Gölgesi ve gövdesiyle dost ağaçların arasında, nefes alınabilen eşsiz bir kamusal alandı Saraçoğlu mahallesi. Oturduğunuz bahçe duvarının ardında kaotik bir trafik, şehir kalabalığı akarken huzur içinde dinlenebilirdiniz.

Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanıydı.

Alabildiğine sakin, başkentin tarihini hissedebileceğiniz sokakları vardı.

Ankara’nın orta yerinde para harcamak zorunda kalmadan güzel zaman geçirmeyi mümkün kılan ender bir mekandı.

Kabul etmek lazım ki, bardaktan son yudumu aldığınız anda, masanızın abartılı bir süratle adeta bir küfür gibi toplandığı bugünün işletmecilik gerçeğinde, az lüks değildi bütün bunlar.

Ve mimarisi sayesinde vaha gibi kalmış bu alanın, böylesi bir iktidar düzeninde kamu kaynakları harekete geçirilmeden, nepotik paylaşımlara tahvil edilmeden şu güne gelebilmesi bir mucizeydi.

Mucize bitti.

Saraçoğlu Mahallesi’nde çalışmalar devam ediyor.


GÜRYAPI’NIN İŞ MAKİNELERİ

Artık Saraçoğlu mahallesinde Güryapı şirketinin iş makineleri var.

Emlak Konut GYO ile sözleşme imzaladılar.

364 milyon 250 bin TL bedelle “aslına uygun restorasyon” yapıyorlar.

İçinde ruhun, yaşanmışlıkların, malzemesinin korunmadığı bir restorasyon dış cepheyi aynı tutunca (onun bile ne çok sorunlu örneği var) restorasyon mudur fikrimiz var.

Aslında dava sürerken, o iş makinelerinin o sokağa giremiyor olması lazımdı. Ama bir kez sözler ve kararlar verilmişse kim dinler yargıyı?

RİSKLİ ALAN YALANI TUTMAYINCA

Uzun yıllar lojman olarak kullanılan Saraçoğlu’nun ranta açılma girişimi zaten resmi yalanlarla başlamıştı. “Riskli alan” yalanıyla. Mimarlar Odası’nın davalarındaki hukuki süreçler, yalanı ortaya çıkarınca başka formüller devreye sokuldu.

Mahalledeki -başkentin en köklü okullarından- Namık Kemal Ortaokulu boşaltılıyor. Rant uğruna okullarından aniden koparılan öğrencilerin üzüntüsü, içindeki Hohner akordeon piyano ve daha bir sürü şey... (Mimarlar Odası Ankara Şubesi hızlı bir refleksle idari yargıda dava açtı)

GELSİN PARA GİTSİN DEĞER

Saraçoğlu’nun Saraçoğlu olmaktan çıkmasının ilk etabı işte böyle geçiliyor.

Daha sonra da oteli, çarşısı, otoparkıyla gelsin ticaret gitsin sükunet; gelsin paralar, gitsin kültürel değerler.

Bitmiyor aç gözlülük, bitmiyor yenileme, “soylulaştırma”, aslına uygun restorasyon kandırmacasıyla kent kültürünü, şehir hafızasını rant hırsına kurban etme iştahı. Bitmiyor, bitmiyor.

Bu satırları okuyanlar arasında çocukluğu, gençliği, bürokrasi yaşamı Saraçoğlu’nda geçmiş kişiler varsa selam gönderelim.

Çankaya Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne de konuyla ilgili olarak “bilmediğimiz bir şey mi var?” diye soralım.

AA’ya 273.7 milyon TL


Anadolu Ajansı (AA) İletişim Başkanlığı’na bağlı. Başkanlık, her yıl AA ile en çok 5 yıllık sözleşme yapmaya yetkili.

Sayıştay’ın son raporuna göre İletişim Başkanlığı’na 2019 yılı bütçesinden 418.9 milyon TL ödenek ayrılmış. Bu ödeneğin 377.8 milyon TL’si harcanmış.

Harcamalarda en yüksek pay “mal ve hizmet alım giderleri”nde. Sayıştay’ın rapordaki değerlendirmesi şöyle:

“Ana kalemler arasında mal ve hizmet alım giderleri olarak 308.849.968 TL dikkati çekmektedir. Bu miktarın büyük bir kısmı Anadolu Ajansı’ndan yapılan hizmet alımından meydana gelmektedir. Başkanlık ile Anadolu Ajansı arasında 16/07/2019 tarihinde bir sözleşme yapılmış olup Başkanlığın 2019 yılında Anadolu Ajansı T.A.Ş.’ye yapılan parasal aktarımın tutarı 273.742.000 TL olarak gerçekleşmiştir.”

Sözün özü, AA’ya bütçeden geçen yıl 273.7 milyon TL aktarılmış.

Aynı AA, 2019 yerel seçimlerindeki veri kesintilerini, ama daha önemlisi (YSK’nın “biz değiliz” dediği) sandık başındaki kaynaklarını hâlâ şeffaf biçimde kamuoyuna açıklamış değil.

RTÜK 700 bin TL’yi nereye bağışladı?


İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk soruyor bu soruyu.

RTÜK, geçen hafta Sayıştay’ın 2019 raporundaki tespitlerini haber yapan gazete ve gazetecilere gözdağı verir tonda açıklama yaptı. Üstelik “Sonuçlanmamış Sayıştay raporu” diye tuhaf bir ifade kullanarak. Belli ki harcamalarının ve yaptığı bağışların açığa çıkmasından rahatsız olanlar var.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması talebiyle, Öztürk’ün TBMM’ye verdiği soru önergesinden iki özet başlık:

RTÜK’ün mal ve hizmet alımlarının önemli bir bölümünün; ihale yapılmadan gerçekleştirilmesinin gerekçesi nedir?

Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yapılan Transferler” kapsamında yapılan 700.000 TL’lik bağış ve/veya yardımlar; hangi kuruluş ya da kuruluşlara yapılmıştır?