Milli Savunma Bakanlığı: İdlib’de bazı radikal gruplar tarafından roketli saldırı düzenlendi. ‘Kara kedi’ destekli cihatçı HTŞ’nin, saldırının yapıldığı Muhanbel’deki varlığını bilmeyen yok.


15 Mart 2020... Türkiye ile Rusya pazar günü İdlib yakınındaki M-4 karayolunda ortak devriye faaliyetine başladı. BM’nin ‘terörist’ olarak tanımladığı Heyeti Tahrir el Şam (HTŞ), M-4’ün kuzeyindeki muhalefet bölgesinde önemli ölçüde alan kontrolüne sahip. Ortak devriye sırasında HTŞ devriyeyi engellemeye çalıştı ancak başarılı olamadı...

Hatırlatalım...

‘TERÖR ÖRGÜTLERİ ORTADAN KALKACAK’

İdlib’de 34 Türk askerinin şehit olmasının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart’ta Moskova’da bir araya gelmişti. İki lider söz konusu buluşmada, İdlib’de ateşkesin yürürlüğe girmesi konusunda uzlaşmaya varmıştı. Türkiye ile Rusya arasındaki uzlaşma; ateşkes ve ortak devriye uygulamasının yanı sıra M-4 karayolu boyunca cihatçıların bulunduğu bölgenin içinden geçen bir güvenlik koridoru oluşturulmasını da içeriyordu. Hatta... Ek protokolün dördüncü paragrafında, “Terörün tüm tezahürleriyle mücadele ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörist olarak tanımladığı grupların ortadan kaldırılması kararlılığı” vurgulanmıştı. Yani... El Kaide bağlantılı HTŞ ve diğer örgütler!

Türkiye ile Rusya’nın geçen pazar günü M-4 Karayolu'nda yaptığı devriye radikaller tarafından engellenmek istenmişti.


MUHANBEL KASABASINDA KİM VAR?

19 Mart 2020... Milli Savunma Bakanlığı, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde (İGAB) roketli saldırı sonucu 2 askerin şehit olduğunu, 1 askerin yaralandığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, İGAB’da görevli unsurlara bölgedeki bazı radikal gruplar tarafından roketli saldırı düzenlendiği belirtildi.

Kim bu ‘radikal’ gruplar? HTŞ ya da Hurras Din ya da IŞİD... Yani... İki Türk askerini şehit eden cihatçı terör örgütleri! Saldırı, Muhanbel kasabasında yaşandı... M-4 karayolunun hemen altında kalan bölge... HTŞ’nin Muhanbel kasabasında Hurras Din adlı diğer bir cihatçı örgütle savaştığı da biliniyor... Çünkü... HTŞ, İdlib’de kendisinden başka bir güç istemiyor! Unutmayalım... HTŞ, IŞİD, diğer cihatçı yapılar... Destekçilerinin ‘kara kedi’ olduğunu unutmayalım!

HTŞ, HEDEFLERİNDE ABD’NİN OLMADIĞINI İLAN ETMİŞTİ!


3 Mart’ta SÖZCÜ’deki köşemin başlığı şuydu: “İdlib’i kontrol eden HTŞ lideri Cevlani ABD’nin adamı mı?” Bakın ne demişim: Heyeti Tahrir el Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani... İdlib’in büyük bir bölümüne hükmeden, Suriye ordusunun hedefindeki HTŞ’nin ‘karanlık’ yöneticisi! Asıl adı Usame el Abbasi el Vahidi... İdlib’de yaşadı. Onun da hayatı ABD’nin 2003’teki Irak işgalinin ardından değişti. Tıp fakültesini bıraktı ve Irak’ta El-Kaide’ye katıldı. 2006 yılında Amerika saldırıları kapsamında gerçekleştirilen son suikasttan sonra Cevlani Irak’tan Lübnan’a geçti. Irak’a döndü ve tutuklandı. Bucca Hapishanesi’nde iki yıl ‘eğitim’ aldı! Ve... Suriye’de ‘Arap Baharı’ başlayınca, 2011’de Suriye’ye, ülkesine döndü.



Batı destekli ‘Arap Baharı’nın destekçisiydi. 29 Mayıs 2015’te, Katar merkezli El Cezire televizyonuna konuşan Cevlani, Amerika ve Batı’yı hedef almayacaklarını söyledi! İşte Cevlani portresinin en çarpıcı yeri! Neden mi? Irak’ın işgaliyle ABD’ye karşı direnişe geçen Cevlani, Suriye’de ABD’nin yanındaydı... Soru şu: Irak’ın en önemli iki hapishanesinden biri olan Bucca’dan nasıl rahat bir şekilde serbest kaldı? Aynı IŞİD’in kurucusu Bağdadi gibi. ABD’nin IŞİD’le Mücadele ve Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey de 30 Ocak’ta, BBC Türkçe’ye HTŞ’yle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:  “İdlib’de ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar var. Çok daha büyük gruplar da var, Nusra gibi, Heyeti Tahrir el Şam (HTŞ) gibi. Bunlar doğrudan El Kaide’nin uzantıları, terör örgütü olarak kabul ediliyorlar ancak öncelikli olarak Esad rejimiyle mücadeleye odaklanmış durumdalar. Henüz biz bu iddiaları kabul etmedik ama kendileri, terörist değil vatansever muhalif savaşçılar olduklarını iddia ediyorlar. Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik.”