Qfwfq ne mi?

Kendisi bir öykü karakteri.

Küba asıllı İtalyan gazeteci Italio Calvino’nun “Kozmokomik Öyküler” eserindeki anlatıcı karakter.

“Büyük patlama” ya da “hayat suda başladı” gibi bilimsel teorilerden yola çıkıp, gülümseten düşündüren kurgu yaşanmışlıklar anlatır. Kimi zaman hiçbir şeyin bulunmadığı, evrenin “tek bir nokta” olduğu günlerde “hepimiz aynı noktadaydık” diye başlayıp, o aynı noktadaki insanlar arasındaki ilginç diyalogları aktarır. Bazen arkadaşıyla buluşup hidrojen atomlarıyla misket oynar.

★★★

Korona salgınıyla mücadeleyi izlerken kendimi Qfwfq gibi hissetmeye başladım.

Mesela 10 Mayıs günü, 65 yaş üstü vatandaşlar 50 günlük ev hapsinden çıkarken, Calvino’nun “hayat suda başladı” teorisinin masaya yatırıldığı “suda yaşayan amca”lar aklıma geldi. Qfwfq gibi oturup 50 gün sonra dışarı çıkan büyüklerimizi gözlemledim.

Haklı olarak kaldırıma atılan ilk adımları biraz ürkekti. Önce sağa sonra sola baktılar. Etrafta sadece kendileri gibi insanlar vardı. Kuğulu Park’a doğru yürümeye başladılar. Bazıları çocukları ve torunlarıyla görüntülü konuşma başlatmıştı bile:

- “Bakın neredeyim...”

- “Anneciğim arkandaki teyze çok yakınında... Aaa yanında da bir amca duruyor. Mesafeye dikkat et!”

- “Ama vefa grubu bizler için konser veriyor, onu dinliyoruz.”

- “Annecim iki aydır biz dahi yaklaşamadık, hasret kaldık sana, tanımadığın insanlarla bu kadar yakın durma!”

- “Bir şey olmaz çocuğum...”

Bu diyaloğu duyunca annemi aradım:

- “Ne yapıyorsunuz, nasıl gidiyor dışarı izni...”

- “Yürüyüşten geldik, arkadaşlarla sitedeki kamelyada sohbet ediyoruz.”

- “...”

★★★

15 Mayıs günü 14-20 yaş arası gençler de dışarı çıkacak bakalım onlar ne yapacak? En yakınımdaki delikanlıya sordum:

“Ne yapacaksın”

Ne dese beğenirsiniz?

“O saatlerde dersim var. Evden online derse girmek zorundayım!”

“...”

Gel de çık işin içinden. Madem 65 yaş üstüne hafta sonu izin verdiniz. Gençler için neden hafta içi ders günlerini seçtiniz?

★★★

11 Mayıs günü AVM’ler açıldı. Qfwfq’nun anlattığı o nokta gibi hepimiz aynı AVM’deydik sanki. Birazdan büyük patlama olacak ve hayat AVM’lerde başlayacaktı. Açılış saatinde oluşan kuyruğu gördünüz mü?

AVM’ye girilebiliyorsa tamam! Bütün sorunlar geride kalmıştır artık. Kapalı AVM’ler açıldıysa, açık hava parklar, sahiller vatandaşa kapalı olsa da olur!

★★★

İstanbul’daki “Sahra hastaneleri” inşaatına alelacele başlanmıştı. İhale dahi yapmaya gerek görmemişlerdi. Üstelik inşaatı milyarlarca dolar değerindeki Atatürk Havaalanı’nın pist başlarına yapmışlardı.

Derken Sağlık Bakanlığı “Korona ile mücadelede birinci aşamayı tamamladık” açıklamasını yaptı.

Vatandaş haklı olarak sordu:

“E normalleşirken sahra hastaneleri ne olacak? Yazık oldu pistlere!”

Devlet bu! Yanıtsız bırakır mı vatandaşı:

“Sahra hastanesi olmuyorsa turistik hastane yaparız? Havaalanına ambulans uçaklar hasta getirir burada tedavi ederiz.”

“Bu hastaneler sadece yoğun bakım hizmeti verecekti hani? Bir de pistleri bozdular, uçak nasıl inecek?”

“...”

★★★

Salgın başladığında “maske takmaya gerek yok” demişlerdi. Bir süre sonra “Virüs bizi şaşırttı, siz maske takın” dediler. Vatandaş maske almaya çalıştı ama stokçular, fırsatçılar aman vermedi. Olaylar ve diyaloglar şöyle gelişti:

“Maskeler el yakıyor, almaya gücümüz yetmiyor.”

“Bundan sonra maskeyi devlet ücretsiz dağıtacak, siz endişe etmeyin.”

“Kodum gelmedi, kodu gelen de eczanede maske bulamadı!”

“DARBECİSİN SEN!”

“...”

“Müjde, maskeyi artık satın alabilirsiniz.”

★★★

Qfwfq bir öyküde arkadaşıyla birlikte hidrojen atomlarıyla misket oynamıştı demiştim ya...

Şimdilerde biz de benzer bir durumdayız. AVM’ye gidiyoruz, berbere gidiyoruz, yakında restorana gideceğiz ama hafta sonları, resmi tatillerde sokağa çıkamayacağız. Üç gün serbest dört gün ev hapsi, beş gün serbest iki gün ev hapsi. İkisinden biri yanlış ama hangisi?

En iyisi fazla sorgulamayalım biz!

Sosyalleşirken topladığımız virüslerle sokağa çıkma kısıtlaması günleri evde misket oynayalım!