✔ Mesele Kasım Süleymani’yi savunmak değil… Mesele, saflaşmada nerede durduğunu ilan etmek


✔ İran’la hesabı olanlar… Amerika’ydı, İsrail’di, Fetullah Gülen’di… Süleymani öldürülünce sevindiler


 İktidara yakın kalemler, AKP’liler ve saray danışmanı… ABD ve İsrail ve Gülen’i yalnız bırakmadı…


✔ “Manşet atarak ABD’yle savaşanların” aslında “sözde karşıt” oldukları, suikast sonrası ortaya çıktı...


Tarih 4 Kasım 1979... İran Şahı Muhammed Şah Rıza Pehlevi yönetimine, 10 Şubat 1979’da son verilir. İranlı öğrenciler, 4 Kasım 1979 tarihinde ABD Büyükelçiliğini basar, diplomatları 444 gün boyunca esir alır. Humeyni’nin başında olduğu Tahran yönetimi, Amerika’yı “Şah’ın suç ortağı” olmakla suçlar!… Hatta... 1953 yılında demokratik bir seçimle iş başına gelen Başbakan Muhammed Musaddık’a CIA destekli yapılan darbe gibi, kendilerine de karşı bir devrim planlandığı düşünülür.

Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter, “4 Kasım 1979, asla unutamayacağım bir tarih” der. ABD ile İran arasında uzun süren Cezayir müzakerelerinin ardından 20 Ocak 1981’de varılan anlaşma imzalanır, rehineler serbest bırakılır. Bu gelişmeden kısa bir süre önce 4 Kasım 1980 tarihinde mevcut Demokrat Başkan Jimmy Carter, Cumhuriyetçi aday Ronald Reagan’a karşı kaybeder!

4 Kasım 1979’da ABD’nin Tahran Büyükelçiliği işgal edildi ve kırılma başladı.


EMPERYALİZMLE MÜCADELE YALANI

ABD Büyükelçiliğinin işgali, İran ile Muammer Kaddafi yönetimindeki Libya’yı birbirine yakınlaştırmış, Küba lideri Fidel Castro ise Humeyni’ye devrimci bir antiemperyalist olarak övgülerde bulunmuştu.  4 Kasım, İran’da her yıl “Küresel Emperyalizme Karşı Milli Mücadele Günü” olarak kutlanıyor.

Türkiye’de 1980 sonra dergi çevrelerinde İran’a yakın İslamcı gruplar oldu ve ‘emperyalizme karşı’ İran’asempati vardı! Tabii ki o dönem de ‘Şii İran’ı reddeden İslamcı sayısı az değildi... Konumuz, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD hava saldırısı sonucu öldürülmesi... Konumuz, uzun zamandır ‘Anti-Amerikan’ olduklarını ilan edenlerin, Süleymani’ye atılan füzelere sevinmesi! Bugün “manşetlerle ABD’ye karşı savaşanların” mutluluğu! Peki nerede kaldı emperyalizm karşıtlığı!

Türkiye-İran-Rusya hattına bu suikast darbe vurmaz mı?


Unutmayalım… Türkiye-Rusya-İran üzerinden yeni bir hat oluşmaya başladı… Soçi, Nursultan, Ankara ve Tahran’da, ABD’nin Suriye politikalarına karşı ortak bildiriler okundu!



Tarih 20 Aralık 2018... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında, “Amerika’nın, İran’a yönelik yaptırım kararının bölge güvenliğini ve istikrarını tehlikeye attığını, Türkiye olarak bu kararı desteklemediğimizi bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.

Tarih 27 Eylül 2019... Erdoğan, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurul toplantılarına katıldı ve  ABD’den dönerken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şu anda gerek petrol gerekse doğalgaz noktasında İran ile olan ilişkimizi sıfırlamamız mümkün değil. Biz oradan yine doğalgazımızı alacağız” ifadelerini kullandı. Ancak... Süleymani öldürüldü ve ‘takke düştü kel göründü’. Kimler sevindi? Kimler buluştu?

Firari Fetullahçılar, iktidara yakın kalemler ve danışman…


İlk destek veren isim AKP’li Şamil Tayyar oldu... Tayyar, “Kasım Süleymani’nin ölümü, sadece İran değil terör örgütü PKK ve YPG için de kayıptır. Çözüm sürecinde PKK’nın silah bırakmasını engellemeye, Fırat Kalkanı, Afrin ve Barış Pınarı’nı sabote etmeye çalıştı. PKK’nın en büyük hamisiydi. Su testisi su yolunda kırıldı” dedi.

Çarpıtma çok açık! IŞİD’e karşı ilk başlarda YPG’yle görüşmeler yaptığı doğru!… Ancak... YPG/PKK’yı besleyen ABD değil miydi? O TIR’larla silah taşıyan vs...



FİLİSTİN’DE NE OLUYOR?

Süleymani’yi kim öldürdü? ABD! Devam edelim...

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül… Süleymani için “Halep katili” ifadelerini kullandı. Karagül mesajında, “Bir savaş suçlusuydu. ABD’nin Irak’ta yaptığını o Suriye’de yaptı” ifadelerini kullandı. Garip olan şu: ABD, Irak’ı işgal ederken, Suriye’yi yok ederken, Filistin’de çocuklar katledilirken...

Bu kadar yüksek sesle konuşan yoktu! İsrail’in ‘bayram’ yaşadığı suikast sonrası İsrail’le aynı çizgide buluşmak da tarihin bir trajedisi galiba!…Bitmedi...

HAKAN FİDAN’A SALDIRI

Firari FETÖ’cü... Tuncay Opçin örneğin… Opçin “ABD, Kasım Süleymani’yi öldürmüş. Hakan Fidan’ın başı sağolsun!” dedi. Neden? Çünkü… 17-25 Aralık sürecinden önce yaşanan MİT krizinde Fidan’ı “İrancı” olmakla suçlayan FETÖ’ydü! Sonrasında da Hakan Fidan’ı hep hedef aldılar!

WASHİNGTON’DAN MESAJ

Firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan... Arslan da iktidara şu tavsiyede bulundu: “Süleymani’nin öldürülmesi uzun vadede Erdoğan’ın lehine olur. İran’la iplerin gerildiği bir dönemde Trump aynı anda Ankara’yı da karşına almak istemeyecektir. Kongre dahil Washington’da Erdoğan aleyhtarı tutumlar ötelenir. Erdoğan’da biraz frene basar.” Son olarak...

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mücahit Küçükyılmaz’a bakalım: “Katil katledildi. Rüzgar eken fırtına biçti.”

GERÇEK DÜŞMAN KİM?

AKP içinde gerçekten bu saldırı konusunda tavır alan birisi yok mu? İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olduğunu iddia edenler nasıl bir savrulma yaşıyor? Dünyayı kana bulayan küresel güçlere karşı ortak hareket ettiklerini söyleyenler nasıl kör olabiliyor? Ya da...

ABD-Sovyetler Birliği savaşı döneminde... 6. Filo’nun yanında olan, ABD bayrağını sallayanlar bugün de yine Pentagon’un yanında mı? Gerçeklerle yüzleşmek önemli! Çünkü... Düşman, PKK/YPG’yi besleyen, Feto’yu iade etmeyen ve 15 Temmuz’un arkasında olan güç değil mi?