İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, corona pandemisi sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Çamlı, hükümetin paylaştığı verilerdeki çelişkiye dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.

Sürecin şeffaf yönetilmediğini, tabip odaları ile bilgi paylaşımı yapılmadığını vurgulayan Çamlı, salgın ile mücadelede başarının temel şartlarından birinin şeffaflık olduğunu kaydetti. Çamlı, normalleşme süreci ile birlikte vaka sayısının hızla arttığına da dikkat çekti.

21 Eylül’de okulların nasıl açılacağını soran Çamlı, “Çocukların sağlığı ve can güvenliği her şeyin üstünde tutulmalıdır” diye konuştu. Salgın ile mücadele sorumluluğun sadece vatandaşa yüklenmesinin doğru olmadığını belirten Çamlı ayrıca, önümüzdeki sonbahar ve kış mevsiminin çok zorlu geçeceğine işaret etti, şimdiden grip ve zatürre aşısı stoklanması gerektiğini söyledi.



HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI CORONA VAKALARINDAKİ ÇELİŞKİ

“Tüm yurtta olduğu gibi İzmir’de de son dönemde vaka artışı var. İzmir Valimiz de bu yönde açıklama yaparak mutlaka ciddi tedbirler alınması gerektiğini ifade etti." şeklinde konuşan Çamlı sözlerine şöyle devam etti:

"Her gün 350 ile 450 arasında COVID-19 vakası tespit ediliyor. Sağlık Bakanı 23 Ağustos’ta ülke genelinde bin 200 yeni vaka saptandığını açıklamıştı. Aynı gün sadece İzmir’de ortalama 441 vaka tespit edildi. Bu nasıl oluyor? Açıklamalara bakıldığında, İzmir ilk 10 şehir arasında değil. Ama ülke genelinin 4’te 1’i İzmir’den görünüyor. Bakanlığın açıklamasını yorumlamakta güçlük çekiyoruz. Bakanlık buna açıklık getirmeli.”

RESMİ VERİLER TABİP ODASI İLE PAYLAŞILMIYOR

Resmi verilerin tabip odalarıyla paylaşılmadığına vurgu yapan Çamlı şunları söyledi:
“Ne yazık ki resmi veriler bizimle paylaşılmıyor. COVID Salgını ile mücadelede başarının temel şartlarından biri sürecin şeffaf yönetilmesidir. Epidemiyolojik verilerin kamuoyu ile en azından bilim insanları ile paylaşılması sürecin daha sağlıklı yönetilmesinde en önemli adımdır.

Biz hekimlerin meslek odası ve bir sağlık örgütü olarak, sürecin en başından beri verilerin bizimle paylaşılmasını istiyoruz. Bu bilgi paylaşımı yapılmadığı için bazı soru işaretlerini açıklayamıyoruz. Oysa biz işbirliği içinde etkin bir görev yapmak ve katkı sunmak istiyoruz.”

NORMALLEŞME SÜRECİ İLE VAKALAR HIZLA ARTTI

Normalleşme süreci ile birlikte vaka sayılarınına arttığına dikakt çeken Çamlı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Nisan ayında günlük 5 binlerde olan COVID vakaları Haziran ayında 700’lere inmişti. Alacağımız etkin tedbirler ile bu sayıları düşürebileceğimizi gördük. Yeter ki gerçek verilerin bilimsel analizi ışığında doğru uygulamalar hayata geçirilsin. Ama Haziran’daki “Yeni Normal” süreci ile birlikte birtakım tedbirler ortadan kaldırıldı ve vaka sayıları hızla arttı. Demek ki bir yerde hata yapıyoruz.”

