AHEF'in açıklamasına göre, Sağlık Bakanlığı'nın Aile Sağlık Merkezleri'ne gönderdiği yazının içeriğinde kamu çalışanlarının kronik hastalıklara ilişkin raporlarını Aile Hekimlerinden alacağı bildiriliyor. Ancak AHEF, Aile Hekimlerinin böyle bir rapor vermesinin mevzuata aykırı olduğunu ve bu kararın Aile Sağlık Merkezlerinde aşırı yoğunluğa neden olduğunu açıkladı.

Aile Hekimleri bu yönlendirme nedeniyle hasta sayılarında yüzde 200 artış olduğunu, raporu veremedikleri halde hastaların boşu boşuna ciddi bir bulaş riskine girdiklerini belirtiyor.



BİRÇOK EKSİK VE BELİRSİZLİKLER VAR

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Sağlık Bakanlığı’nın Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 2 Haziran tarihli, “Covid 19 risk grubunda olanların kronik hastalıkları” içerikli yazının birçok eksik ve belirsizlikler barındırdığına dikkat çekiyor. AHEF, Aile Hekimlerinin bu hastalıklar için kendilerinin rapor verme yetkisi olmadığı gibi Aile Sağlık Merkezlerine yönlendirilenlerin de Covid 19 riski ile karşı karşıya bırakıldığını vurguluyor.

ASM'LER ONAY VE TASDİK MAKAMI DEĞİLDİR

AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özlem Sezen; “Sağlık raporları usul ve esasları hakkındaki yönergede belirtildiği üzere; durum bildirir tek hekim sağlık raporu formatı ve içeriği bellidir. Rapor formatı üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması mevzuata aykırıdır. Tek hekim durum bildirir raporunun hangi gerekçelerle verilmesi gerektiği de tanımlanmıştır. İlgili yazıda belirtilen “Covid 19 idari izin” tanısı, İcd tanı kodları arasında yer almıyor. Aile Sağlığı Merkezleri, e-nabızda eksik işlemleri düzeltme ve onay yeri, aile hekimleri de onay ve tasdik makamı değildir” dedi.

Bu konuda Covid 19 şüphesi idari izinli sayılmak için yeterli görünüyor ise tüm kronik hastalıklar için izin verilmesi gerektiğine değinen AHEF, bunun tam olarak değerlendirilerek ilgili branş uzmanları tarafından yapılmasının doğru olacağına dikkat çekiyor.

Sezen; “Belirtilen riskli hastalık grupları için İcd, alt tanı kodları ve teşhisler detaylı şekilde belirlenmeli, kuşkuya yer olmayacak şekilde düzenlenmelidir. E-nabız sistemi üzerinden “İdari izne esas COVID-19 hastalığı için risk grubunda olan kronik hastalık durum belgesi”nin her risk grubunda birey için alınabilir hale getirilmesi Sağlık Bakanlığı sorumluluğundadır.



CORONA VİRÜSÜ BULAŞ RİSKİNİ CİDDİ ŞEKİLDE ARTIRIYOR

Ayrıca halen yürürlükte olan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün, 31 Mayıs tarih ve 968674468 -161 sayılı yazısında "durum bildirir raporu e-nabız ile temin edilebilecek herhangi bir belgenin yeterli olması gerektiği ve ayrı bir rapor için yönlendirmenin halihazırdaki sağlık hizmetlerine gereksiz iş yükü/bulaş riski oluşturması nedeniyle uygun olmadığı "açıkça belirtiliyor” diyor.

Dr. Özlem Sezen, mevcut halde iş yükünü artıracak uygulamanın talep karşılanamadığı durumda hekime yönelik şiddete de yol açabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. “Vakit kaybedilmeden gerekli düzenlemelerin yapılmasını, eksik düzenleme ile uygulamaların hayata geçirilmesine, her rapor türünün istisnasız şekilde ve gerekli incelemeler yapılmadan aile hekimlerine yönlendirilmesine son verilmesini tavsiye ediyoruz. Bu durum Covid 19 döneminde bulaş riskini de ciddi şekilde artırıyor. Acilen düzeltilmesini bekliyoruz.”

[old_news_related_template title="İzmir Tabip Odası: Özel sektördeki kronik hastalar unutuluyor" desc="İzmir Tabip Odası işçi sağlığı ve işyeri hekimliği komisyonu yaptığı açıklamada, hükümetin corona virüsü tedbirleri kapsamında kamuda çalışan kronik hastalarla ilgili çalışma yaptığını ancak özel sektördeki kronik hastaların unutulduğunu belirterek, bu konuda ayrım yapıldığını ifade etti. Açıklamada, özel sektörde çalışan kronik hastalığı olan işçilerin, izinli sayılanlar arasında yer almamasını eleştirdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/06/04/iecrop/kronik-hastalara-idari-izin-shutter_16_9_1591263885.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/izmir-tabip-odasi-ozel-sektordeki-kronik-hastalar-unutuluyor-5854894/"]