Her 5 insandan birinin hayatında bir kez taş düşürdüğünü belirten Üroloji bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yücel Boz, böbrek taşı oluşumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Taş düşüren kişilerin yüzde 50'sinin tekrar hastalığa yakalanabileceği uyarısında bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yücel Boz, "Taş hastalığında coğrafi, ırksal, beslenme ve etnik kökenlere bağlı birçok faktörün bulunur. Örneğin sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayan insanlar diğerlerine göre daha fazla sıvı kaybı yaşar. Bu sebeple sıcaklığın yoğun olduğu yerlerde ve doğrudan yüksek ısıya maruz kalarak çalışan kişilerde, taş hastalığı daha sık gözüküyor" diye konuştu.



EN ÖNEMLİ HUSUS BESLENME

Türkiye'de taş hastalığının en yoğun Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görüldüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yücel Boz, "Ama her ilde her yörede taş hastalığı gözükebiliyor. Buradaki önemli olan şey beslenme. Her gün insanın aldığı sıvı miktarı, yediği gıdaların metabolik yükü aynı olmadığı için kimseye gelecekte taş düşürebilir ya da düşüremez diyemeyiz" dedi.

DİYETİ TAŞ ANALİZİ BELİRLER

Dr. Öğr. Üyesi Boz, 5 milimetre altındaki taşların tıbbi müdahale yapılmadan düşürülebildiğine değinerek şu bilgileri verdi:

"Eğer kişi tek böbrekli değilse, aktif enfeksiyon geçirmiyorsa, böbrek fonksiyonları bozuk değilse bu kişinin bu taşı kendisinin düşürmesi beklenebilir. Ama biz taşın gerçek fiziksel yapısını ve özelliklerini ortaya koyabilmemiz için taş analizi yaptırmayı öneriyoruz. Her kişide taş bileşeni aynı olmayabiliyor. Normalde bir kez bile taş düşüren birisinde ideal olanı mümkünse hepsinin taş analizine gönderip sonuca göre kişilere diyet önerebiliyoruz. Taş hastalığı görüntülemeyle tanı konulan bir şey, sadece idrar ve kan tahliliyle kanaat getiremeyiz. Taş analizi fiziksel analiz yöntemleri ile yapılmalı, bu konuda Sağlık Bakanlığından sertifika almış merkezler bulunuyor. Öte yandan kişiye, taşın boyutuna, yerleştiği yere, ağrı eşiğine ve enfeksiyon varlığına göre taş tedavisi seçenekleri sunuyoruz. Taş düşüren kişi için diyet, taş analiz sonucunda önerilebilir. Çünkü bir kalsiyum okzalat taşı olan birine önereceğiniz diyetle, ürik asit taşı olan kişiye, önerebileceğiniz diyet aynı şey değildir. Taşın tipine göre, yapılan fiziksel taş analiz sonucuna ve metabolik değerlendirmeye göre buna karar vermek gerekiyor. Sadece süt ürünleri değil taşınızın cinsine göre yeşillik ya da kuruyemişler bile bazen çeşitli taşların oluşumuna yol açabilir."

BOL SU İÇİN, TUZU AZALTIN

Halk arasında 'süt ürünü yani peynir ve yoğurdu az tüketince taş oluşmaz' inanışının yanlış olduğunu ifade eden Boz, "Günlük diyetimizde belirli miktarda kalsiyum almak gereklidir. İlave olarak alınan D vitamini ve kalsiyum takviyeleri göreceli olarak taş riskini arttırır" dedi.

Boz, böbrek taşı hastalarının yapması gerekenleri ise şöyle anlattı:

"Hastaların yapabileceği en pratik şey gün içine yayarak bol bol su içmesi. Ayrıca tuz tüketimine dikkat edilmeli. Çünkü fazla tuz tüketimi kalsiyum tutucu özelliğinden dolayı taş oluşum riskini arttırıyor. Bu nedenle böbreklerde, idrar yollarında taş oluşturabilecek olan sebepleri ortadan kaldırabilmek için metabolik yükü azaltmak adına tuz tüketimini azaltmalıyız. Öte yandan genelde insan aldığı sıvı kadar idrar çıkartmaz. Çünkü vücutta terle, nefesle, ısısının dengesinde de sıvı kullanılıyor. Burada önemli olan kişinin çıkardığı idrar miktarı, özellikle tekrarlayan üriner sistem taş hastalığında daha da önemli olmakta. Taş hastalarında günlük 1,5-2 litre kadar idrar oluşumunu sağlayacak şekilde su tüketilmesi önerilmektedir." DHA