Tarih 28 Ocak 2013...

Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner, TSK’ya ve ailesine kurulan Balyoz, sözde casusluk komploları sonrası istifa eder ve silah arkadaşlarına saat 17.15’te şu mesajla veda eder:

“... Son birkaç yıl içinde, bir kısmını çok yakından tanıdığım ve vatanseverliğinden şüphe duymadığım silah arkadaşlarımın, yüz kızartıcı bir şekilde mahkum edilmesi hayatta aldığım en büyük ders olmuştur. Gelecek kuşaklara ders olsun diye... 13 yaşından itibaren yaklaşık 47 yıl boyunca büyük bir onurla taşıdığım bahriye üniformamı çıkarmaya karar verdim.” (Toygun Atilla/Sakıncalı Amiral/Sayfa 150)

Nusret Güner


KOŞANER SUÇA ORTAK OLMADI

Tarih 26 Ekim 2016... FETÖ/PDY Darbe Komisyonu’nda dinlenen Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner, 2011 yılındaki YAŞ toplantısından 2 gün önce (29 Temmuz) neden görevinden istifa ettiğini açıkladı. Koşaner şöyle konuştu: “... Büyük bir general, subay, astsubay kitlesi yok yere hapisteydi. Mahkeme görevini yapmıyordu. Savcı ve hakimlerin tutumları aleni olarak hukuka aykırıydı. Rastgele toplu tutuklamalarla, Silahlı Kuvvetler’e bir mesaj veriliyordu. Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve kadrolarımızı boşaltmak, kendi kadrolarına yer açmaktı. Biz asker olarak emir verdiğimizde askerimiz koşarak ölüme gidiyor. Biz onun hakkını korumak zorundayız, ölümüne korumak zorundayız. YAŞ kararlarında bunların hepsini bana attıracaklardı. Bu mümkün değildi. Yaptığım zaman bu suça ortak olacaktım.”

Işık Koşaner

Yalan, iftira...


Tarih 18 Mayıs 2020... Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümami­ral Cihat Yaycı istifa etti. Yaycı istifa dilekçesinde şu vurguları yaptı: “Bilâse­bep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fe­tövari kumpasları çağ­rıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örsele­miştir. 13 yaşımda tertemiz olarak mensubu olmakla her zaman gurur duyduğum asil Türk Milleti’nin vermiş olduğu üniformamı, 40 yıl boyunca gururla lekesiz ve şaibesiz olarak taşıdım. Bu­gün geldiğim noktada görev verilmeyen, adeta kumpas kurularak yalan ve iftiralar neticesinde görevden uzaklaştırıl­mış bir amiral olarak mesleğimi icra edeme­yeceğim açıktır. Bu son derece onur kırıcı­dır. Bırakın bir Türk Ami­ralini hiçbir Türk neferinin bunu sindirebileceğini düşünemiyorum.”

Cihat Yaycı

Amiral Cihat Yaycı öncesi ve sonrası...


İstifasından önce iktida­ra yakın gazetelerin yere göğe sığdıramadığı medya, Amiral Cihat Yaycı’nın istifasının ardından ‘suspus’ oldu! Sanki ‘susun’ denildi! Yazanlar da... Cihat Yay­cı’nın ‘PR yaptığını’, ‘gaze­tecilerle arası iyi olduğunu’, ‘subaylar arasında öne çıktı­ğı için rahatsızlık verdiğini’ anlatmaya çalışanlar da oldu. Hatta daha da ileriye gidenler... Cihat Yaycı’yı geçmişte Fetullahçı olmakla suçlayanlar bile vardı!

Kimse hakikati sorgula­madı!

Saygı Öztürk, Nedim Şener gibi isimlerin kaleme aldığı ‘ihale’ so­ruşturmasında kim kimi savundu? O ihalede ne oldu?

Fetullahçı sosyal medya hesapları Yaycı’yı neden hedefe koymuştu?

Yunan basını neden Tü­mamiral aleyhine kampan­ya yapmıştı?

SONUÇ: Cihat Yay­cı istifa ettiği için FETÖ ile mücadele bitmez! Yaycı istifa ettiği için Doğu Akdeniz müca­delesinden vazgeçilmez! Ancak... Bu şekilde isti­faya zorlanan Yaycı’nın yaşadıklarından sonra kim casusluk örgütüyle mücadele etmek is­ter? Kim, devletin bağımsız politikalarında rol almak için kalem oynatır?