Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya corona virüsü tedbirler kapsamında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması olduğu yeni kurallarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yerlikaya, pandemiyle mücadelenin ekonomik kaygılarla değil bütünlüklü politikalarla yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

“PANDEMİYLE MÜCADELE KAPSAMINDA ALINAN TEDBİRLER YETERSİZDİR”

Corona virüsü salgınıyla alınan tedbirler yetersiz olduğunu belirten Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya, şunları söyledi:

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya FOTO: SÖZCÜ


"Şu anda Türkiye’deki salgının geldiği boyut, vaka sayılarındaki artış, İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerdeki yoğun bakımlarda yer bulunamaması gibi sorunlara baktığımızda Türkiye pandemiyle mücadele kapsamında alınan tedbirler yetersizdir diyebiliriz. Türkiye’de şu ana kadar pandeminin yönetilme biçimi başarısızdır. Bunu bir defe hükümetin cumhurbaşkanının kabul etmesi lazım. Neden başarısız olmuştur peki? Biz TTB olarak sürecin başında bugüne kadar hep çağrılar yaptık bu çağrılarımız neyi içeriyordu, sürecin şeffaf yürütülmesini talep etmiştik. Mesela sürecin şeffaf yürütülmesi de günlük vaka ve ölüm sayılarının tablosunu net bir şekilde ortaya koymaları gerekiyordu. Türkiye’nin hangi ilinde hangi ilçesinde kaç vaka var, bu vakaların dağılımları neler bunların bulaş kaynakları neler gibi konuları bütün topluma şeffaf bir şekilde toplumla paylaşılıyor ve net bir biçimde ortaya konması gerekiyordu. Ama Türkiye’de bu yapılmadı, Sağlık Bakanlığı vaka-hasta tartışması üzerine Türkiye’deki covid-19 testi pozitif hastaları gerçek rakam olmadığını çok net bir biçimde ortaya koydu. 1 Kasım’dan itibaren bin 600’e yakın insan yaşamını yitirdi. Bu sadece Sağlık Bakanlığının açıkladığı rakamlar üzerinden baktığımızda böyle bir rakamı görüyoruz. Aynı zamanda yetkililer test stratejisi yanlıştı. Kaç kişiye ne kadar test yapıldı bilmiyoruz bu testlerin pozitiflik oranını bilmiyoruz. Örneğin Diyarbakır’da 850-950 arasında hastanın her gün pozitif çıktığını biliyoruz. Oysaki Türkiye genelinde açıklanan ağır vaka sayısı ile sahada açıklanan vaka sayısının uyuşmadığını çok net ifade edebiliriz. Bu tedbirler neden yetersiz diyoruz çünkü halen bu pandemiyle ilgili bütün gerçekliğe ve ciddiyete uygun bir politika geliştirilemedi. Bu politikanın biraz bütünlüklü bir politika olması sadece belli düzeylerde ve bir takım ekonomik kaygılarla pandemi yönetilmemelidir.”

“4 HAFTA BOYUNCA ZORUNLU YÖNETİM DIŞINDAKİ FAALİYETLER DURDURULMALI”

Sokağa çıkma yasağı yerine toplumsal hareketliliğin kısıtlanması gerektiğini belirten Yerlikaya, ”Ama bu yapılırken de başta yoksullar ve işçiler gibi dezavatanjlı gruplar olmak üzere sosyal devlet olanaklarıyla desteklenmesini temel olarak talep ediyoruz.  Şuana kadar yönetilme biçiminin başarısız olduğu çok net bir şekilde kabul edilmesi gerekiliyor. Toplumsal hareketliliği azaltmaya yönelik yeni tedbirlere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. 4 hafta boyunca ülkeye çok sıkı bir şekilde tedbirler alınması belediye, temizlik ve gıda satışı dışında ve zorunlu yönetim dışındaki faaliyetlerin durdurulması gerektiğini, kamuda çalışan işçi ve memurların maaşlarını ödenerek ve yoksulların ihtiyaçlarını karşılayacak bir mali destek yapılması gerektiğini ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesi ve özlük haklarına yönelik gerekli desteklerin sağlanması gibi buna benzer toplumsal hareketliliği azaltacak önlemlerin yaşama geçirilmeli. Ama TTB olarak raporlar açıklıyoruz, açıklamalar yapıyoruz, siyasal iktidara yönelik açıklamalarımız oluyor eğer bu zamana kadar bunlar dikkate alınmış olsaydı pandemi de çok farklı bir noktada olabilirdik. Çünkü bizim yaptığımız uyarılar akıl ve bilimin bize vaaz ettiği konular. Bu sürecin bilimsel verilere uygun bilimsel yöntemlerle yapılması gerektiğini söyledik.” diye konuştu.

“BİLİMSEL VERİLERE UYGUN YENİDEN BİR DEĞERLENDİRME YAPILMALI”

Pandemi sürecinde Türkiye’ de toplum katılımının sağlanmadığını ifade eden Yerlikaya, ”Başta Tabip odaları, meslek örgütleri, sağlık sendikaları gibi kurumların talepleri ve önerileri hesaba katılmadan süreç yönetilmeye çalışıldı ve bundan da gelinen aşamada başarısız olundu. Şuanda çok net olarak şunu ifade etmemiz gerekiyor, Pandemiye karşı şuana kadar yürütülen çabalar yetersizdir, başarısız olmuştur. Toplum katılımı önemsenerek akılcı, bilimsel verilere uygun yeniden bir değerlendirmenin yapılması gerekiyor. Bu değerlendirme yapılırken de toplumun bütün katmanlarını içerek şekilde gerekli desteğin sağlanması lazım.  Sıkı tedbirlere ihtiyacımızın olduğu ama bu tedbirlerin güvenlikçi politikalarla değil gerçekten halkın uyum sağlayabileceği bir şekilde sosyal devlet olanaklarının halk yararına kullandırılmasıyla ancak bu pandemide başarılı olabileceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.