Ben barajları çok severim. Akarsu da su kaynağıdır ama düzensizdir. Baraj düzenli su demektir, su ise hayattır. Baraj elektrik demektir, elektrik ekonomidir. Baraj yol demektir, yollar insanları kavuşturur. İnsanın en asil uğraşı sanattır. Sanatın amacı güzeli yaratmaktır. Baraj gölleri kıvrım kıvrım, koy koydur. Her koy bir başka güzeldir. Baraj bir deryadır; en değerli mekanlar lebiderya olanlardır. Sel seylâp, insan dostu olan suyun insana düşman kesilmesidir. Baraj, insana düşman kesilen suyu dosta dönüştürür. Baraj sayesinde yazlar daha az sıcak, kışlar daha az soğuk geçer. Kuraklık kabustur. Baraj kabusu sona erdirir. Barajın içinde balık, çevresinde her tür bitki ve ağaç yetişir. Baraj inşa etmek, doğayı yeniden yaratmaktır. Yaratma, insanı yüceltir.

ILISU BARAJI VE HASANKEYF

Etütleri 1936’da başlayan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin inşaatı 2008’de başlamıştı. 11 milyar metreküp kapasiteli baraj gölü %85 dolmuş ve elektrik üretimi de başlamıştır (İstanbul’un yılda 1.1 milyar metreküp su kullandığını düşünürsek, bu baraj gölünün ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır.) Ilısu Baraj Gölü, emsalsiz tarihi eserler barındıran Hasankeyf beldesi ve çevresinin sular altında kalmasına sebep olmuştur. Her ne kadar o yöredeki önemli eserlerin bir kısmı çok zorlu bir uğraş sonunda özgün yerinden sökülüp, yeni yerlerine taşınmış olsa bile, yine de arkeolojik değeri olan çok şey, ebediyen sular altında kalmıştır. Bu husus, inşaat başlamadan önce çok eleştirilmişti. Maalesef hâlâ eleştirilmektedir. İnsanlar tarih boyunca nehirlerin iki yakasındaki bereketli topraklarda tarım yaparak yaşamını sağlamıştır. Medeniyetler de bu sebeple oralarda oluşmuştur.

HER KARAR BİR TERCİHTİR

İktisat, “maksat” kökünden türemiştir. İktisadi karar, maksada hizmet eden karar demektir. Herkesin maksadı veya maksat öncelikleri aynı değildir. Dolayısıyla, herkesin üzerinde mutabık olduğu bir karar yoktur, olamaz. Bir yatırım kararı, ne kadar hesaba kitaba dayanırsa dayansın, son tahlilde karar alıcının ve kararı beğenenlerin öncelik tercihini yansıtır. Benim tercihim, bazı değerli arkeolojik eserleri su altında bıraksa bile daima baraj inşa etmekten yanadır. Ancak yerinden yurdundan ve özellikle verimli taban arazilerinden uzaklaştırılan insanların geçim meselesini çözecek “iktisadi modeli” önceden tasarlayıp hayata geçirmek şarttır. Nasıl asırlar önce yaşamış insanlar kendi yararlarını düşünmüşse, bu çağda yaşayanların da kendi ve kendilerinden sonra gelen nesillerin iktisadi refahını düşünmeye hakları vardır. O yöreleri gezmiş ve görmüş bir kişi olarak, Ilısu Barajı’nın bölge halkına gönençte çağ atlatacağını rahatça söyleyebilirim. Sadece bu sonuç bile çok şeye değer.

Son söz: Geçmişe saygı, bugüne saygısızlığın gerekçesi olamaz.