2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas Madımak Oteli’nde 33 yazar ve ozan ile iki otel çalışanı yakılarak öldürülmüştü.

Katliam...

Türk Dil Kurumu’na göre...

Topluca öldürmek... Kırım...

Ancak... Saadet Partisi (SP) lideri Temel Karamollaoğlu’na göre ‘katliam’ değil... Haber Global’da Jülide Ateş’in sorularını yanıtlarken Karamollaoğlu şu cümleleri kurdu: “Ben bundan dolayı üzülüyorum, bundan dolayı hayıflanıyorum, bu niye önlenemedi. Ölen ölmüştür, elbette insanların canı yanıyor. Ben ona bir şey diyemem. Ama katliam dediğim gibi kasıtlı yapılır. Ben orada insanların ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim.”

Bazı konulardaki tavrınız sizin duruşunuzla ilgili bilgi verir!

5 Temmuz 1993... Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’ne bağlı Başbağlar Köyü’nde PKK tarafından 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliam...

SP lideri Karamollaoğlu geçen yıl Başbağlar katliamıyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Bugün içimizi yakan, kalbimizde yarası hâlâ taptaze olan Başbağlar katliamının sene-i devriyesi. Herkesin bildiği üzere, o acı günde teröristler Başbağlar’da yaşayan halkın üzerine kurşun yağdırmış ardından köy ateşe verilmiş bunun neticesinde 33 vatandaşımız şehit edilmiştir...”

Sorun tam da burada... Sivas’ta yaşanan da Erzincan’da yaşanan da katliamdır! İkisi de ‘karanlık’tır!

Bugün Karamollaoğlu’nu AKP karşıtı politika izlediği için destekleyenler ‘katliam’ konusunda tartışmaya açık olmalıdır!

“Mollalar İran’a”...

SP Genel Başkanı, Sivas katliamını değerlendirirken şu doğru tespiti de yaptı: “Bence derin devlet. Ama kimse derin devletin kim olduğunu bilmiyor. Bu hadise çıkmadan 2 gün önce Aczmendi Sivas’ta ortaya çıktı. Bunlar dikkate alındığında bir şey var mı diye insanın aklına geliyor. 1993 Türkiye’nin en karmaşık yılıdır. Özal hayatını kaybetti, Eşref Paşa’ya suikast o zaman düzenlendi. Bu hadiseyi kınamamak mümkün değil.”

Karamollaoğlu, ‘derin devlet’ diyor ama ‘gladio’ demiyor!

Doğru ama eksik tespit!

Birincisi... 1990’lar... ABD’nin ‘Kemalizm bitti, Ilımlı İslam’ dediği günler... ‘Şeriatçı’ katliam gerçekleşiyor...
“Mollalar İran’a” sloganı atılıyor...  Aydınlanmacı Uğur Mumcu katlediliyor ve bu arada Kürt meselesinde ‘bağımsızlıkçı’ komutan ve aydınlar katlediliyor... Bu arada Fetullah Gülen büyümeye devam ediyor ve Orta Asya kapısı ‘Kemalizm bitti’ diyenler tarafından açılıyor!

O zaman 1993’e dönelim...

Mumcu, Bitlis, Kahveci...

24 Ocak 1993...  Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu suikasta kurban gitti.

28 Ocak 1993... İş adamı Jak Kamhi’ye, suikast girişiminde bulunuldu.

17 Şubat 1993... Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis, terörün ABD’den bağımsız bir şeklide sona erdirilmesi için çalışan bir komutandır. Uçağı düşer ve Orgeneral Bitlis şehit olur. Ama ölmeden önce söylediği, Güneydoğu’ya konuşlu Çekiç Güç’ün Türkiye’den ayrılması gerektiği şeklindeki cümleleri ‘suikastın’ kaynağını işaret etmiştir...

17 Nisan 1993... Cumhurbaşkanı Turgut Özal kalp krizi geçirir ve yaşamını yitirir. İlginç olan şudur: PKK’nın başı Abdullah Öcalan 16 Nisan 1993’te süresiz ateşkes ilan ettiğini duyurur, açıklamayı 17 Nisan günü Şam’da yapacaktır...

25 Mayıs 1993... Ateşkes Öcalan’ın talimatıyla bozulur. 25 Mayıs günü Bingöl-Elazığ yolunda 33 silahsız asker o gün şehit edilir.

30 Haziran 1993... Van’da, PKK, Yenigün Oteli’ni ateşe verir.  O yangında 11 sivil ölür.

2 Temmuz 1993... Şırnak’ta Çelik Karakolu hedeftir ve 16 er o baskında şehit düşer.

2 Temmuz 1993... Sivas’taki Madımak Oteli 2 Temmuz’da yakılır.

5 Temmuz 1993... Erzincan’ın Başbağlar Köyü... 33 masum köylü o gün orada PKK tarafından kurşuna dizilerek katledilir, köyleri yakılır.

4 Eylül 1993... HEP’in kurucularından Mardin Milletvekili Mehmet Sincar öldürülür...

22 Ekim 1993... Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasta kurban gider.

Cumhur ya da Millet İttifakı fark etmez!

Hesaplaşma zamanı değil mi?