Bu bir üç maymun hikayesi...

Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru...

Japonca’da sırasıyla (şeytanı) görmemek, işitmemek ve konuşmamak anlamına geliyor. Bunlar kim? 2005’ten 2013’e kadar, ‘şeytanı’ görmeyenler vardı hatta işbirliği içinde olanlar!

Bugün ekranlarda çıkıyorlar ya sahte kahramanlar.

Bunu kimse unutmasın. Bugünün kendini muhalif görenlerine bakın, “FETÖ ile mücadele ediyoruz” diyenlere de bakın. Örgütle mücadele ettiğini söyleyenlerin büyük bölümü sahte! 15 Temmuz gecesi Fetullahçıların NATO destekli darbe girişimi başarılı olsaydı, bugün o örgüte ‘küfür edenler’ havaalanında ‘hocalarını’ bekliyor olacaktı!

Yalan mı? O gece kimler pozisyon aldı? Kimin kazandığını görmek istedi!

Ve... O gün... Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu gibi gazetecileri cezaevine atacak olanlar bugün Silivri’de tutuklu...

Garip olan... Bu istihbarat örgütüyle mücadele eden Pehlivan ve Terkoğlu da Silivri’de yatıyor... Örgüt üyeleriyle her gün burun buruna yaşıyor!

Biz... Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru değiliz! 24 Haziran’da, ilk mahkemede gazetecilik örgütü üyeleri olarak Silivri’de olacağız...

Devam edelim...

ÖRGÜT ÜYESİ ASKERLERİN HAVUZU


İktidara yakın medyada göremezsiniz! Görseniz bile kenara köşeye sıkışmıştır!

Sadece SÖZCÜ okursanız Fetullah’la mücadele edildiğini hatırlarsınız!

Nasıl mı?

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 4 Mayıs 2020 tarihinde açıklanan 2019/9296 Esas-2019/8316 Karar sayı ve 19/12/2019 tarihli kararından bahsediyorum. 16. Ceza Dairesi, Samsun’da, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan ceza alan sanık Astsubay A.A.’nın incelenen temyiz başvurusunda, sanığın sadece ankesörlü telefonla aranan cep telefonunun HTS kayıtlarının tek başına delil olarak kabul edileceğine hükmetti.

Barış Terkoğlu


Şimdi ne yapılmalı?

Yargıtay’ın bu önemli kararından sonra, asker şahısların muhtelif yerlerde görev yapan tayine tabi kamu görevlilerinden olduğunu unutmadan... Her görev yerinde örgütsel irtibatını devam ettirmesi olgusu karşısında ülke genelindeki ankesörlü/ kontörlü sabit hatlardan oluşturulan veri havuzundan faydalanılması zorunluluğu doğdu. Bu şekilde bir örgüt mensubu askerin bütün görev yerlerindeki irtibatları kolayca ortaya çıkabilir, ayrıca ülke genelindeki örgüt mensupların tablosu da bütünsel olarak görülebilir! Zaten son Yargıtay kararı da bu tür bir veri havuzundan faydalanılmasını hüküm verebilmek için zorunlu kılmakta.

Bitmedi...

İZMİR’DE 569 KRİPTO DEŞİFRE EDİLDİ


Bu durumu çok önceden sezerek analiz eden, o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görev yapan Savcı Can Tuncay, 2018 yılı Şubat ayında Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının da destekleriyle bir çalışma başlattı. Oluşturulan çalışma grubu tarafından 81 İl Emniyet Müdürlükleri tarafından bildirilen sabit hatların nitelikleri tek tek incelenerek yaklaşık 5 bin hattan oluşan bir veri havuzu oluşturuldu.

Hatta... Bu veri havuzu sayesinde terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetler Yapılanması açısından en önemli il olan İzmir’de üç ay gibi kısa bir sürede 569 örgütü mensubu deşifre edildi. Operasyonun başında da yine Savcı Can Tuncay vardı!

SON NOT: İki gündür yazıyorum. Kuleli Askeri Lisesi fezlekesinde Fetullah Gülen’in talimatıyla baskı yapılan ve okuldan ayrılmak zorunda kalan öğrencileri. Sıra… Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları’nda işkence ve eziyet görmek suretiyle ayrılmak zorunda bırakılan öğrenci sayısı 4 bin... Bunu gerçekleştiren FETÖ’cü kadrolarla ilgili kapsamlı soruşturma dosyası halen bekliyor!