Sigorta Haftası’nın Türkiye’de sigorta farkındalığının yükselmesi açısından önem taşıdığını ve DASK’ın kuruluşundan bu yana sigortalılık oranlarının yükselmesi için pek çok çalışma yaptığını belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Mete Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “17 Ağustos Marmara Depremi’nin ardından kurulan DASK, depremden sonra hayatın kaldığı yerden devam etmesini sağlama hedefiyle 20 yılda pek çok çalışma gerçekleştirdi. Yürütülen bu çalışmalar sonucunda bugün Türkiye’deki her iki konuttan biri Zorunlu Deprem Sigortası güvencesi altına alındı. 20 yılda depremlerin neden olduğu maddi hasarlar için konut sahiplerine 440 milyon TL ödeme yaptık. Bu ödemenin 220 milyon TL’sini Elazığ’da yaşanan son depremde gerçekleştirdik. Yüzde 56 sigortalılık oranına ulaşarak yolun yarısını geride bırakmaktan mutluluk duymakla birlikte, daha gidecek yolumuz olduğunun da farkındayız.”

DASK'A GÜVEN ARTIYOR

DASK, depremlerde edindiği deneyimle afet yönetimini geliştirirken, depreme hazır olmak için operasyonel ve finansal gücünü artıracak çalışmalar yürütmeye büyük önem veriyor. Depremlerin ardından hasar yönetimi için atılacak adımların hızla uygulamaya konduğunu belirten Güler, şöyle devam etti: “Arama kurtarma çalışmaları devam ederken biz de DASK olarak eksperlerimizle birlikte hasar tespitine en kısa sürede başlamak için gerekli organizasyonu yürütüyoruz. Enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından da bir hafta içinde eksperlerimizi sahaya gönderiyoruz. Hasar yönetimindeki başarımızın ve poliçe sahibi vatandaşın tazminatını vaktinde almasının DASK’a duyulan güvenin temel unsurlarından biri olduğunu biliyoruz. Bugün 25 milyar TL’ye ulaşan toplam hasar ödeme gücümüzle depremlerin neden olduğu maddi hasarın yönetimi açısından ülkemize önemli bir avantaj sağlıyoruz.”



 MARMARA BÖLGESİ YÜZDE 67 İLE İLK SIRADA 

Bölgesel bazda bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 67’lik sigortalılık oranıyla ilk sırada yer alırken; sigortalılık oranları Ege Bölgesinde yüzde 54, İç Anadolu’da yüzde 52, Akdeniz ve Doğu Anadolu’da yüzde 48, Karadeniz’de yüzde 45 ve Güneydoğu Anadolu’da yüzde 44 düzeyinde seyrediyor.