“21 EYLÜL’DE OKULLARI NASIL AÇACAKLAR”

Okulların açılması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Çamlu, 'Neden 21 Eylül?' sorusunu sordu:
“Okulların Ağustos sonu, Eylül başı açılması planlanıyordu. 21 Eylül’e ertelendi. Şöyle bir şey duymadım: ‘Biz vaka ya da bulaş sayısını 21 Eylül’de şu oranların altına indirerek pandemiyi kontrol altına alacağız, ondan sonra okullarımızı açacağız.’ Bu denilmedi. Neden 21 Eylül? Neye göre? Gidişat ortada. Eğer 21 Eylül’de vaka sayısı daha da artmış olursa yine de okulları açacaklar mı?”

“ÖĞRENCİLERİN CAN GÜVENLİĞİ HER ŞEYDEN ÖNEMLİ”

“Okullar açılırsa pandemi kurallarını kaldırabilecek altyapıya sahip mi? Mevcut öğrenci sayısının 3’te 1’ini sınıflara konumlandırma olanağı var mı? Teneffüslerde, okula gidiş-geliş için kullanılan servis araçlarında veya toplu taşıma araçlarında tedbir alınabilecek mi, kontrol sağlanabilecek mi?

Evet, çocuklarımızın eğitimi çok önemli. Çocukların sosyalleşme alanı olan okul önemli. Ama hepsinden önemlisi çocukların sağlığı ve can güvenliğidir. Dünyadaki örnekler de göz önüne alınarak, okulların açılması hakkındaki kararların çok dikkatli alınması gerektiğini düşünüyorum.”

“PANDEMİ SORUMLULUĞU SADECE VATANDAŞA YÜKLENEMEZ”

Vaka sayılarındaki artışla beraber tekrar yeni önlemlere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çamlı, salgının sadece vatandaşın maske, fiziksel mesafe, el hijyeni kurallarına uyması çağrıları ile kontrol altına alamayacağını söyleyerek açıklamasını şöyle bitirdi:
"Bu sorumluluk sadece vatandaşa yüklenmemeli, süreç vatandaşların inisiyatifine bırakılmamalıdır. “Vatandaş uymuyor, ondan oluyor” açıklaması yeterli değildir. Devlet yöneticileri sorumluluklarını gözden geçirmeli, pandemiyi kontrol etme ve yönetme iradesini ortaya koymalıdır. Mutlaka yeni önlemlere, kısıtlamalara ihtiyaç var.”

“GRİP VE ZATÜRRE AŞISI STOKLANMALI”

Sonbaharda insanlar açık alanlardan kapalı alanlara geçecek. Her yıl Eylül ortaklarından Mart’a kadar olan süreçte ortalama 1 milyar kişi influenza dediğimiz mevsimsel gribe yakalanır. Yaklaşık 600 bin kişi de bu nedenle yaşamını yitirir. Şimdi bir de COVID Pandemisi var. Bilim dünyası önümüzdeki sonbahar ve kış mevsiminde ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini düşünüyor. O nedenle çok sayıda kişinin grip aşısı olmasında yarar var. Hatta risk grubundakilere zatürre aşısı da yapılmalı. Aşı stoklarının şimdiden sağlanması gerekiyor.”

[old_news_related_template title="Corona zatürre aşısında yoğun talebe sebep oldu! Aile hekimleri aşı bulamıyor" desc="Corona virüsü vakalarında sonbaharda artış yaşanmasından endişe eden uzmanlar grip ve zatürre aşısı yaptırmayı öneriyor. Ancak virüs nedeniyle zatürre aşısına olan talebin artması, aile sağlığı merkezlerinde aşınının bulunması konusunda sorunlara neden oluyor. Konu ile ilgili bilgiler veren Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) 2. Başkanı Dr. Yusuf Eryazğan, 20 gün sonra uygulanmaya başlanacak grip aşısı için de aynı sorun yaşanmaması için önlem alınması gerektiğini vurguladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/08/26/iecrop/zaturre-shutter_16_9_1598448291.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/corona-zaturre-asisinda-yogun-talebe-sebep-oldu-aile-hekimleri-asi-bulamiyor-6008391/"]