Sonunda bu da oldu.

Azerilerin, Terekemelerin, Kürtlerin, Türkmenlerin ve yerlilerin on yıllardır huzur içinde yaşadığı, adeta “birlikte yaşam”ın sembolü haline getirdiği Kars’ın seçilmiş belediye başkanı Ayhan Bilgen, 27 Eylül’de gözaltına alındı, 1 Ekim’i 2 Ekim’e bağlayan gece de tutuklandı.

Kars’taki operasyon bununla da sınırlı kalmadı.

1 Ekim sabahı, Kars’taki Belediye yöneticileriyle Belediye Meclisi üyelerinin evlerine polis baskınları düzenlendi ve 19 kişi gözaltına alındı. “Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alınanlar arasında Bilgen’le birlikte eş başkanlık yapan Şevin Alaca da var.

Bilgen ve Alaca’nın görevden alınmasının ardından da İçişleri Bakanlığı, Kars Valisi’ni Belediye’ye “kayyum” olarak atadı.

★★★

Yine kitabın ortasından yazacağım.

Doğup büyüdüğüm, her karışını bildiğim, insanını tanıdığım, hassasiyetlerini çok iyi bildiğim şehirdir Kars.

Halkı feraset sahibidir. Devletine her zaman saygı gösterir, başının üzerinde gezdirir. Ayrılıkçılığa da prim vermez.

Ancak kendi hür iradesine halel getirecek bir gelişme olursa da durumu hazmedemez.

Tercihlerine saygı gösterilmesini bekler ve öyle “kayyum” uygulamasını falan kaldıramaz.

Kendi seçtiği insanlar orada dururken, devlet otoritesini temsil eden başka şehirden gelmiş birinin seçilenin yerine atanmasına sıcak bakmaz.

Başına gelenlerle baş edemiyorsa, gücü yetmiyorsa susar bekler ve zamanı geldiğinde öyle bir ders verir ki devlet aklı dahi anlamakta zorlanır.

★★★

Kars’ta son dönemde yaşananların herkes farkındaydı.

Belediye ihalelerinin geçmişte nasıl dağıtıldığına, kurulu düzenin nasıl işlediğine, düzenleri bozulan mafyavari, organize, silahlı rantçıların neler yapabildiğine bütün Kars şahitti.

Herkes devletin onlarla mücadele etmesini, Kars’ın kaynaklarının Kars için kullanılmasını beklerken, devlet onların da hedefinde olan Bilgen’i devre dışı bırakmayı seçti.

Velev ki Bilgen’in ve diğerlerinin başına gelenlerin o düzene çomak sokmasıyla bir ilgisi yok. Velev ki tutuklanmalarına neden olan dava AK Parti’nin bölgedeki siyasi rakibi HDP’yle ilgili “siyasi” bir dava değil.

Velev ki Bilgen de Alaca da kanunları çiğnedi ve tutuklanmayı, görevden alınmayı hak etti.

Bu Karslıların seçtiği meclisten birinin yeni başkan olarak seçilmesi gerekliliğin önüne geçer mi?

Büyük ihtimalle “yasa böyle” diyeceklerdir.

Ancak, Bilgen gözaltındayken, Kars’a kayyum atanmasın diye her durumda istifa edeceğini duyurmuştu. Pek ala istifası sağlanabilir, Kars Belediye Meclisi’nin yeni bir başkan seçmesine fırsat verilebilirdi.

Bu yapılmadı, demokrasi değil kayyum düzeni kazandı.

Ben size söyleyeyim, iktidar da duysun.

Kayyum Kars’ı bozar.

Kars Valisi, kayyum olarak isterse Kars’ı Paris yapsın.

Bilgen’e oy vermiş olsunlar ya da olmasınlar fark etmez, Karslılar da seçim sandığı önlerine konulduğunda 27 Eylül – 2 Ekim 2020 günleri arasında yaşananları unutmaz.

(“Diğer şehirlerde de aynısı yapıldı, Kars’a gelince mi konuşuyorsunuz” diyenlere kısa bir yanıt: Kayyum uygulamasını başka şehirlerde de tasvip etmediğimi yazılarımı okuyan, katıldığım yayınları izleyen herkes bilir. Ancak memleketim olduğundan, geçmişimin her anına işlediğinden, geleceğimde de olacağından, dertleriyle dertlendiğimden, iyiliğiyle gururlandığımdan, devletin gölgesine saklanan eli silahlı organize grupların kurmak istediği düzeni yakından bildiğimden konu Kars’a gelince yazmayı kendimde hak görüyorum.)