ABD Adalet Bakanlığı tarihindeki en büyük tekelleşme davasını dün Google’a karşı açtı. Trump hükümetinin arama sonuçlarında Cumhuriyetçilerin ilgilenebileceği sonuçları çıkarmadığı gerekçesiyle Google’ı suçlamasının ardından davanın açılması dikkat çekti.

Google’ın hakkında daha önce Avrupa’da da olduğu gibi soruşturma açılabilecek pek çok konu varken Adalet Bakanlığı’nın sadece arama sonuçlarına odaklandı.

Sozcu.com.tr’nin incelediği 64 sayfalık dava dosyasında yer alan bilgilere göre Google’ın Apple ile yaptığı işbirliği Adalet Bakanlığı tarafından uzun süredir takip ediliyormuş.

Dosyada yer alan bilgilere göre Google, iPhone’ların internet tarayıcısı Safari’nin varsayılan arama motoru olmak için Apple’a yılda yaklaşık 11 milyar dolar ödüyor. (Google'ın bağlı olduğu Alphabet’in kârının üçte biri) Bunun karşılığında ise Google’ın arama hacminin yüzde 50’sinin iPhone aramalarından oluştuğu ifade ediliyor. Wall Street Journal’da yer alan bilgilere göre Google söz konusu istatistik hakkında yorum yapmadı.

Google'ın CEO'su Pichai ve Apple'ın CEO'su Tim Cook/Fotoğraf: Reuters

İKİ CEO BULUŞTU


Google ve Apple arama sonuçları hakkında birbirlerine ne kadar ücret ödediklerini açıklamıyor fakat dava dosyasına göre Apple’ın yıllık kârının yüzde 15-20’si arasında bir oran Google’dan geliyor. Dava dosyasında 2018 yılında Apple’ın CEO’su Tim Cook ve Google’ın CEO’su Sundar Pichai’nin buluştuğu belirtilerek iki şirketin tek bir firma gibi çalışmasının tarafların çıkarına olduğu konusunda mutabık kaldılar. Dosyada firmanın CEO’ları isimleriyle anılmadı. İddialara göre taraflar birbirlerine “Görevimiz tek bir şirket gibi çalışmak” diyor.

Hükümet aynı zamanda Google’ın Android işletim sistemine sahip telefonlarda ki bu cihazlar akıllı telefon pazarının yüzde 40’ını oluşturuyor, Google arama motorunun varsayılan arama motoru olarak ayarlanmasının da rekabete aykırı bir durum oluşturduğunu iddia etti.

GOOGLE: HERHANGİ BİR ŞİRKETLE İŞBİRLİĞİ YAPABİLİRİZ


Google’ın baş hukuk müşaviri Kent Walker Google hakkında soruşturma açılmasının kullanıcılara hizmet etmeyeceğini söylüyor. Walker tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bu dava daha düşük kaliteli arama sonuçlarına, telefon fiyatlarının yükselmesine ve insanların alıştıkları servisleri kullanmasının zorlaşmasına neden olur” diyor. Walker, "Apple ile yaptığımız anlaşma farklı şirketler ile yaptığımız işbirliklerinden farklı değil" değerlendirmesinde bulundu.

Google hakkında astronomik bir ceza çıkabilecek dava ardından şaşırtıcı bir biçimde şirketin hisseleri etkilenmedi. Google kağıtları önceki gün günü yüzde 2 yukarıda tamamladı.

[custom_content title="MICROSOFT EXPLORER DAVASINI KAYBETMİŞTİ" desc="ABD’deki en büyük tekelleşme davası kamu tarafından Microsoft’a açılmıştı. Federal Ticaret Komisyonu (FTC) 1992 yılında açtığı soruşturma ile Microsoft’u incelemeye aldı. 1998’e gelindiğinde yazılım pazarındaki yasal olmayan yollardan dışladığı ve Windows işletim sisteminde Netscape gibi tarayıcıların kullanılması yerine insanları Internet Explorer ürününe yönlendirdiği gerekçesiyle kurum hakkında dava açılmıştı. Microsoft'un dava kurallarını ihlal ettiğine karar verildi.">

UZMANLAR NE DİYOR?


Reuters'a konuşan Pennsylvania Devlet Üniversitesi'nden hukuk profesörü John Lopatka Google'ın pazarda hakim konumda olduğunu belirtirken soruşturmanın zamanlamasının önemli olduğunu vurguluyor. Lopatka Google'ın davada elinin güçlü olduğunu belirterek, "Evet kötü bir firmayız ama iyi iş çıkartıyoruz, bu yüzden pazarda hakim konumdayız diyebilirler" değerlendirmesinde bulundu.

Eski Federal Ticaret Komisyonu Başkanı olan George Washington Üniversitesi öğretim üyesi William Kovacic, "Hükümet size dava açtıysa bunu aşma şansınız zor değilse bile imkansıza yakın" ifadelerini kullandı.

SONUCUNDA NE OLABİLİR?


Mahkemenin Google'ı haksız bulması durumunda Google yüklü bir miktar ceza ödeyerek bundan böyle hiçbir cihazın varsayılan arama motoru olmayabilir. Dava sonuçları itibarıyla teknoloji endüstrisinde pek çok kuralı değiştirebilir. Amazon, Apple, Google ve Microsoft'un bu davadan çıkacak karar sonucu politikalarında köklü değişikliklere gitmeleri bekleniyor.