel fıtığı ameliyatı sonrası yemekhane, binalar ve tuvaletleri temizlemekle görevlendirildim ama ağır gelince ayrılmak zorunda kaldım. “Sağlıklı raporuyla işe başladığım Kormad’da bir süre sonra solunum testlerim düştü ve tomografide ciğerimde toz çıktı. Aydın Üniversitesinden sevk edildiğim Ankara'da bir ay yatarak tedavi görüp işbaşı yaptığım gün 6 aylık ihbar tazminatıyla kapı önüne konuldum” diye konuştu.

Çine Yaşam Platformu Başkanı Ahmet Uslu.


İŞÇİNİN HAYATI 1600 LİRALIK MASKE KADAR DEĞERLİ DEĞİL

“Bir işçinin hayatı alınmayan bin 600 liralık maske kadar değerli değil” diyen Çine Yaşam Platformu Başkanı Ahmet Uslu şöyle konuştu; “Çine’de 6’sı holding, yerli yabancı 22 maden şirketi var. Ocaklarda çalışanlarla birlikte 6 bin kişinin 3 bin 500’ü toza maruz kalan değirmenlerde çalışan işçiler. Çine’de 2’si ağır olmak üzere 283 hasta işçimiz var. 3 sene öncesine kadar bez maske veriyorlardı bizim mücadelemiz sonrasında 50 liralık boyacı maskesi vermeye başladılar. Aslında bin 600 lira civarında fiyatı olan sulu oksijenli sistemli sıfır toz riskli maske verilmesi gerek. Bizim yaptırım gücümüz yok, yetkililer ise seyirci kalıyor. Biz ÇİYAP olarak işten çıkarılanlar için işe iade, tazminat ve başka ne tür hakları var ise davalar açarak yardımcı olmaya çalışıyoruz”