[caption id="attachment_5724395" align="alignnone" width="600"] Tayyip Erdoğan’ın konuşması parti sitesinde yer alıyor.[/caption]

Önümde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin programı duruyor... Okuyorum... “Kamu Yönetimi” başlığının altında “Yerel Yönetimler” bölümü dikkatimi çekiyor! Siz de okuyun: “... Çağımız bir yönüyle küreselleşme çağı, diğer yönüyle yerelleşme ve yerel yönetimlerin devlet sistemleri içindeki ağırlıklarının arttığı bir çağdır. Artık demokrasi sadece bir seçme ve seçilme rejimi değil, aynı zamanda katılma ve iş birliği rejimi olarak algılanmaktadır. Bu katılım ve iş birliğini gerçekleştirecek temel birimler ise yerel yönetimlerdir.”

Yani... 14 Ağustos 2001’de kurulan AKP, ‘yerel yönetimlerin güçlendirilmesini demokrasi meselesi’ olarak görüyor...

Parti programına devam edelim: “... Mahalli idarelere yerel ihtiyaçlara göre yönetim biçimlerini geliştirme yetkisini verecektir. Yerel yönetimlerin kendi görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli harcamaları karşılayacak düzeyde ve çeşitlilikte mali güce kavuşmalarını sağlayacaktır. Kendi alanlarıyla ilgili düzenlemelere gidilmeden önce yerel yönetimlere danışılması ilkesini getirecektir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na uygun olarak, anayasal sistemimize yerel yönetim hakkının dahil edilmesini sağlayacaktır. Yerel yönetimlerin yargı yoluna gidebilme hakkı dahil ilgili tüm düzenlemeleri gerçekleştirecektir...”

Belediyeler kaybedilince...

Yani... 19 yıl önce AKP, yerel yönetimlerin arkasında ve daha da güçlendirilmesini istiyor.

Peki...

Koronavirüs sürecinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere muhalefet belediyelerinin ‘yardım kampanyası’ başlatmasına neden engel olundu? İktidar, İstanbul, Ankara’yı kaybettiği için mi bu kadar tepkili? İzin almadan başlatılan yardım kampanyasıyla ilgili çözüm yolu basit değil miydi?

Nasıl mı? Anlatalım...

[caption id="attachment_5724396" align="alignnone" width="600"] Tayyip Erdoğan’ın konuşması parti sitesinde yer alıyor.[/caption]

Filistin ve Sudan kampanyalarına bakın


Tarih 18 Mayıs 2018... Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda Filistin halkının sıkıntılarının hafifletilmesi için gerekli her türlü yardım ve desteğin sağlanması amacıyla yardım kampanyası başlatıldı. “Filistin İnsani Yardım Kampanyası”na ilişkin Başbakanlık Genelgesi, Resmi Gazete’nin sayısında yayımlandı. Valilikler, belediyeler ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca toplanan yardımların, belirtilen hesap numaralarına aktarılacağı kaydedilen genelgede, gerçek veya tüzel kişilerin bu hesaplara doğrudan bağış yapabileceği bildirildi.

Yani... Belediyeler yardım toplayacak ve AFAD koordinasyonunda o hesaplara aktaracak. Demek ki çözüm varmış... Ya da...

4 Kasım 2019... Tarihindeki en büyük sel felaketini yaşayan Sudan halkı için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile insani yardım kampanyası başlatıldı. ‘Sudan Sel Felaketi Yardım Kampanyası’, AFAD koordinasyonunda yürütüldü. Diğer kamu kurumları tarafından toplanan bağışlar, AFAD’ın açtığı kampanya hesaplarına yatırdı.

Yani... Belediyeler yardım toplayacak ve AFAD koordinasyonunda o hesaplara aktaracak. Demek ki çözüm varmış...

Mesele... Birlik içinde hareket etmekse... ‘Biz bize yeter’ demekse... Devleti yöneten iktidar, “Türkiye İttifakı”nı bile dile getiren iktidar, muhalefetle ortak hareket etmeli...

Çünkü, koronavirüs sonrası yeni bir dünyanın kurulacağını herkes görüyor ve söylüyor!