Torba yasa uygulaması, iktidarın  “takım çantası”ndaki kıymetli araçlardan biri. Partili Cumhurbaşkanlığına geçildiğinden beri yoğunlaştı. TBMM’ye getirilip oylandığı için bir “yasama iradesi” varmış görüntüsü sunuluyor. Gerçekte olan; iktidar başta sermaye şirketleri olmak üzere egemenlere desteğini  diri tutuyor. Ömrünü uzatacağını düşündüğü değişiklikleri torbaya atıp, emeğiyle geçinenlerin, yoksulların üzerine boca ediyor.

Bugün enerji odaklı son torba yasadaki teknik görünen ama hayati bir maddeden söz edeceğim. Meclis’te iktidar milletvekillerinin yaptığı  “ince işçilik”ten.

ENERJİ TORBASI

TBMM’nin Sanayi Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan yeni geçen torba yasanın adı:

Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” .

Genel gerekçesinde “enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılmasından” söz ediliyor.  Hedefler ise sürekli, sürdürülebilir, çevreyle uyumlu, kaliteli, güvenli, en düşük maliyetle enerji arz diye sıralanıyor.

Yasa teklifi Komisyon’da görüşülürken 132 sayfalık bir rapor hazırlandı. O raporda, değişikliklerin seyrini görmek mümkün.

YASADIŞI DAVRANMAYA MÜSAADE

Maden Kanunu, değiştirilen kanunlardan biri. Ve skandal bir değişikliğin önü açılmış görünüyor. O da şu:

Rödovans sözleşmesi olmaksızın işletme izin alanı dışındaki mücavir sahaya 20 metreye kadar taşsa bile para ve hapis cezası uygulanmayacak. 20 metrenin neye göre belirlendiği açık değil. (Belli ki birilerinin işine yarayacak) Değişiklik yasalaşırsa,  mevcut maddeye göre ceza verilmesi gereken sınır taşmaları yasal hale getirilecek.

AKP milletvekillerinin getirdiği değişikliğin dikkat çeken bir boyutu daha var. İlk metinde 20 metre ifadesi geçmiyor. Komisyon’da görüşülürken maden şirketlerine ceza almadan yan tarafa taşmalarını sağlayacak tolerans pekiştirilmiş.

İlk hali böyle:

MADDE 5- 3213 sayılı Kanunun ek 15 inci maddesinde yer alan “mücavirdeki sahalara” ibaresi “ruhsat alanı dışındaki mücavir sahalara tedbirsiz ve dikkatsiz faaliyetler sonucu meydana gelen” şeklinde değiştirilmiştir.

Komisyon’da bu hale gelmiş:

MADDE 5- 3213 sayılı Kanunun ek 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan“mücavirdeki sahalara” ibaresi “işletme izni alanı dışındaki mücavir sahalara yirmi metreye kadar” şeklinde değiştirilmiştir.

Önemli bir hatırlatma:

Maden Kanunu’nun yürürlükteki ilgili maddesindeki yaptırımlar: Üç yıldan beş yıla kadar hapis, 20 bin güne kadar adli para cezası. Yanısıra bu suçlardan hüküm giyenler on yıl boyunca madencilik yapamıyor.

YENİ MADEN FACİASINA DAVETİYE

Raporda pek çok muhalefet şerhi konulduğunu vurgulayalım.

Görünen o ki, eğer yasalaşırsa bu değişiklikle TBMM, Soma Maden Araştırma Komisyonu’nda  2014’te aldığı kendi kararını etkisizleştirecek. Kötü olan, bir nedeni de proje sınırlarını aşmak olan Ermenek kazası gibi yeni kazalara yol açma ihtimali.

2014 tarihli TBMM Soma raporunda “kazanın nedenleriyle ilgili tespitler”den bir alıntı:

“Nisan 2014’de MİGEM’e verilen ve 2015  yılı için projelendirilen alan dışında  çalışma yapıldığı tespit edilmiştir.

- Plan üzerinde yapılan incelemede; proje verilerine uyulmadan, kömür içerisindeki galerilerle yer yer proje sınırları aşılarak eski imalatlara doğru yaklaşık 40 metre daha galeri sürüldüğü görülmüştür (İşçilerin beyanına göre bu mesafenin 10 m daha ilerletilerek sağ ve sol yönlerinde yaklaşık 10 m galeriler sürülmüştür).

- Böylelikle bırakılan topuklar zayıflatıacak şekilde projenin ihlal edildiği görülmektedir.”(s.369)

★★★

Bütün bunlar, Soma ve Ermenek’teki madenciler yıllardır ödenmeyen ücret ve tazminatları için hak ararken oluyor. Yürüyüşlerine ara verip İzmir’deki deprem kurtarma çalışmasına koşarak insanlık dersi veren madenciler, hak arayışlarına döndükleri gün yolda tartaklanıp sürüklendiler. Yıllardır hakları ödenmeyen maden işçileri kışı nasıl geçireceklerini bilmediklerini söylerken, maden patronlarının komşu sahaya taşmasını suç olmaktan çıkaran yasa Genel Kurul’da sıraya girdi.