Konuşmasına bir yıl önce bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu tebrik ederek başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

* Bugün 23 Haziran. İstanbul seçiminin birinci yılı. Bizler "Martın Sonu Bahar" diyerek yola çıktık. Dilimizde baharın coşkusu, yüreğimizde insan sevgisi vardı. Martın sonu bahar oldu ve İstanbullular Ekrem İmamoğlu'nu başkan seçti. Kazanan demokrasi oldu.

BAROLARIN YÜRÜYÜŞÜNÜ SAYGIYLA KARŞILIYORUZ

* Yargıyı kontrol altına aldılar, savcıyı kontrol altına aldılar. Sıra geldi avukatlara, savunmaya... Savunma kutsal bir haktır.  Başka işin yok mu senin! Anayasa'ya göre barolar kamu tüzel kişiliği niteliğindedir. Baroların yürüyüşünü saygıyla karşılıyoruz.

* Halkı baskılayamazsınız. Barolar da hak arıyorlar. Onlar da yürüyecek. Anayasa gayet açık, silahsız ve saldırısız olduğu sürece hepsinin yürüme hakkı var. Silahları mı var? Bir yere mi saldırdılar?

SAVCILAR, HAKİMLERİN DEĞİL AVUKATLARIN YANINDA OTURACAK

* Avukatlar için desteğe gittiğimizde o çadırın açılmasına izin vermeyenler şunu unutmasınlar: Gün gelecek o avukatlara ihtiyaç duyacaksınız... Yargı reformunu yaptığımızda savcılar hakimlerin yanında değil, eşitleri olan avukatların yanında olacaklar!

YARGIYA OLAN GÜVEN YERLERDE

* Yargıyı baskılarsanız, savcıyı savcı olmaktan çıkarırsanız, bunları Saray'ın kölesi haline getirirseniz, yargı, yargı olmaktan çıkar. Bugün Türkiye'de herkesin bildiği bir gerçek var: Yargıya olan güven yerlerdedir.

Dünya böyle bir örnek görmedi, Türkiye de böyle bir örnek görmedi. Sonunda girişimler oldu, şimdi avukatlar yürüyorlar. Beni derinden sarsan olay ise Barolar Birliği Başkanı'nın bu olaya karşı takındığı farklı tutumdur.

* İçişleri Bakanı gazeteci Saygı Öztürk'ü ağır bir şekilde suçladı. Saygı Öztürk saygın ve duayen bir gazetecidir, fikri takip yapar. Bütün haberlerinin arkasında durmuştur. Saygı Öztürk yazdıysa doğrudur.

SOYLU, ÖZTÜRK'TEN ÖZÜR DİLESİN

* Trabzon'da bir kişi işçi kadrosuyla işe giriyor. KPSS'ye girmeden memur yapılıyor. Özel kalem müdürü yapılıyor, oradan memurluk veriliyor. Beyefendi güçlü bir torpile sahip. Daha sonra Ankara'da kültür müdürü oluyor. Bunlarda ahlak yok!

*  İçişleri Bakanı'nın, Saygı Öztürk'ten özür dilemesi lazım. Saygı Öztürk şunu diyor: Eğer haberimle namusa el uzatırsam o eli kendim keserim, o kalemi kendim kırarım!

*  Özgür gazeteci, yazdığı haberin arkasında duran gazeteci, haber yapıp kendilerini rahatsız edince doğru hapse diyorlar. Sanıyorlar ki bu gazeteciler onurlu duruşundan vazgeçecek. Bunlar vazgeçmez, bunlar saygın gazeteciler.

BİRİLERİNE YARANMAK İÇİN GAZETECİLİK YAPMIYORLAR

* Yarın tutuklu gazetecilerin davası var. Gazeteciler 100 günü aşkın süredir yaptıkları bir haber nedeniyle hapiste! Onlar gazeteciliği birine yaranmak için değil, halkın haber alma hakkı için yaparlar...

* Gazetecileri hapse atınca, geri adım attıracaklarını sanıyorlar. Bunlar vazgeçmez, çünkü onurlu ve namuslu gazetecilerdir. Birilerine yaranmak için değil, halkın haber alma hakkı için haber yaparlar. Yarın hakim karşısına çıkacaklar, göreceğiz.

[old_news_related_template title="Trabzon’da neler olduğuna bakalım" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/06/17/iecrop/saygi-ozturk-son_16_9_1592353921.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/saygi-ozturk/trabzonda-neler-olduguna-bakalim-5878496/"]