Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün akşam yaptığı açıklama ile marketlerde alınan önlemlerin yeterli olup olmadığı konularının değerlendirildiği programda Dündar, "Biz isteriz ki en kısa sürede corona virüsü savaşı sağlık ordumuz tarafından halkımızın da gönüllü katkısıyla kazanılsın. Bazı uzmanların açıkladığı rakamlar Sağlık Bakanı'nın açıklamasıyla çelişiyor" dedi.

Özdil ise, "Sağlık Bakanımız 'oldu da bitti maşallah' demeye getirdi. Durum bu kadar açık" yorumunda bulundu.

Soruşturmacı televizyon gazetecisi Uğur Dündar ve Türkiye'nin en çok okunan yazarı Yılmaz Özdil, sozcu.com.tr'de yayınlanan, moderatörlüğünü Gökmen Ulu’nun yaptığı programda gündeme ilişkin yine çarpıcı tespitlerde bulundu.

'BAKANIN GÜZEL HABER VERMESİ MEMNUNİYET VERİCİ'

Herkese maske dağıtılamadığını söyleyen Uğur Dündar, "Sağlık Bakanı'nın bu konuda güzel haber vermesi memnuniyet verici. Biz isteriz ki en kısa sürede corona virüsü savaşı sağlık ordumuz tarafından halkımızın da gönüllü katkısıyla kazanılsın. Bazı uzmanların açıkladığı rakamlar Sağlık Bakanı'nın açıklamasıyla çelişiyor. Bu da gösteriyor ki aslında Türkiye'nin önünde zorlu bir mücadele dönemi var. Henüz tüm yurttaşlarımıza maske dağıtmayı başarabilmiş değiliz. Türkiye topyekun bir mücadele içinde" dedi.

ÖZDİL: 'OLDU DA BİTTİ MAŞALLAH' DEMEYE GETİRDİ

Sokağa çıkma yasağının olduğu gün 70 bin kişiye test yapıldığının belirtildiğini hatırlatan Yılmaz Özdil şunları söyledi:

*Sağlık Bakanımız 'oldu da bitti maşallah' demeye getirdi. Durum bu kadar açık. Hatta bir dahaki Bilim Kurulu toplantısından sonra Sağlık Bakanı 'öpeyim de geçsin' diyebilir. Vaka sayısı, yoğun bakımdaki hasta sayısı, entübe sayısı artıyor.

*Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap aynı gün, nüfusun yüzde 60'ına bulaşana kadar mücadele edecek dedi. Sokağa çıkma yasağında hangi 70 bin kişi hastaneye gitti test yaptırdı? Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu'nda bir şey oldu.

*Bugüne kadar devamlı temkinli ve neredeyse Saray'ın görüşlerinin aksine alarm veren Sağlık Bakanı gitmiş 'oldu da bitti maşallah' diyen bir Sağlık Bakanı gelmiş. Salgın meselesi başladığından beri sadece Sağlık Bakanı çıkıp topluma bilgi veriyordu, arada sırada Cumhurbaşkanı çıkıp bilgi veriyordu. Bugün ilk kez ben Numan Kurtulmuş'u ekranda gördüm.

*Filyasyon elbette salgın konularında hayati önem taşıyan bir şey ama bu Bilim Kurulu'nu kurduklarında yapmaları gereken bir şey.

DÜNDAR: SİYASETE ALET OLMAMALARI GEREKİR

Usta gazeteci Dündar, "Bu mücadelede iktidarın başarılı olduğu imajını verebilmek için optimist, iyimser açıklamaları, sosyal mesafeyi göremediğimiz yığılma halini artırır, insanlar güneşin ısıtmasıyla birlikte kendilerini dışarı atarlar" dedi. Bilim Kurulu'nun siyasete asla alet olmaması gerektiğini kaydeden duayen gazeteci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu son derece riskli. Çaresizlerin çaresi olmaları gerekirken bu şeklide açıklamaları gerçekle örtüşmüyor. Mücadele azmini kırıyor insanların."

