İzmir'i vuran 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Üç yaşındaki Elif Perinçek felaketin 65'nci saatinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görevli itfaiyeci onbaşı Muammer Çelik tarafından kurtarıldı. Elif’i bulduğu andan, sağlık çalışanlarına teslim edene kadar başparmağını bırakmadığını belirten Çelik, o anları gözyaşlarıyla anlattı.

IZGARA DEMİRLERİ KESTİK

- Elif’in annesi ile kız kardeşlerini zaten çıkarmıştık. Oradan ince ince aramaya başladık. Ta ki Elif’in bulunduğu odaya kadar. Odasına geldiğimizde Elif’in bile yaşayamayacağı kadar alçak bir yerle karşılaştık. Hilti ve kazma kullanamazdık. Çekiçlerle oraya girdik ve sonunda Elif’in bulunduğu yer tespit ettik. Üzerindeki ızgara demirlerini keserek alanı açtık.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görevli itfaiyeci onbaşı Muammer Çelik.


YÜZÜNE BETON KIRINTILARI DÖKÜLMÜŞTÜ

- Ekibimden battaniye istedim çünkü hiçbir kımıldama yoktu. Yüzüne beton kırıntıları dökülmüştü. Yüzünü temizlemek istedim. Elimi uzatmamla beraber Elif bir anda baş parmağıma yapıştı. Elimi tuttu, bırakmadı. Dondum kaldım. Yanımda başka bir kurtarma biriminden arkadaş vardı. O da dondu kaldı. Ağlamaya başladık. Hep beraber ağlıyorduk. Bunu anlattıkça dayanamıyorum. Elif’i hemen kucakladık, sağlıkçıları çağırdık. Kontrolünü yaptırdık, Elif o parmağımı hiç bırakmadı. Sedyenin üzerinde bile beni bırakmıyordu. Sağlıkçılara teslim ettikten sonra parmağımı bıraktı.



SEVİNCİM DAĞLARA SIĞMAZ

- Elif, hayat üçgeninden daha küçük bir alanda yatıyordu. Çok dar bir alandı. Sırt üstü vaziyette uyuyordu, hiçbir hayat belirtisi de yoktu. Ta ki ben ona dokununcaya kadar. Gözlerini açtıktan sonra bizim için bambaşka bir an oldu. Hep beraber öyle bir sevindik ki, sevincimiz dağlara sığmaz.

EĞER BENİM PARMAĞIMI TUTMASAYDI...

- Bundan sonra İstanbul İtfaiyesi olarak onun ağabeyiyiz. Kapımız ona her daim açık. 24 senelik itfaiye memuruyum. Birçok kez böyle olaylar gördük. Bizim en büyük kazancımız işte budur. Burada kahraman biz değiliz, burada kahraman Elif. Biz zaten görevimizi yaptık ama burada kahraman olan Elif. Elif eğer benim parmağımı tutmasaydı ben onu ölü diye tabir edip battaniyeye saracaktım.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Elif'in durumuyla ilgili açıklama yaptı.


AĞLADI, UYKUYA DALDI, METABOLİZMASI YAVAŞLADI VE KURTULDU…

Elif’in dayısı Özgür Değerli, üç yaşındaki yeğeninin ölüm kalım savaşını şu sözlerle anlattı:

– Seher (anne) yaşadığına dair işaret vermek için bulunduğu konumdan sürekli vazoyla yere vurarak ses çıkartmış. Oğuz (baba) da zaten dairenin perdelerinden teşhisini yapıp ekiplere içeriye girilebilecek yerleri göstermiş. Odaları ve bulunabilecekleri konumları belirtmiş. Elif haricindeki herkese tek bir noktada bulmuşlar. Hepsi bir yerde yaşam üçgeni oluşturmuşlar ama kardeşim Elif'e yetişememiş.

YAŞAM ÜÇGENİ OLUŞMUŞ

– Kardeşim diğer çocuklarını bir araya getirmiş ancak Elif kendi odasında kalmış. Orada üzerine devrilen bir sandalye sayesinde göçük altında kalmaktan kurtulmuş. Orada kendiliğinden bir yaşam üçgeni oluşmuş. Doktorumuzdan aldığımız bilgiye göre bebeklerin ilk etapta bir ağlama süreçleri oluyormuş ama ağlama sonrasında uykuya dalıyorlarmış. Metabolizması yavaşladığından yaşama tutunmak için süreci uzatmış. (İHA)