Mevsimsel grip ve domuz gribi vakaları görülmeye devam ederken, bu hastalıklara karşı Onkolog Dr. Yavuz Dizdar’a ne gibi önlemler aldığını ve nasıl beslendiğini sordum. Dizdar, bu konuda da ezber bozan bazı açıklamalar yaptı...

MASKE TAKMIYORUM 

- Mesleğiniz nedeniyle gribe yakalanma riskiniz daha fazla... Bu hastalıktan korunmak için neler yapıyorsunuz?

Ben korunmak için ne maske ne de takviye ek bir önlem almıyorum ama bu tamamen bana özel bir durum... İki hafta önce iki günlük ciddi bir grip sorunu yaşadım, günlük yaşamımı değiştirmedim, çünkü dinleneceğim diye yatmak da bence riskli. Beslenme açısından bu yazı dizisinde anlattığım önerileri kendim de uyguladım ama bunları grip olduğum için tüketmedim. Bol soğanlı bir sebze yemeği, arada bir paça, bazen salep, yine bol soğanlı bir salata üzerine didiklenmiş kaliteli peynir bana fazlasıyla yeterli geliyor. Ama beri yandan şunu da ekleyeyim, ben biri “grip oldum, yaklaşma” diye uyarırsa bilakis uzak durmam, zira gerçek aşılanma aslında budur. Hele hele kişi nekahet halindeyse zaten onda zayıflamış virüs biçimi söz konusudur. Toplu taşıma kullanmak o nedenle bence risk değil, aksine yavaş yavaş bağışıklamadır. Ama tekrar hatırlatayım, bunlar benim kendim için doğru olduğunu bellediğim kabullenmelerimdir.

Dr. Yavuz Dizdar


AŞI ÜRETİLENE KADAR...

- Grip aşısı sizce ne kadar koruyucu?

Grip aşısı için durum tartışmalı, ileri yaş, kalp hastalığı gibi sağlık sorunları olanlar için bir yere kadar olumlu olabileceği söylenebilir. Ancak mevcut koronavirüs enfeksiyonu için etkili olacağını iddia etmek pek mantıklı değil. Grip aşıları influenza virüsü için üretiliyor, bu ise koronavirüs ailesinden yeni bir durum. Aşı şirketleri etkili bir aşı üretimi için en azından yirmi ay gibi bir sürenin gerekli olduğunu ileri sürüyorlar ama muhtemelen çok daha kısa sürede yaparlar. Ne var ki onlar üretene kadar zaten bu salgını biz çoktan unutmuş olacağız, çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün bütün tedirgin edici uyarılarına rağmen, eğer sansür yoksa, ortada ciddi bir sağlık tehlikesi yok. Wuhan’ın nüfusu on milyonun üzerinde, en az bir aydır tartışılıyor, ölüm sayısı bu nüfusa oranla çok az. Yaşamını kaybedenler ise daha çok kalp hastalığı ya da akciğer hastalığı gibi zemini olan ileri yaş bireyler. O nedenle bana göre burada ciddi bir spekülasyon ve senaryo görüntüsü hakim oluyor.



DOKTORA BAŞVURUN

- Peki gribe yakalananlar için neler tavsiye edersiniz?

Hastalar için önemli olan vücutlarında ortaya çıkan reaksiyonun neden olduğu kaynak kaybını yerine koymalarıdır. Solunum yollarını rahatlatmak ve virüsle daha kolay başedebilmek için salep ya da keçiboynuzu önerilebilir. Burada sorun antibiyotiklerin gerekli olup olmadığıdır. Normalde gripte antibiyotik kullanılmaz ama grip bakteri dengesini değiştirdiyse, ateşin ötesinde zatürre benzeri ağır bir tablo oluşma eğilimdeyse, altta yatan başka hastalıklar varsa o zaman doktora görünmek şarttır. Ben “Nasıl olsa grip, asla antibiyotik alınmaz” düşüncesine de pek mantıklı bakmam, zira bazı antibiyotiklerin elbette virüs çoğalma mekanizmasıyla da etkileşimi var, ancak bunu değil vatandaş, doktorlar bile çok fazla dikkate almaz. Nitekim bazı antibiyotiklerin tek doz enjeksiyonu bizim ampirik uygulamamızdır, çok özel durumlarda kullanırız. -BİTTİ-