Sözcü gazetesi yazarları ve yöneticilerini sözde “FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 27 Aralık 2019 tarihinde İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 3 yıl 6 ay ile 2 yıl 1 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. 30 Aralık 2019'da SÖZCÜ gazetesi avukatları, mahkumiyet kararlarının kaldırılması ve beraat kararı verilmesi için İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulundu.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararları onadı, dosya Yargıtay'a gönderilecek.

'KARAR HUKUKA AYKIRI'

İstinaf Mahkemesi'nin kararını değerlendiren SÖZCÜ gazetesi avukatı İsmail Yılmaz şunları söyledi:

“* SÖZCÜ gazetesi yazarları ve yöneticileri hakkında mahkemece verilen karara yaptığımız istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bu red kararı hukuka aykırıdır.

* Dava dosyasında deliller yeteri kadar toplanmamıştır. Sadece bilirkişi olmayan bir bilirkişi raporuna dayanarak cezalar verilmiştir. Dosyada müvekkillerimi suçlayacak hiçbir başka delil yoktur. Tanık ifadeleri de müvekkillerimi suçlayıcı türden değildir.

* Hukuk kurallarına aykırı bir şekilde bilirkişi olmayan bir şahsa bilirkişi sıfatı verilerek ve o şahıs tarafından hazırlanan düzmece rapora itibar edilerek, hüküm verilmiştir. Bu durum kabul edilmesi mümkün olmayan hukuksuz bir durumdur. SÖZCÜ gazetesi yazar ve yöneticilerine FETÖ’ye yardımdan dolayı ceza verilmesi akıl tutulmasından başka bir şey değildir.

* Gerçek FETÖ’cüler elini kolunu sallayarak gezerken, ekranlarda boy gösterirken FETÖ’ye düşman olan ve her zaman onunla savaşan SÖZCÜ mensuplarına bundan dolayı ceza verilmesi mantık, akıl ve hukuk kurallarıyla bağdaşmamaktadır.”

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gazete çalışan ve yazarları için öngördüğü cezalar şöyleydi:

Sözcü yazarı Emin Çölaşan: 3 yıl 6 ay 15 gün
Sözcü yazarı Necati Doğru: 3 yıl 6 ay 15 gün
Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz: 3 yıl 4 ay
Sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin: 3 yıl 4 ay
Sozcu.com.tr Haber Koordinatörü Yücel Arı: 1 yıl 13 ay
Sözcü gazetesinin muhabiri Gökmen Ulu: 1 yıl 13 ay
Sözcü gazetesinin muhasebe görevlisi Yonca Yücekaleli: 1 yıl 13 ay

YAZIK Kİ NE YAZIK

Sözcü gazetesi avukatlarından Celal Ülgen ise “Hukuksal açıdan hiçbir gereksinimi ve beklentiyi karşılamamaktadır. Bu karar salt yerel mahkeme kararını onayan ve hatta kutsayan bir ara karar olmaktan öteye gidememiştir. İstinaf dilekçemizde yazdığımız ve esas hakkında savunma sırasında anlattıklarımız görmezden gelinmiştir. Bu kararın tek olumlu yönü temyiz yolunun açık olmasıdır. Hemen, Temyiz mahkemesinden yani Yargıtay'dan ne beklendiği de sorulabilir? Haklı bir soru olur bu.  Sözcü gazetesinin ve onun suçlanan yazarların meşrebine ve dünya görüşüne ters suçlamadan böyle bir karar verilmesi ancak hukukun tamamen işlemez olduğu sistemlerde mümkündür.  Bütün iyi niyetli çabalarımıza, bütün uyarılarımıza karşın özellikle bu dava ölçeğinde ters kararlar alındı. Ne uğruna Sözcü ve yazarlarını işlemeleri mümkün olmayan bir suçtan mahkum etme uğruna. Yazık ki ne yazık. Son merciyi de deneyeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘TÜM BASINA YÖNELİK BİR TEHDİT OLDUĞU KANISINDAYIM’

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da yaptığı açıklamada, “Ben bu onamanın basın hürriyetine yönelik olarak getirilmiş bir başka tehdit olduğu kanısındayım. Son yıllarda da özellikle gazetelere ve gazetecilere yönelik olarak açılan davalar Türkiye'de öncelikle ifade hürriyetini tehdit eden ardından da bununla birlikte basın özgürlüğünü tehdit eden bir konumdadır. Otoriterleşen Türkiye'nin temel görüntülerinin başında özellikle basın hürriyetine yönelik tehditler gelecektir. Ben sonuç olarak bu mahkumiyetin orada ismi yazılı kişilerden bağımsız olarak daha açık bir şekilde tüm basına yönelik bir tehdit olduğu kanısındayım. Buna izin vermemeliyiz. Otoriterleşmenin sonu totaliter bir anlayıştır. Yani muhalefetin olmadığı bir anlayıştır” dedi.

İŞTE BASIN VE HUKUK TARİHİNE GEÇECEK KARA BİR LEKE 

Kurulduğu günden bu yana Atatürk çizgisinden ödün vermeden yayın hayatına devam eden SÖZCÜ'ye, 19 Mayıs 2017'de operasyon başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, gazetenin sahibi Burak Akbay, muhabir Gökmen Ulu, muhasebe elemanı Yonca Yücekaleli ve internet sitesi eski sorumlu müdürü Mediha Olgun hakkında “Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birikte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla dava açtı.

Hazırlanan ikinci bir iddianameyle bu kez SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru ile gazetenin İnternet Sitesi Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Koordinatörü Yücel Arı hakkında da aynı suçlamadan dava açıldı.

Her iki dava da İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi. Sözcü’ye ilişkin kumpas davasında duruşma savcısı, gazetemizin yönetici ve yazarları hakkında, “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemişti.

SÖZDE DELİLLER!

Sözcü’ye açılan davada delil olarak ise sadece haber ve yazılar gösterildi. Bu haberlerin çoğunluğu da diğer gazete ve TV’lerde de haber olan olaylardı. Yani aslında Türkiye'de gazetecilik yargılandı…

Aynı haberleri yapan diğer gazete ve TV’lere soruşturma dahi açılmazken basın kanunu hiçe sayılarak sadece SÖZCÜ’ye dava açıldı.

Dava sürecinde Atatürk düşmanı bilirkişiye itibar edilip Burak Akbay'ı aklayan bilirkişi raporu görmezden gelindi. Yine de suçlamalar tek tek çürütüldü. İddianameyi hazırlayan savcının gösterdiği tanıklar bile “SÖZCÜ’den FETÖ çıkmaz” dedi.

Karar duruşmasında Hakim Akın Gürlek’in başkanlığını yaptığı mahkeme heyeti, yazar ve yöneticilerimize 2 yıl bir ay ile 3 yıl 6 ay 15 gün arasında değişen oranlarda hapis cezası verdi.