Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) kanser tedavisi gören çocukları yalnız bırakmıyor. Vakfın en önemli projesi 0-18 yaş aralığında tedavi sürecindeki çocukların ve ailelerinin kalabilecekleri bir 'ev' ortamı yaratmak. KAÇUV bu önemli ihtiyacın dışında çocuklara ve ebeveynlerine psikolojik destek sağlamaya, çocuklar için oyun alanları yaratmaya, kıyafet ve kitap gibi ihtiyaçları karşılamaya kadar pek çok görevi üstlenmiş durumda.

Vakıf ile ilgili bilgiler veren KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız, İstanbul'da faaliyet gösteren 'Aile Evi' hakkında bilgiler verdi.

İlk Aile Evi'ni Cerrahpaşa'ya, ikincisini ise Pendik'e açtıklarını belirten Prof. Dr. Yıldız, çocukların her ihtiyacını karşılamaya çalıştıklarını ve hatta tedavi sürecinde misafir ettikleri anne babalara iş imkanı dahi sağladıklarını belirtti.

Vakfın projelerini anlatan Prof. Dr. Yıldız, onlara daha çok sanatsal faaliyetler yaptırmak istediklerini belirtti ve çağrıda bulundu: Hem bağışlara hem de çocuklara müzik ve resim gibi sanatsal etkinlikler yaptıracak gönüllülere ihtiyacımız var.

Çocukluk çağı kanserleri hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. İnci Yıldız, beyin tümörü vakalarının artışına dikkat çekti. Çocukların cep telefonu ile oynamalarının sakıncalarına değinen Prof. Dr. Yıldız, vakfı ve projelerini şöyle anlattı:

KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız


Vakfı 2000 yılında kurduk ve ilk olarak kanser hastası çocuklara ilaç temin etmeyi amaçladık. Çünkü o zaman bütün ilaçlar Türkiye'de bulunmuyordu ve devlet karşılamıyordu. Kuruluş aşamasında Savaş Ay ve Mustafa Denizli bize çok yardımcı oldu. Şimdi ise 18 yaşına kadar çocukların bütün ilaçlarını devlet karşılıyor. Bu nedenle biz de başka projelere yöneldik.

ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLAR DAHA ÇOK ETKİLENİYOR

Çocukların en büyük ihtiyacı aileleri ile birlikte psikolojik destek almak. Düşünün ki bir çocuk kanser tanısı alıyor ve bu bir yıkım oluyor aileler için. Birçok anne kendini suçluyor ne yazık ki. Onları, böyle olmadığına ikna etmemiz gerekiyor. Zaten artık çocuk kanserlerinin çoğunu iyileştirebiliyoruz ki bugün yüzde 80'lik bir tedavide başarı oranımız var.

Ailelere 'böyle kötü bir şanssızlık oldu ama biz bunu yeneceğiz' diyoruz. Dolayısıyla vakıf olarak öncelikle bu dönemde psikologlarla yardımcı oluyoruz; hem anne ve babaya hem de çocuklara. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar çok etkileniyor.

Onları yatağından kaldırmak bile zor olabiliyor. Onlar her şeyin bilincinde oldukları için daha tepkisel oluyorlar ve korkuyorlar. Yaşı küçük çocuklar için ise daha kolay oluyor bu süreç çünkü oyun oynarken unutuyorlar her şeyi. Ama ergenlik dönemindeki çocuklar tedaviyi reddedebiliyor.

Bizim için tedavide hastanın psikolojisi çok önemli. Çünkü hasta kendini ne kadar iyi hissederse o kadar çabuk ve başarılı bir tedavi süreci oluyor; psikoloji iyi olduğunda salgılanan hormonlar iyileşmeyi hızlandırıyor. Bu nedenle de onlar için birçok proje yaptık; yoga dersleri ayarladık, daha küçük çocuklar için oyun odaları hazırladık.



Cerrahpaşa'da 2002 yılında başladık çalışmalarımıza ve orası başarılı olunca dolayısıyla çok talep gördü. Çok istek olunca da Anadolu yakasına da bir tane yapalım dedik. Çünkü Anadolu yakasındaki hastaların bize gelmeleri zor ve yer sıkıntısı yaşıyoruz. Böylece Pendik'te de bir Aile Evi daha açtık, yakında hastalarımızı orada da ağırlamaya başlayacağız.

Aile Evi


VAKFIN PROJELERİ NELER?

