Coronavirüs salgınının yükü, doktorların yanı sıra hemşirelerin de omuzlarında... Türkiye’nin dört bir yanındaki “Beyaz Melekler” canla başla çalışarak salgınla mücadele ediyor. Binlerce hemşirenin üye olduğu meslek örgütü Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Sevilay Şenol Çelik, Mart ayında bu yana daha da yoğunlaşan mesailerini ve yaşadıkları sorunları SÖZCÜ HaftaSonu’na şöyle anlattı:

BASKI ALTINDA EZİLİYOR: COVID-19 ile mücadele sürecini sırtlayan biz hemşireler, hastanelerin acilinden, yoğun bakım ünitelerine kadar her biriminde ve de filyasyon ekiplerinde sahada mücadeleyi sürdürüyoruz. Yüksek enfeksiyon riski, fiziksel yorgunluk ve maddi kayıpların yanında, yoksulluk sınırının altındaki maaşlarımızla, adaletsiz ek ödemelerle, iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun, yönetim baskısı altında eziliyor, giderek artan oranda şiddete maruz kalıyor, tükenmişlik sendromuna sürükleniyor ve ölüyoruz.

Prof. Çelik, Sağlık Bakanlığı’nın kendilerine destek olmalarını istedi. Çalışma şartlarını iyileştirecek yeni düzenlemeler talep etti...


HASTA OLSA DA ÇALIŞIYOR

24 SAAT GÖREV BAŞINDA: Kamuda yapılan düzenlemelerle esnek çalışma saatlerine geçildiği, günlük çalışma süresinin ise 5 saate indirildiği bu günlerde bizler, fazla mesai yaparak 24 saate varan uzun çalışma saatlerinde ve aşırı iş yükü altında çalışıyoruz. Hastanelerin hasta yükünü karşılayacak sayıda hemşiresi yok. Pek çoğumuz COVID ile enfekte olduğu için aktif çalışan hemşire sayısı da her geçen gün azalıyor. Her gün bir iş arkadaşımızın COVID testinin pozitif olduğunu öğreniyor, temaslı olarak kabul edilmeyip belirti gösterdiğimiz halde çalışmak durumunda kalıyoruz. Aramızda ikinci hatta üçüncü kez COVID ile enfekte olan meslektaşlarımız var. Bu enfeksiyonu atlatıp, kısa süre içinde işimize geri dönmek zorunda kalıyoruz. COVID enfeksiyonu atlatmanın bedenlerimize ne yaptığını bilmiyoruz.

YANDAŞ OLAN KAYIRILIYOR: Sağlık kurumları etkin bir şekilde yönetilmiyor. Bizlere bilgi verilmeden, görev yerlerimiz, çalışma pozisyonlarımız değiştiriliyor. Pandemi nedeniyle yapılan görevlendirmeler, yönetimin çalışana mobbing uygulama yolu haline geldi. Görevlendirmeler, mevzuata, adalet ve şeffaflık ilkesine uygun yapılmıyor. Yönetime ya da hakim sendikaya yakın kişiler kayırılmakta. Kötü yönetimden kaynaklanan sorunların çözümünden ziyade, çalışanlara mobbing uygulanarak bu sorunların örtülmesine çalışılıyor.

KORUYUCU EKİPMAN SORUNU

ÇOĞU MOBBİNGE UĞRUYOR: Yaptığımız bir anket çalışması verilerine göre, hemşirelerin sadece yüzde 9’u yaşadığı sorunu kurum yöneticisine iletebildiği ve sorunun çözüldüğünü söylerken, yüzde 11’i ise sorunu ilettiği için yönetim tarafından mobbinge uğradığını belirtiyor. Özellikle üniversite hastanelerinde olmak üzere yeterli sayı ve nitelikte kişisel koruyucu ekipmana (KKE) ulaşmada halen sorun yaşıyoruz. Hemşirelerin yüzde 16’sı kendi imkanı ile parasını ödeyerek KKE alıp kullandığını, yüzde 40’ı da sadece elinde bulunan malzeme ile işlerini yürüttüğünü söylüyor. Bazı kurumlarda ve çalışma ortamlarında Bilim Kurulu algoritması uygulanmıyor. 742 meslektaşımız, belirti gösterdiği halde çalışmak durumunda kaldığını, 576’si ise belirti gösterdiği halde kurumu tarafından test yaptırmaması konusunda sorun çıkarıldığını söylemektedir. Ayrıca anketi cevaplayan 2682 hemşirenin 578’i, COVID tanısı aldığını ifade etti.

YÖNETİCİLER BİZİ DUYMADI

KİMSE BİZİ ANLAMIYOR: Hepimiz çok yorulduk, tükendik, korkuyoruz. Ailemize, sevdiklerimize hastalık bulaştırmaktan, onları ve hastalarımızı koruyamamaktan korkuyoruz. Bu süreçte hiç olmadığı kadar değersiz, yalnız ve dışlanmış hissettik, nefes alamadık. Tüm çabamıza rağmen hastalarımızı kaybetmenin öfkesini, çaresizliğini yaşadık. Bakanlık bizi duymadı, yöneticiler, halk bizi duymadı. Bizlerin de insan olduğumuzu unuttular, ailemiz olduğunu, iş dışında da sorumluluklarımız olduğunu... Bizler çalışma ortamlarımıza yönelik düzenlemelerin, kendi sağlığımızı ve hastalarımızın sağlığını koruyabilecek şekilde yapılarak bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Halkın pandemiyi ciddiye almasını, yöneticilerin sorunlarımıza duyarlı olmasını istiyoruz.

Prof. Sevilay Şenol Çelik

Hemşirelerin %42’si toplu taşımaya biniyor


Sağlık çalışanlarının enfekte olmalarını, aileleri ve toplumu enfekte etmelerini önleyecek tedbirleri almakta zorlanıyoruz. Bizlere konaklama imkanı sağlanmıyor, hemşirelerin yüzde 85’i formalarını evde yıkıyor, yüzde 82’si hastanede duş alma imkanı bulamıyor. Sadece yüzde 7.7’si kurum servisi ile işe ulaşım sağlarken, yüzde 42’si toplu taşıma kullanıyor. COVID-19 açısından riskli olarak değerlendirilen sağlık problemlerimiz olsa da aktif olarak görevimize  devam etmek durumundayız. 469 hemşire risk grubunda sağlık sorunu olduğu halde çalıştığını, 178 hamile hemşireden sadece 22 hemşire riski azaltacak şekilde bir birimde çalıştırıldığını, 153 hemşire hiçbir önlem alınmadan rutin çalışma ortamında devam etmek zorunda kaldığını söylüyor. Kronik hastalıklarda ve hamilelik döneminde COVID-19’un daha ağır seyrettiği ve ölüm riskinin ise arttığını koyan çalışmalar mevcut. Ankete katılan 604 hemşire pandemi sürecinde hasta yakınlarının, 530’u ise diğer sağlık çalışanlarının şiddetine maruz kaldığını söylüyor.