Türkiye, üç ay içinde 50 milyon doz aşı yapmaya hazırlanıyor. Sağlık Bakanlığı, SinoVac aşısının faz-3 çalışmalarının Türkiye’de olması ve erken dönemde aşıya erişim için Çin’le anlaştı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yağız Üresin, “... Klinik kriterleri tutturmayan bir aşı piyasaya zaten çıkamaz” dedi ve şu tespitleri yaptı:

“... Baştan söylüyorum aşı, ilaca göre daha kolay üretilir. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yüzlerce ilacı denetliyor. Bir aşıyı mı denetleyemecek? Aşıyla ilgili Big Pharma (Büyük ilaç şirketleri) aşıya ilgili hiçbir şey üretmedi. Aşıyı küçük firmalar üretti. Big Pharma üretilen aşıların üzerine yattı. Şimdi gelelim sürece. Birden fazla teknolojide üretilen aşı var. BioNTech Pfizer ve ABD’li Moderna’nın aşıları mRNA teknolojisi kullanılarak geliştirildi. Vücuda RNA veriyorsunuz, antijeni konak hücrede üretip antikor gelişimini sağlıyor. Hızlı üretilebilmesi avantaj. Bu aşının -70 derece gibi soğukta saklanması gerekiyor. Çin aşısı en eski teknoloji ile geliştirildi. Mikroorganizma öldürülüp vücuda veriliyor, vücutta çoğalamıyor ama bağışıklık gelişiyor.

“Sağlık Bakanlığı hangi aşıyı önüme koyarsa yaptıracağım”


Peki Türkiye neyi tartışıyor? Neden tartışıyor?  Üresin bir bilim insanı olarak şu cümleyi kurdu: “Sağlık Bakanlığı hangi aşıyı önüme koyarsa yaptıracağım... Bu aşıların her biriyle ilgili olağanüstü bir yan etki çıkması söz konusu değil. Çünkü hepsi hakkında yeterince çalışma var. Batının yaptığı iyi doğununki kötü demek doğru değil. Brezilya gibi ‘tırışka’ ülkeler cümlesini kurmak da yanlış. Biz onlardan klinik olarak öndeyiz ama Doğa Avrupa’dan da ilerideyiz. ”

“FİRMALARIN CEO’LARI AÇIKLADI”

Aşıların koruyuculuk olanları nedir? Yağız Hoca, çalışmaların henüz tamamlanmadığını ifade ve şu uyarıyı yaptı: “Firmaların CEO’ları açıklama yaptı... Çünkü, kendi aşılarını öne çıkarmak istiyorlar! Nihai sonuçlar bize daha fazla bilgi verecek. Büyük popülasyonlarda bu başarı yüzdeleri ne kadar geçerliliğini koruyacak göreceğiz. Bir defa aşının erişilebilir olması gerekiyor. Türkiye Çin’le ‘Aşının geliştirilmesine katkıda bulunalım, erken dönemde bize aşı verin’ gibi bir anlaşma yapmış. Çin’de bu aşı 200 bin kişide denenmiş. Bu açıdan en fazla denenen aşı. Bu olumlu bir yanı. Diğer taraftan bu aşıyı (SinoVac) üretmek zahmetli. Diğer mRNA teknolojisiyle üretilen aşıları üretmek daha kolay!”

Türk aşısı ne zaman?


Prof. Yağız Üresin, “Twitter bilimi” eleştirisi yaptı! Neden mi? Dinleyelim: “... Bazıları Boğaz’a bakıp hiç hasta görmeden üç yıl beklememizi söylüyor. Aşıyı kendileri bulacakmış. Twitter bilimi bu. Hayattan o kadar kopuklar ki... Sağlık çalışanları ölüyor, halk hastanelere yığılmış ve aşı için herkes çalışıyor. Bu cümleleri kurmak yanlış! Bakın... Türkiye’de de 25 merkezde çalışma yürütülüyor. Bizzat kendimiz bunu yapıyoruz. İşin başında Hacettepe Üniversitesi var. Kendi sağlık otoritemize güvenelim. Ciddi çalışmalar yürütülüyor. Bir ülke, FDA onayı almayan bir ürüne bilimsel olarak yeterli araştırma yaptıktan sonra onay verebilir. 25 yerde bu araştırma yapılıyor, daha ne olacak? Dünya Sağlık Örgütü bir onay makamı değil. Tek tek hükümetlerin onaylaması gerekiyor. Bu da ‘mandacı’ kafa!”

BAHARDA AŞI VAR MI?

Üresin’in şu uyarısı da önemli: “... Türkiye’nin sağlık birikimine güveniyorum ama ‘Baharda Türk aşısı devreye girecek’ denilmesinin erken olduğunu ifade etmekte yarar var! Şimdiden tarih vermek doğru değil. Sabırlı ve soğukkanlı stratejiler gütmek gerekiyor. Olan potansiyelimiz önemli ama aşı için tarih vermek gerçekçi değil. Şunu da söylemek gerekiyor: Genel aşı karşıtlığı düz dünyacılık gibi bir şey. İnsan hayatını uzatan iki şey vardır. Biri, suların arıtılması, diğeri aşıdır.”