Oyun Benim İlacım: İstanbul'da 10 merkezde faaliyet gösteriyoruz. Hastanelerde çocuklar için oyun odaları hazırlıyoruz ve gönüllülerimiz bu hastanelere gidip çocuklarla ilgileniyorlar, onlara oyun oynatıyorlar, faaliyet yaptırıyorlar.

Nehir'in Adımları: Bu projeyi çocuklarını kanserden kaybetmiş bir karı koca başlattı. Her yıl bir koşu düzenliyorlar ve oradan topladıkları parayı bizimle birlikte bir oyun odası yapmaya harcıyorlar.

Aile Evi: Evlerimizde kanser tedavisi gören çocuklar ebeveynleri ile birlikte kalabiliyor. Onların kalacağı ortam çok önemli; hijyenik olması gerekiyor, yemekleri onlara uygun olması gerekiyor. Biz de bağışçılarımız sayesinde onlara bu olanağı sağlamaya çalışıyoruz.

Sanatla Hayata Renk Kat: Sanat terapisti danışmanlığında hazırlanan projede terapötik sanat aktiviteleri, meditasyon ve hayal egzersizleri, gevşeme ve masaj egzersizleri ve nefes egzersizleri kullanılıyor. Bu projeyle çocukların tedavi süreçlerinde kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirmek, hastalıktan kaynaklı fizyolojik baş etme yöntemleri oluşturmak ve tedavi sonrası dönemde sosyal uyumlarını arttırmak amaçlanıyor.



KAÇUV, ANNE BABALARIN DA UMUDU

Vakfın diğer önemli bir projesi ise Umut Kafe... Bu seyyar kafede anneler ve babalar kendi ürettikleri yiyecekleri ve hazırladıkları kahveleri satıyor. Böylece çocuklarının tedavisi süresince hem onları yalnız bırakmıyor hem de üreterek para kazanabiliyorlar.

Prof. Dr. İnci Yıldız, Aile Evi'nde kadınlar için dikiş makineleri aldıklarını ve böylece para kazanmalarına olanak sağlayacak atölyeler açtıklarını da ekledi.



Vakfın gerçekleştirmek istediği diğer bir proje ise çocuklar için sınıflar oluşturmak. MEB ile ortak bir proje yapacaklarını belirten Prof. Dr. Yıldız, çocukların bu sayede eğitimlerini aksatmamalarını sağlamak istediklerini söyledi ve her hastaneye bir sınıf açmak istediklerini belirtti.

Onlar için bir eğitim bursu da sağlamak istediklerini söyleyen Prof. Dr. Yıldız, bütün bu projeleri gerçekleştirmek için bağışların çok önemli olduğunu vurguladı.

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNDE ARTIŞ VAR MI?

"Türkiye'de her 3 saatte bir çocuğa kanser tanısı konuyor" diyen Prof. Dr. Yıldız, yılda 3 bin 500 civarında yeni kanser vakası olduğunu ve tekrarlayan kanserlerle 5 bin çocuğun kanser tedavisi gördüğünü söyledi.

Bu nedenle daha fazla çocuk onkoloğuna ve kanser merkezlerine ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldız, çocukluk çağı kanserleri ile ilgili çarpıcı bilgiler verdi;

*Kanser vakalarının artışındaki en önemli faktör çevre kirliliği, kötü beslenme, radyasyon, nükleer atıklar, pestisit. Mesela evine dönecek hastalarımıza "eviniz inşaatın yanındaysa camlarınızı açmayın, mantar kapabilirsiniz." diye uyarıyoruz ki bugün özellikle İstanbul'da birçok semtte yoğun bir inşaat faaliyeti var.

BEYİN TÜMÖRLERİNDE PATLAMA OLACAK!

*Özellikle cep telefonu ve televizyon çok önemli bir sorun. Bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Bana kalırsa 10-15 yıl sonra cep telefonu kullanımı yüzünden beyin tümörlerinde patlama olacak.

*Türkiye'de çocuk kanserlerinde birinci sırada lösemi, ikinci sırada lenfoma vardı. Şimdi beyin tümörü öne geçmeye başladı. Paketli gıdalara, fast food beslenmeye de dikkat etmek gerekiyor.

*Günümüzde obezite de çocuklarda ciddi bir sorun haline gelmeye başladı. Çocuk kanserlerinde erken tanı çok önemli. Erken yakaladığımızda tedavide başarı şansımız çok artıyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Lösemi için mesela derisinde kanama var mı, çocuk halsiz mi, rengi soluk mu, bezeler çıktı mı, sürekli devam eden kemik ağrıları mı? Bu belirtilere dikkat etmek gerekiyor.

Projeler hakkında bilgi almak ve bağış yapmak için: kacuv.org/