Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran kentte son yıllarda artan vaka sayıları hakkında açıklama yaptı. Duran, Sağlık Bakanlığı’nın son haftalarda corona virüs ile mücadele kapsamında hasta ve ölü sayısının azaldığına yönelik açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, verilerin düşük gösterilerek Türkiye’deki ekonomik kaygının yok edilmek istendiğini iddia etti.



“ÖZELLİKLE ÇALIŞAN KESİMDE ARTIŞ GÖZE ÇARPIYOR’’

1 Haziran 2020 tarihinden sonra Türkiye’de başlayan normalleşme sürecinin özellikle çalışan kesimlerde corona virüsü artışına neden olduğunu dile getiren Duran, Türkiye’de artık tespit edilen vakaların hastanelere yatırılmadığını ve eve gönderildiğini, tedbirlerinde artık alınmadığını belirtti.

Duran açıklamasına şöyle devam etti:
Tüm ülkede artık vakalar hastaneye yatırılmıyor, eve gönderiliyor. Durumu çok kötü olanlar ancak hastaneye yatırılıyor. Ona rağmen şu an pandemi hastanesi olan Manisa Merkez Efendi Hastanesi yoğun bakımlarıyla birlikte dolmuş durumda, başka hasta almıyor. Yeni hastalar Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi’ne getirilmeye başlandı. Normal hizmete de dönemedi.

Sanayide, çok ciddi anlamda fabrikalarda vaka artışı var. İlçelerde de benzer tekstil fabrikalarda vakalarda artış var. Özellikle çalışan kesimde artış göze çarpıyor. Türkiye’de sayılar tam rakamı göstermiyor, düşük gösteriyor. Sağlık Bakanlığı’nın verileri gerçeği yansıtmıyor. Ölü sayısı da öyle.

Verilerle ilgili farklı kriterler getirdiler, bunun neye göre yapıldığını da bilmiyoruz. Ölenlerin çoğunun covid değil de başka hastalıklardan öldüğü gösteriliyor.



"MANİSA VAKA SAYISI 2 KATINA ÇIKTI"

Manisa’da 1 Haziran öncesi Covid-19’a yakalananların sayısının 1500-2000 civarında olduğunu ifade eden Duran, normalleşme sürecinin ve tedbirlerin azılmasının ardından sayının 2 katına çıktığını öne sürdü. Filyasyon ve karantinanın da fazla uygulanmadığını belirten Duran şunları söyledi:
Manisa şimdi Covid-19 hasta sayısı 4 bin civarı, yani önceki dönemin en az iki katı civarında bir hasta sayısının olduğunu tahmin ediyoruz. Hastalığı kontrol etmek konusunda temas takibine yönelik testlerin artık yapılmadığı, sadece hastalık belirtisi olanlara test yapıldığını biliyoruz.

Bakanlık da tüm sağlık kuruluşlarına buna yönelik bir yazı da gönderdi. Herkese test yapılmaması, sadece hastalık bulgusu olanlara yapılmasıyla ilgili. Testlerin güvenirliliğinin azaldığını, yüzde 50’ye yakın civarda hasta olanların belirlendiği de ifade ediliyor. Filyasyon ve karantina da artık çok fazla uygulanmıyor.

“EKONOMİK KAYGIDAN DOLAYI VERİLER DÜŞÜK GÖSTERİLİYOR’’

Sağlık Bakanlığı’nın son haftalardaki hastalıkla ilgili verilerde düşünün yaşandığını ve bunun sebebinin bakanlığın salgın sebebiyle yaşanan ekonomik kaygıyı yok etmek istemesi olduğunu aktaran Duran, sayıların düşük gösterilmesiyle virüsle mücadelede başarılı olunamayacağını söyledi.

Ekonomik kaygılar sebebiyle Türkiye’de virüsle mücadele konusunda önemlerinde azaldığını belirten Duran açıklamasına şunları ekledi:
Alınan önlemler ilk başta ekonomik olarak sıkıntı yarattı. Ekonomik kaygı ile bu sayıların düşük gösterildiğini düşünüyoruz. Bir önceki dönemde çok ciddi önlemler alınmıştı, ekonomik anlamda zorlanıldığını biliyoruz. Birden bire kontrolsüzlük ile bu ekonomik sorunun da çözüleceğini düşünmüyoruz.

Normalleşmeyi sayılar üzerinden gerçekleştirmek çok doğru değil, sayıları düşük göstererek biz bu ekonomik durumun düzeleceğini düşünmüyoruz. Çünkü dışarıda insanlar patır patır hastalanıyor ve ölüyor. Çalışan kesimde, üreten kesimde  çok ciddi bir sorun yarattığını biliyoruz. Bu kontrolsüzlük devam ederse işgücü kaybı da yaratır. Ekonomiyi daha kötü etkiler. Bizim düşüncemiz bunun daha çok ekonomik kaygılarla sayıların düşük gösterilmesi.

"TATİL DÖNÜŞLERİNDEN SONRA ARTIŞ YAŞANACAK"

Kurban Bayramı’nda özellikle sahil kıyılarında yaşanan kontrolsüz, maskesiz ve mesafesiz kalabalıkların ürkütücü bir tablo olduğunu vurgulayan Duran tatil dönüşü sonrasında vaka sayılarında artış beklediklerini söyledi. Duran sözlerini şöyle sonlandırdı:
Ekonomik kaygıyla hareket edildiğinin bir göstergesi de bu dönemde turizme yönelik yasakların getirilmemesi. Okulların kapandığı, bazı zaman fabrikaların kapandığı dönemde turizmin canlandırılması amacıyla önlem getirilmedi. Önlemler vatandaşa bırakıldı. Bunun sonucu da maalesef bir artış yaratacak.

Normalleşme sürecinde inisiyatifi vatandaşa bırakmak, ‘ben karışmıyorum’ demek sosyal devlete uymayan bir durumdur. Eğer bu dönemde kitle bağışıklığı amaçlanıyorsa bunun da söylenmesi lazım. En azından vatandaş da buna göre önlemini alır. Gittiğimiz süreç şu anda onu gösteriyor. ‘Artık herkes kendi çaresine baksın, ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ mantığıyla hareket etmek doğru değil. Özellikle bayram tatili dönüşü sonrası vaka sayılarında ciddi bir artış bekliyoruz.

[old_news_related_template title="Son dakika! İstanbul sahillerinde akılalmaz görüntüler" desc="Kurban Bayramı'nın üçüncü gününde İstanbul'dan akılalmaz kareler geldi... Vatandaşlar adeta Şile, Adalar ve kentteki plajlara akın ederken endişelendiren görüntüler ortaya çıktı. Özellikle sosyal mesafe olmak üzere corona virüsü tedbirleri hiçe sayılırken kalabalığın tüm uyarılara rağmen arttığı görüldü." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/08/02/iecrop/sahilistanbul_16_9_1596369473.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/son-dakika-istanbul-sahillerinde-akilalmaz-goruntuler-5965827/"]