Travma sonrası stres bozukluğunun depremden sonra günler, aylar içinde ortaya çıkabildiği gibi depremden yıllar sonra da ortaya çıkabileceğini belirten Demirci, “Mağdurların psikolojik yardım süreçlerinin günlerle veya aylarla kısıtlı olmamalı. Yıllar içindeki süreçte olası travma belirtilerinin ortaya çıkışına dair uyanık olunmalı” diye konuştu.

BELİRTİLERİ NELER?

Travmanın belirtilerini sıralayan Dr. Demirci şöyle konuştu:
“Uyku ve iştah sorunları, seslere karşı duyarlılık, irkilme tepkisi, içe kapanma, sürekli tetikte hissetme hali, gerginlik, huzursuzluk, sürekli halsizlik, isteksizlik, keyifsizlik, dikkat ve odaklanma sorunları, gece kâbusları, dalgınlık, unutkanlık, huysuzlaşma, çabuk öfkelenme, dürtüleri kontrol etmede güçlük, yeniden deprem oluyormuş hisleri, yüksek deprem kaygısı, iş veya okul başarısında düşme, sosyal ilişkilerde bozulma, kişilik değişiklikleri, alışkanlıklarda değişiklikler, sebebi bulunamayan vücut ağrıları, çarpıntı, terleme, titreme gibi fiziksel belirtiler olarak sıralayabiliriz.”

SÜRECİ TAKİP EDENLER DE ETKİLENİYOR

[caption id="attachment_6109797" align="aligncenter" width="1200"] FOTO: SHUTTERSTOCK[/caption]

Depremden sonra yıllar içerisinde dahi giderek bozulan bir ruh sağlığı ile karşılaşılabileceğini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Dr. Onur Okan Demirci, “Deprem travmasından elbette en çok etkilenen kişiler depremi en şiddetli yaşayanlar, göçük altında kalanlar, sevdiklerini kaybedenler. Fakat deprem sadece depremi yaşayanları değil bu süreci izleyen ve takip eden birçok kişiyi de etkiliyor. Deprem travmasının en çok etkilediği grupların başında ise kurtarma ekipleri yer alıyor. Travma sonrası stres bozukluğu rahatsızlığı sıklıkla arama kurtarma ekipleri, müdahale eden sağlık ekipleri gibi olay yeri görevlilerinde de görülüyor” dedi.

TEDAVİSİ VAR MI?

Travma sonrası stres bozukluğu durumunun tedavi edilmediği sürece kendiliğinden kaybolma ihtimalinin oldukça zayıf olduğunu açıklayan Demirci, “Yaşam kalitesini ciddi düzeylerde etkileyen bu durum karşısında uyanık, dikkatli, tedbirli ve açık görüşlü olmalıyız. Çoğu zaman ciddiye alınmayan psikiyatrik rahatsızlıklar hem bireysel hem de toplumsal olarak ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ciddiye alındığında tedavi edilebilme ihtimali yüksek olan bu durum ciddiye alınmadığında ise birçok yaşama mal olabiliyor. Deprem travması yaşayan kişilere acil olarak müdahale edilebildiği gibi takip eden süreçte de psikoterapi müdahaleleri yapılabilir. Özellikle EMDR, Bilişsel Davranışçı Terapiler gibi psikoterapi yöntemleri ile deprem travması çok daha sağlıklı bir şekilde atlatılabilir. Depremin ciddi fiziksel etkileri olduğu kadar ciddi psikolojik etkilerinin de bulunduğunu ne kadar erken kabul edebilirsek o kadar sağlıklı müdahale etme şansımız olacaktır” diye konuştu. (İHA)

[old_news_related_template title="Türkiye isimsiz kahramanlarıyla gurur duyuyor" desc="Geçen cuma 6.9 büyüklüğündeki İzmir depremiyle kahrolan Türkiye iki gün üst üste gelen mucizelerle acısını bir nebze de olsa dindirmeye çalışıyor. Ülkenin dört bir yanından gelen arama-kurtarma ekipleri, 90 saattir adeta iğneyle kuyu kazarcasına enkaza altındaki depremzedeleri kurtarmak için mücadele veriyor. Saygın haber ajansı Reuters, arama-kurtarma personelinin gözü yaşlı ama vakur, yorgun ama mutlu fotoğraflarını dünyaya servis etti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/11/03/iecrop/resimid_125440091_12544009_16_9_1604391833.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/turkiye-isimsiz-kahramanlariyla-gurur-duyuyor-6109576/"]