6 KASIM SEÇİMLERİNİN YILDÖNÜMÜNDE SANDIĞIN HİKAYESİ


12 Eylül 1980’de Türkiye bir darbe yaşamış, Meclis ve tüm siyasi partiler kapatılmış, üç yıl sürecek ‘Askeri rejim’ dönemi başlamıştı. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş de yasakların gölgesinde siyasete ara vermek zorunda kalmıştı.

Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi ve Bülent Ulusu başbakanlığındaki yeni hükümet, Danışma Meclisi’nden çıkan kanunların ardından, 6 Kasım 1983’te ilk genel seçimlerin yapılmasını kararlaştırdı. 12 Eylül darbesinin ardından ilk seçim yapılacaktı ama bu seçime sadece MGK’nın onayından geçen 3 partinin girmesine izin verildi.



HOROZ, ARI VE GÜNEŞ

Seçimde Bülent Ulusu kabinesinin eski başbakan yardımcısı Turgut Özal’ın kurduğu ’Arı’ amblemli Anavatan Partisi, emekli Orgeneral Turgut Sunalp’in ’Horoz’ amblemli Milliyetçi Demokrasi Partisi ve İsmet İnönü’nün Özel Kalem Müdürü ve Başbakanlık Müsteşarı Necdet Calp’in ‘Güneş’ motifli Halkçı Parti yarışacaktı. Özal, “4 eğilim” diye yola çıkmış, Sunalp mevcut askeri yönetimin fikirlerini ilke edinmiş, Calp ise sosyal demokrat oylara talip olmuştu.

Askeri yönetim sağda, solda ve liberal kanatta birer partiyi yeterli gördüğü için, Erdal İnönü’nün SODEP’i ve Süleyman Demirel’in desteklediği Büyük Türkiye Partisi’nin seçime girmesine izin vermedi. BTP kapatılırken yerine Doğru Yol Partisi kuruldu. Alparslan Türkeş’in desteklediği Muhafazakar Parti ve Necmettin Erbakan’ın Milli Selamet Partisi çizgisindeki Refah Partisi de kuruldu. Bu partilerin kurucuları veto edilince hiçbiri 6 Kasım seçimlerine katılamadı.

Turgut Özal’ın ANAP’ı 213 milletvekili kazandı.


‘SATTIRMAM EFENDİM’

Hızlı bir seçim kampanyası başladı. Liderler yurdu dolaşıyor, Özal halktan yoğun ilgi görüyor, Sunalp geri planda kalıyor, Calp ise vetolu SODEP’in karşısında ‘İcazetli’ görülüyordu. Sandığa 15 gün kala 22 Ekim 1983 günü ise seçimlerin kaderini değiştiren bir gelişme yaşandı. 3 lider TRT’de açık oturuma çıktı. Turgut Özal, özelleştirme programını anlatırken iktidara geldikleri takdirde Boğaziçi Köprüsü’nün gelirlerini halka satacağını açıkladı. Necdet Calp canlı yayında, “Satamazsınız beyefendi, satamazsınız” diye sert çıktı. Özal da, “Satarız, hem de çok iyi satarız, alan da çıkar” dedi. Calp’in “Sattırmam efendim’’ sözleri, Halkçı Parti’nin oylarını etkiledi.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in seçimden iki gün önce üstü kapalı biçimde Özal’ı hedef alan ve Sunalp’e oy verilmesini isteyen konuşması da ters tepti. Özal, 213 vekil ile birinci parti olurken, Calp 117 vekil kazandı. Sunalp ise 71 milletvekilinde kaldı. 6 Kasım ile birlikte Türkiye’de Özal dönemi başladı.

Emekli Orgeneral Turgut Sunalp, 6 Kasım’da Başbakanlık koltuğuna oturacağına inanıyordu. ‘’İktidara mahkumuz. Kadromuzdan 5 Bakanlar Kurulu çıkar’’ diyordu. Ankara’da orduevinde kalırken gazeteciler, ev tutup tutmayacağını sordu. “Başbakanlık konutu var ya” cevabını verdi. Seçim sonuçları gelince hayal kırıklığı yaşadı. Ankara’da Cinnah Caddesi’ndeki Mavi Ev adlı seçim bürosundan çıkarken gazeteciler, “Bu sonuçlardan sonra havlu atacak mısınız” diye sordu. Sunalp çok kızdı, “Ne havlusu, ne peştemalı kardeşim’’ dedi. MDP’nin seçim başarısızlığı partiyi dağıtırken, Sunalp iki yıl sonra koltuğu bıraktı. Bir yıl sonra da parti feshedildi. Milletvekilleri DYP ve ANAP’a geçti. Aynı dönemde Halkçı Parti’de de değişim yaşandı. Calp koltuğu bıraktı. HP ile SODEP, SHP adıyla birleşti. Özal’ın ANAP’ı ise 8 yıl aralıksız tek başına iktidarda kaldı. 1996-2002 arasında da koalisyon ortağı oldu. Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sonrası Genel Başkanlık koltuğuna Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz oturdu. ANAP 2009’da ise Demokrat Parti ile birleşti.

BİR ZAMANLAR TÜRKİYE... SİYASİ PARTİ LİDERLERİ EKRANDA KIYASIYA TARTIŞIRDI
Türkiye, liderlerin ekran tartışmasıyla darbeden sonraki ilk seçim kampanyasında tanıştı. ANAP lideri Turgut Özal, MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, TRT ekranlarında kıyasıya tartışmıştı.

İnandırıcı olsun diye küsuratlı söyledim


Turgut Özal, seçim gezisinde bir doğu ilinde, genelevin önünden geçerken teknik danışmanı Erkal Zenger, “Özal, kadınlarımızı selamlıyor’’ diye anons yaptı. Özal da kadınlara el salladı. Ertesi gün gazetelerde, “Özal genelev kadınlarından oy istedi’’ manşetleri vardı. Özal, Zenger’in önüne gazeteleri attı. Zenger “Efendim, siz feleğin sillesini yemiş kadınlarımızın da Başbakanı olacaksınız. 5 bin 673 hayat kadını var. Aileleriyle birlikte 25-30 bin oy kazandınız’’ cevabını verdi. Siniri aniden geçen Özal, “Allah Allah, o kadar çok muymuş?’’ dedi. Zenger yıllar sonra bu anısını, “Kaç tane var bilmiyordum, inandırıcı olsun diye küsuratlı rakam verdim’’ diye anlattı.


En çok jeton taşıyan Ulaştırma Bakanı olur


Necdet Calp, 6 Kasım seçimleri öncesinde kampanya kapsamında Van’dan Hakkari’ye doğru seçim otobüsüyle yol alıyordu. Seçim otobüsünde yanındaki koltuklarda Genel Sekreter Yılmaz Hastürk ve Malatya Milletvekili adayı Ayhan Fırat vardı.

Gazeteciler, “İktidara gelirseniz Bakanlar Kurulu listeniz hazır mı’’ diye sordu. Necdet Calp, “Ulaştırma Bakanımız burada Ayhan bey’’ dedi. Fırat şaşırdı. Calp ise “Cebinde en çok jeton taşıyan arkadaşımız o” diyerek kahkaha attı.