CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, 4 Şubat Dünya Kanser Günü için hazırladığı raporda Türkiye’deki kanser gerçeğine dikkat çekti. 5 kişiden birinin kanser nedeniyle öldüğünü ve Türkiye’nin erken teşhis ve tedavi konusunda eksiklikleri bulunduğunu vurgulayan Yüceer, "Sağlık Bakanlığı, artık göstermelik kamu spotlarının ötesine geçmeli. Bu konu bir halk sağlığı sorunu’’ dedi.

Türkiye’de kanserden ölümler, toplam ölümlere göre oranlandığında en fazla vaka Kırklareli’nde görülüyor. Kırklareli’nde her 4 ölümden 1’i kanser nedeniyle ve yüzde 26 oranında meydana geliyor. Kırklareli’ni yüzde 23 ile İstanbul ve Van, Eskişehir, Edirne, Kocaeli, Rize, Erzurum, Tekirdağ ve Antalya izliyor. Ankara’da ise sebebi bilinen ölümlerin yüzde 21.6’sının kanser kaynaklı olduğu belirlendi. Yüceer’in hazırladığı raporda şu bilgiler de yer aldı:

Kanser artık dünyada çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor. Hem dünyada hem de Türkiye’de ölüm nedenleri arasında kanser, ikinci sırada yer alıyor.

Kanserle mücadelede ölümlerin önlenmesinin bilinen en etkili yolu, erken teşhis ve tedavi. Ancak neredeyse 5 kişiden 1’inin kanser nedeniyle öldüğü Türkiye’nin bu konuda iyi bir karnesi olduğunu söylemek zor.



KANSER TARAMALARI

Ülkemizde 2012 yılından itibaren uygulamaya başlanan kanser tarama programları çerçevesinde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için taramalar yapılıyor. Risk grubundaki yaş aralığına göre kaba bir hesaplama yapıldığında, 14 milyon kadının beş yılda bir serviks kanseri, 12 milyon kadının iki yılda bir meme kanseri, 13 milyon kişinin iki yılda bir kolon kanseri taramasından geçmesi gerekiyor. TTB’nin hesaplamasına göre, bu programlar dahilinde yılda yaklaşık 15 milyon kişinin taranması gerekli.

Ama bu sayıda bir taramanın hayata geçirildiğini söylemek mümkün değil. Bakanlık bu konuda elindeki verileri paylaşmamaktadır. Elimizdeki tek veri TÜIK’in 2016’da yayınladığı bir araştırma. Bu araştırmaya göre kadınların yüzde 71,1’i hiç mamografi çektirmemiş. 2 yıldan kısa süre içerisinde mamografi çektirenlerin oranı ise yalnızca yüzde 16,1. Yine kadınların yüzde 69,3’ü hiç smear testi yaptırmamış.

Sağlık Bakanlığı, artık göstermelik kamu spotlarının ötesine geçmeli. Bu konunun bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmeli. Birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlardan başlayarak kanserin erken teşhisi ve tedavisi için gerekli mekanizmayı oluşturmalıdır. Konunun takibi, değerlendirilmesi ve politika oluşturulması için tıp Fakülteleri ve sağlık meslek örgütlerinin içinde yer aldığı bir yapı kurulmalıdır.

TRAKYA VE MARMARA ALARM VERİYOR!

Türkiye’de kanser nedenli ölümlerin en yüksek olduğu 5 ilin üçü Trakya’dadır. Megakent İstanbul da dahil, Trakya’da bulunan illerin tamamı, kanser nedenli ölümler bakımından ilk 10’dadır.



Türkiye’de kanser nedenli ölümlerin sebebi bilinen ölümlere oranının en yüksek olduğu 11 ilden ise 6’i Marmara Bölgesi’ndedir.

Marmara bölgesinde kanser ölümlerinin sebebi bilinen tüm ölümlere oranı, Türkiye genelinden 3,5 puan fazladır.
Hal böyleyken, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerimiz bu konuyu incelemeyecek de, neyi inceleyecek?
Ama görüyoruz ki, Sağlık Bakanlığı’nın konuyu araştırıp gerçekleri aydınlatmak gibi bir gündemi yok. Aksine, gerçekleri karartmanın peşinde. Biliyorsunuz Sağlık Bakanlığı, 2011-2016 yılları arasında Marmara bölgesinde çevresel faktörlerin sağlık üzerine etkileriyle ilgili bir araştırma yaptı. Araştırmanın tamamlanmasının üzerinden 3 yıldan fazla süre geçti. Sonuçlar açıklanmadı. İşin daha da vahimi, biz böyle bir araştırmanın yapıldığını bir bilim insanının cesareti sayesinde öğrendik. Araştırmadan bizi haberdar eden Bülent Şık, konuyla ilgili hazırladığı yazı dizisi nedeniyle yargılanıp ceza aldı. Bakanlık o dönem, “sonuçlar değerlendiriliyor” dedi. Ama sonuçlar hala açıklanmadı. Neden açıklanmıyor? Bakanlık halktan neyi gizliyor? Bu sorulara yanıt bekliyoruz. Ama Bakanlık 3 maymunu oynuyor.

