Dr. Acar, şunları belirtti:

* Soğuk hava cildi kurutup, kırışıklıklara yol açarken, dışarıdaki ve kapalı mekanlardaki kirli hava ise gözeneklerini kapatarak, nefes almasını engeller.

* Kuru hava, klimalar ve kaloriferle ısınan kapalı ortamlar, kalın, yünlü, sentetik giysiler ve cilt temizliğinin yaz aylarından daha seyrek yapılması nedeniyle de cilt, matlaşıp, canlılığını kaybeder.

* Her zaman olduğu gibi kış aylarında da cilt bakımında temel kural cildin iyi temizlenmesi ve nemlendirilmesidir. Mutlaka herkes cilt yapısına uygun nemlendirici kullanmaya özen göstermeli.

* Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde sık sık sürülmelidir.

* Ayrıca bol su içmek de cildin nemini korur. Dolayısıyla gün içinde susamadan su içilmelidir.


GÜNEŞTEN DE KORUYUN


* Güneşten kış mevsimde de korunmak önemli. Çünkü kışın da güneşin zararlı ışınlarının etkilerine maruz kalıyoruz. Özellikle kardan yansıyan ışıklar cildimizde hasara yol açabilir. Bu nedenle kış mevsiminde dışarı çıkmadan yarım saat önce güneş koruyucumuzu sürmek cilt sağlığımızı koruyacaktır.

* Öte yandan karda ve kayak sırasında en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri de cilt yanıklarıdır. Önemsenmeyen bu yanıklar lekelenmelere hatta daha ağır belirtilerle birlikte cilt kanserine neden olabiliyor. Dolayısıyla yanınıza güneş koruyucu almadan kış tatiline çıkmayın.


BU ŞİKAYETLER OLURSA UZMANA GÖRÜNÜN


* Kış aylarında egzamalarda şiddetlenme ve kaşıntıda artış olabilir. Bu hastaların yıkanma alışkanlıkları gözden geçirilmelidir.

* Yani alkali sabun ve şampuanlar sık kullanılmaması, çok sıcak suyla yıkanılmaması, her banyo sonrası yağlı, diğer günler su bazlı nemlendiricilerin kullanımı önerilir.



* Kış aylarında soğuk havanın etkisiyle seboreik dermatit, saçlarda kepeklenme gibi şikayetler artabilir. Böyle durumlarda cilt doktorlarından profesyonel destek alınması gerekir.