ALMAN KORSANLIĞINI BİR DE BÖYLE OKUYUN




Post-truth... Yani... Gerçek ötesi...

Algıların, olguların önüne geçmesi!

21’inci yüzyılın en güçlü silahı da “Algı operasyonu” yapmak!

Algı operasyonunun tanımını hatırlayalım: “Toplumu, istenilen şekilde düşünmeye ikna etmek için etkilemek.”

Şimdi iki gün önceye dönelim: Yunan bir komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen İrini Harekatı’nda görevli bir Alman fırtakeyni, Türkiye’den Libya’ya gıda ve boya gibi maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz’de durdurarak, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde saatlerce aradı.

O saatlerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay eski Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’yla konuştum ve sizler de bu röportajı hem internet sitemizde hem de gazetemizde okudunuz!

Şimdi 19 Mayıs 2020’ye gidelim: Cihat Yaycı istifa etti ve şu cümleleri kurdu: “Bilasebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir.”

Peki... Tümamiral Cihat Yaycı’nın istifası öncesinde ‘algı operasyonu’nu kim yürütmüştü? Tek tek okuyalım: “Patagonya Bahriyesi”, “Gangway”, “HalisTuncNavy”, “Cafer Topkaya”, “Hüseyin Demirtaş”, “Tutuklu General”, “Ersin Demircan”, “The Hançer”, “Wings Of Desire”, “Sürgün Binbaşı”, “DzKK”, “Yb. Ethem Gürbaş”, “Viya Böyle”, “Mareşal Von Manstein”... Bu isimler sosyal medyada Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin kullandığı hesaplar! Birçoğu, TSK’dan firar etmiş subaylar ve yurtdışında yaşıyorlar!

Bunları neden mi anlattım?

Tehlikenin farkında mısınız?


Cihat Yaycı, Türk gemisinin Doğu Akdeniz’de hedef alınmadan önce “FETÖ’cü sosyal medya hesapları tarafından hedefe konulduğunu açıkladı.

Okuyalım: “FETÖ’cüler tarafından yapılmaya çalışılan MİT TIR’ları provokasyon ve iftira senaryosunun bir benzeri yapılmaya çalışılıyor. Geçen yıldan bu yana Türkiye’den kaçan FETÖ’cüler bazı sosyal medya hesapları üzerinden Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de silah kaçakçılığı yaptığını iddia etti. Hedef gösterdiler! Bu yaptıklarını daha önce de MİT TIR’larında yaptılar. Şimdi de gemilerimizi hedef gösterdiler, Almanlar da operasyon yaptı.”

Şaşırtıcı bir benzerlik: Cihat Yaycı’yı istifa etmeden önce hedefe koyanlarla, Doğu Akdeniz’de Türk gemisini hedefe koyanlar aynı!

Aslında... İçeride ve dışarıda ‘algı operasyonu’ konusunda uzman olan çok isim var! Sosyal medyada varlar, medya dünyasında varlar, iş dünyasında varlar ve siyasette varlar!

Demek ki... Tehlike büyük!

Amaç ne? Çok açık değil mi?

10-11 Aralık’ta AB Zirvesi öncesi Türkiye’nin ‘suçlu’ olduğunu dünyaya göstermek isteyenler harekete geçti!

Libya’ya ‘silah sevkiyatı’ yapan bir ülke konumuna düşürülmek için düğmeye basıldı!

İşte tam da bu noktada Türkiye ‘ekonomi ve hukukta reform’ tartışması yaşıyor!

İç cephede ‘barış’ reformu


İktidarın görmesi gereken, ‘iç cephe’ ne kadar güçlü olursa dış cephede mücadele edebilirsin!

Örneğin...

Büyük devrimci Atatürk’ün Nutuk’taki şu uyarısını hiç unutmamalı:

“Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği cephedir. Dış cephe, doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir. Bu cephe sarsılabilir, değişebilir, mağlup olabilir; fakat bu durum, hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti tutsak ettiren, iç cephenin çökmesidir.”

Yani...

SÖZCÜ, Cumhuriyet, OdaTv gibi anti-emperyalist, Kemalist ve bağımsızlıkçı yayın organlarına ağır baskı yaparak... Hukuk hiçe sayılarak davalarla iç cephe zayıflar!

Hemen hemen her gün kurucu lider Atatürk’e saldırıyla iç cephe zayıflar!

SONUÇ: Ekonomi ve hukukta reform yapılacaksa, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de ‘algı operasyonuna’ karşı  mücadele edilecekse içeride ‘barış’ şart!