[custom_content title="İllerdeki kanser sebepli ölümler incelendiğinde;" desc="- TÜİK'in 2018 verilerine göre, kanser ölümlerinin oranının en yüksek olduğu il Kırklareli’dir. (İkametgah adreslerine dayalı veriler) - 2018 yılında Kırklareli’nde yaklaşık 4 ölümden birinin nedeninin kanser olduğu görülmektedir. - Kanser ölümlerinin sebebi bilinen ölümlere oranının en yüksek olduğu ikinci il İstanbul’dur. Türkiye’nin en çok nüfusa sahip şehri olan İstanbul’da, sebebi bilinen her 100 ölümden yaklaşık 24’ü (%23,8) kanser kaynaklıdır. - Kanser nedenli ölümlerde Van, Doğu Anadolu bölgesinin genel ortalamasının dışında bir ortalamayla (%23,2), üçüncü sıradadır. - Eskişehir ve Edirne, yüzde 23,2 ve yüzde 23,0 oranlarıyla kanser kaynaklı ölüm oranının en yüksek olduğu 4. ve 5. illerdir. - Sanayileşmenin yoğun olduğu Kocaeli, yüzde 22,9 ile 6. sıradadır. - Rize de Karadeniz Bölgesi’nin ortalamasının (%19,3) oldukça üzerinde bir orana (%22,7) sahiptir. - Antalya, Akdeniz Bölgesi’nde kanser sebepli ölüm oranının en yüksek olduğu (%22,2) il olarak ölçülmüştür. - Başkent Ankara’da sebebi bilinen ölümlerin yüzde 21,6’sının kanser kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. - Trakya’da bulunan tüm illerimizin (İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne) tamamının, kanser sebepli ölümlerin oranının en yüksek olduğu 9 il içinde yer alması; bunlardan üçünün (Kırklareli, İstanbul, Edirne) kanser sebepli ölüm oranlarının en yüksek olduğu ilk 5 il içinde bulunması dikkat çekicidir. - Özellikle kirlilik ile gündeme gelen Ergene Nehri Havzası’nda bulunan Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ’ın kanser kaynaklı ölüm oranlarının en yüksek olduğu iller içinde yer aldığı görülmektedir."]


ONKOLOJİ HASTANESİ İHTİYACI

Üstelik bu kadar yaygın kanser vakası görülen Trakya’da, başta Tekirdağ olmak üzere, kanser hastalarına hizmet verecek yeterli sayıda, yeterli donanımda sağlık merkezleri, onkoloji hastaneleri bulunmuyor. Bu konuda bir planlama da yok. Aksine bu hizmeti verebilecek kurumların önüne taş konuyor. Mesela Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ışın tedavisi ünitesi kurulması için açılan ihalelerin Sağlık Bakanlığı’nın baskısıyla iptal edildiği iddia ediliyor. Tekirdağ’da yurttaşlarımız artık siyasi tercihleri nedeniyle cezalandırıldıklarını düşünmeye başladılar. Bölgede kanser olan yurttaşlarımız yalnız bırakıldıklarını hissediyorlar. Yakınları isyan ediyor.

Diğer yandan bazı illerimizde kanser kaynaklı ölümler, çevre illerden ciddi şekilde ayrışmaktadır. Örneğin Van, Doğu Anadolu bölgesinin genel ortalamasının dışında bir ortalamayla üçüncü sıradadır. Eskişehir’de, Rize’de, Antalya’da da durum benzerdir. Sebebi nedir araştırılıyor mu merak ediyoruz?

Türkiye’de eğitim seviyesi düştükçe, kanser nedenli ölüm oranının arttığı resmi verilere bile yansımıştır. Bu nedenle toplumun tamamına ulaşan yaygın bir bilinçlendirme ve tarama çalışması yapılması gerektiği açıktır. Bölge ve il bazında kanser verilerinde oluşan uçurum konusunda gerekli incelemeler yapılmalı, sonuçları bilim dünyasıyla ve halkla paylaşılmalıdır. Bu bölgelerde ihtisaslaşmış Onkoloji hastanesi varsa sayısı arttırılmalı, yoksa da inşa edilmelidir. Kanser araştırmaları teşvik edilmelidir. Aksi her tutum, 5 kişiden birinin canına mal olan bir soruna gözlerini kapatmak anlamına gelecektir.