Her sabah SÖZCÜ Gazetesi’ni zevkle okuyorum. Aydınlık bir Türkiye’yi, laik bir eğitimi ve adil yargı sistemini gurur verici kalemlerinizle savunmaktasınız. Hepinizi tebrik ediyorum.
Adalet terazisini elimde tutarken hakkaniyeti bir ölçü bildim. Gördüğüm baskılara rağmen yargının, sosyal barışın teminatı olduğu ilkesinden ödün vermedim.
1957 yılında bir gün büyük bir yolsuzluk davasını masamda buldum. Zonguldak valisi, kardeşi milletvekili olan birine köylüye ayakkabı yapılmak üzere 5 ton kauçuk tahsis etmişti. Sanık, o kauçuğu İstanbul’a götürüp satarak zenginleşmişti. Bu malları satanı da satın alanı da tutuklayarak mahkum ettim.
Ne yazık ki adil ve doğru karar verdiğim halde Adalet Bakanlığı hakimlik sıfatımı kaldırdı. Yılmadım, korkmadım. Savcı olarak sürgüne gönderildim. Sonuçta kazanan ben oldum ve eski görevime döndüm.
Üzülerek görüyorum ki, 63 yıl önce hakimler daha tarafsızdı. Günümüzde hukuka saygının bittiği, adamına göre karar verildiği noktaya gelindi. Basın özgürlüğü diye bir şey kalmadı. SÖZCÜ Davası bunun örneği.
Atatürk ilke ve Cumhuriyet değerlerini savunan SÖZCÜ Gazetesi’nin FETÖ’ye yardımda bulunduğu iddiası inanılır gibi değil. Yayınlandığı tarihten bu yana okuyucusu bulunduğum SÖZCÜ’de FETÖ’ye yardımda bulunduğuna ilişkin tek bir satıra rastlamadığımı söyleyebilirim. Bu nedenlerle, hukuktan ve delillerden yoksun olan bu kararın Yüksek Mahkeme’den döneceğine eminim.
Yargıtay üyesi emekli hakim A. Hilmi Seçkin, net konuştu: SÖZCÜ Davası kararı Yüksek Mahkeme’den dönecektir
Hilmi Seçkin (93), ilerleyen yaşına rağmen Türkiye’nin gündeminden asla kopmamış, yaşanan toplumsal sorunları her zaman içselleştirmiş bir hukuk adamı. Atatürk ilkelerine bağlı kalarak Türkiye’nin değişik bölgelerinde hakimlik yaptıktan sonra 1982’de Yargıtay üyeliğine seçilen ve daha sonra emekli olup anılarını Literatür’den yayınlanan “Bir Hakime Yakışanı Yazdım” adlı kitabında toplayan A. Hilmi Seçkin, gerçek bir SÖZCÜ okuru... Seçkin, ülkemizdeki hukuk sisteminin dünüyle bugününü bize anlattı.