Dünyanın tamamını pençesine alan yeni tür corona virüsü salgını, küresel kamu sağlığını ve dünya ekonomilerini tehdit ediyor. Dünyanın dört bir yanında bilim insanları corona virüsün ilacı ve aşısını geliştirmek için harıl harıl çalışıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) pandemi ilan ettiği salgın nedeniyle çok sayıda ülkede olduğu gibi Türkiye’de de hastaneler, klinikler ve doktorlar büyük bir baskı ve iş yoğunluğuyla karşı karşıya.

Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre corona virüsü tedavi süreci, çeşitli aşamalardan oluşan bir süreci kapsıyor. İlk evre, semptomların gösterilmesiyle birlikte acil servise gidilmesini ifade ediyor. Bu evreyi hastaya corona virüsü testi yapılması ve test pozitif sonuç verdiği takdirde hastanın tedavi sürecine alınması takip ediyor.

Bu koşullar altında akıllara özel sigorta şirketlerinin corona virüsü testi ve COVID-19 tedavi masraflarını karşılayıp karşılamadığı sorusu geliyor. Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen Cuma günü yaptığı açıklamada, Türkiye’de corona virüsü testlerinin mutlak suretle ücretsiz olduğunu söylemişti.

Bundan sonraki süreç ise farklı işliyor. Sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, özel sigorta şirketlerinin masrafları corona virüsü teşhisi konana kadar karşıladığını, teşhis konduktan sonraki süreçte ise devletin devreye girdiğini söylüyor.

Dolayısıyla semptom gösteren hastaların virüsü tespit edilene kadarki tedavileri özel sigorta kapsamındayken, virüsün testi ve tedavisine ilişkin giderler devletin yükümlülüğünde.

Tezel, “Dünya Sağlık Örgütü’nce bir pandemi ilan edildi. Pandemi yani genel bir yaygınlık olduğu için özel sigorta şirketlerinin corona virüsü tedavisini ödeme zorunlulukları yok. Salgın hastalıkların tedavisini devlet, yani kamu karşılamak zorunda” dedi.

Foto: shutterstock


YENİ POLİÇELERE DAHİL EDİLEBİLİYOR

Bazı sigorta şirketlerinin halihazırda COVID-19 tedavisini sınırlı biçimde hizmet kapsamlarına dahil ettiği belirtiliyor. Buna ilişkin Tezel, “Salgın sonrasında yeni sigorta yaparsanız ve corona virüsü tedavisinin de poliçeye dahil edilmesini istiyorsanız, ilave para ödemek şartıyla dahil ettirmeniz mümkün” diye konuştu.

Tezel, şu ana kadar herhangi bir sigorta şirketinin corona virüsü tedavisini karşılamak istediğine ilişkin bir duyuruda bulunmadığını belirtti. Tezel, “Henüz ‘Ben bunu karşılamak istiyorum, gelin sigorta primi ödeyin’ diyen bir şirket olmadı. Ama hazırlıkların yapıldığını söyleyen şirketler oldu” ifadesini kullandı.

PANDEMİ HASTANELERİNDE TEDAVİ

Türkiye’de geçen haftalarda yayınlanan genelgeyle özel hastaneler “pandemi hastanesi” ilan edildi.

Genelgede, “Sağlık kurumlarına müracaat edenlerin, COVID-19 tanısı kesinleşinceye kadar Sağlık Bakanlığı hastaneleri, Devlet ve Vakıf Üniversitesi hastaneleri ile tüm özel sağlık kuruluşlarınca kabul ve tedavi süreçlerinin yapılması zorunludur” ifadesi yer alıyor.

Bu çerçevede, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, göğüs hastalıkları ve iç hastalıkları uzmanı doktorlardan en az ikisinin mevcut olduğu ve üçüncü seviye erişkin yoğun bakım yatağı bulunan hastaneler “pandemi hastanesi” olarak kabul ediliyor.

Foto: shutterstock


Peki özel hastanelerin de “pandemi hastanesi” ilan edilmesi, buralarda tüm tedavi masrafların karşılandığı ve vatandaşın hiçbir bedel ödemeyeceği anlamına mı geliyor?

Sosyal güvenlik uzmanı Tezel’e göre, özel sigortası olmayan yurttaşların bu hastanelere gidip ücretsiz tedavi olmaları söz konusu değil. Ödenmesi gereken farka ilişkin Tezel, “Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması gereğince, vatandaş, devletin o hastane için ödediği paranın yüzde 200’ünü yani 2 katını, özel hastaneye ödemek zorunda” diyor.

Peki Türk sağlık ve sigorta sistemi pandemiyi uzun vadede kaldırabilecek durumda mı?

Tezel, “Eğer pandeminin gerçek rakamlarını biliyorsa, Sağlık Bakanı Koca’nın açıkladığı rakamlar doğruysa, Türkiye bu salgını kaldırabilir” diye konuştu. Resmi açıklamalara şüpheyle yaklaştığını kaydeden Tezel, “Ülke nüfusu 84 milyon, test edilen kişi sayısı 50 bin. Yani koca bir okyanusta nokta kadar. Gerçek rakamları ifade etmediğini düşünüyorum” dedi.