'BIRAKIN ELEŞTİRİYİ, ÇOK ÜZGÜNÜM'

Corona virüsünün THY pilotlarına bulaştığını ve kaptan pilotların da hayatını kaybettiğini belirten Özdil ise, "Kaç tane kaptan pilota bulaştı. THY uçaklarında neler yaşandı işte şu anda görüyoruz. Sağlık Bakanı hangi filyasyondan söz ediyor. Marketlerde sokaklarda insanlar adeta bu iş bitmişcesine geziyor. Sokaklar insan dolu. Ben bırakın eleştiriyi, çok üzgünüm" diye yorumladı.

'MARKETLER BULAŞ RİSKİ AÇISINDAN ÇOK TEHLİKELİ'

Marketlerin bulaş riski açısından çok tehlikeli olduğunu söyleyen Dündar, "Çünkü herkes girip çıkıyor. Marketler çok büyük bir özveriyle çalışıyor. Özellikle telefonla verilen siparişleri evlerimize getiren çalışanlar çok zor şartlar altında çalışıyor. Herkesin de markete girme kurallarına sıkı sıkıya riayet etmesi, aldığı ürünleri de virüsten arındıracak şeklide temizlemesi ve bekleterek kullanması gerekiyor" dedi.

ÖZDİL: MARKETLER OLMASA TÜRKİYE BİTECEK

Özdil de, salgının insanlığa dair çok şey öğrettiğini kaydederek şöyle konuştu:

*Ben en ufak bir ders alındığını ya da alınacağını düşünmüyorum. Markette çalışan arkadaşlar, kurye arkadaşlar, su dağıtan arkadaşlar bugün insanlığı ayakta tutuyorlar. Marketler olmasa Türkiye bitecek. Burada çok ciddi bir açık var.

*Marketler eldiven dağıtıyor ama maske zorunluluğu var ama dağıtamıyor. İstanbul dışında eczanelerde maske falan yok. Maske meselesinin acilen serbest bırakılması lazım hem eczanelerde hem de marketlerde parayla satılmasına izin verilmesi lazım.

*Çünkü market istediği kadar önlem alsın vatandaş nasıl alsın. 'Lütfen ağzındaki maskeyi bana verir misin markete gireyim' diyen insanlarımız var.

Salgın döneminde özveriyle çalışmayı sürdürenlerin olduğunu söyleyen Dündar, "Bayramda bizler market çalışanlarını, kuryeleri, sokaklarımızı hala temizleyen görevlileri sevindirmek için ekonomik olarak elimizden ne geliyorsa bunlara verelim diye düşünüyorum" dedi.

Usta kalem Özdil de bunun Ramazan için bir vesile olduğunu söyledi.

ÖZDİL: GAZETECİLİK ÖNCE İNSAN OLMAYI GEREKTİRİR

Gazeteciliğin önce insan olmayı gerektirdiğini vurgulayan Özdil şunları söyledi:

*Biz bu mesleği para kazanmak için, şöhret olmak için yapmıyoruz. Gazetecilik bizim örnek aldığımız rol model itibariyle farklı. Gazetecilik önce insan olmayı gerektirir. Şu an utanarak söylüyorum, Türkiye'de gazetecilik gazeteci etiketini taşımak için yapılıyor.

SAĞLIKÇILARA PRİM ÖDEYECEK OLAN FRANSA ÖRNEĞİNİ VERDİ

Sağlık çalışanlarına şiddet konusunu da hatırlatan Dündar, "Bugün Fransa Başbakanı sağlık çalışanlarına prim ödeneceğini açıklamış. Bizim sağlık çalışanlarımız bayram gelirken bunu hak etmediler mi?" dedi.

Sağlıkta şiddet düzenlemesi konusunda da yorumda bulunan Özdil, "İnsana şiddet suçtur. Sağlıkla ilgili salgın yaşıyoruz. İnsana şiddet konusunda kanun çıkarın" dedi.

Tutuklu gazetecilerin avukatlarının tahliye başvurusunda bulunduğunu söyleyen Dündar ise, "Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın avukatları başvuruda bulundular. Denetimli serbestliğin 3 yıla çıkarılmasıyla bu arkadaşlarımız en üst cezayı alsalar da yatarları kalmayacak. Hemen tahliye edilmeleri gerekiyor" dedi.