İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasını internetten görüntülü olarak dinliyorum. Mutluluğu gözlerinden okunan başkan, şunları söylüyor: “Kıymetli hemşerilerim, bugün sizlere harika bir müjde vermek için karşınızda bulunuyorum... Cumhuriyet tarihinde eşine az rastlanır bir başarıya imza attık. Uluslararası piyasalardan İstanbul’umuza 580 milyon dolarlık kaynak sağladık. Altını çizelim. Üstelik Hazine desteği olmaksızın... Birkaç gün içinde sahibi olacağımız 580 milyon dolar yani 4 milyar 500 milyon lira, eski parayla 4.5 katrilyon lira İstanbul’a ne katacak...

Konuşmasına devam eden başkan, bu kaynağın dört yeni metro hattının tamamlanmasında ve diğerlerinin ihyasında kullanılacağını ilave ediyor. Başkan, yaptığı basın toplantısında, kamu bankaları kredi vermediği için yurtdışından borçlanmaya mecbur kaldıklarını, yoksa kendilerinin “yurtdışı finansman meraklısı olmadığını” da vurguluyor.

HAZİNE, BELEDİYE BORÇLARINA KENDİLİĞİNDEN KEFİLDİR

Geçen hafta basına yansıyan bir başka dış borçlanma haberi daha vardı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 60 milyon Euro kredi almasına, Hazine ve Maliye Bakanlığı nihayet izin vermiş. Bu borçlanmada Hazine garantisinin olup olmadığını anlayamadım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gelen parayla otobüs alınacağını söylemiş. İzmir’de 2004’ten 2019’a kadar Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve İzmir’in ulaşım altyapısını geliştiren Aziz Kocaoğlu da, bu yatırımların Hazine garantisi olmayan dış kredilerle gerçekleştiğini söylerdi.

Murat Karayalçın 1989-1993 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmıştı. Onun zamanında Ankara’da yapılan metro yatırımları da Hazine garantisi olmayan dış borçlarla finanse edilmişti. Ancak borçların geri ödeme günleri geldiğinde Karayalçın artık ABB Başkanı değildi. Olsaydı da bir şey değişmezdi. Geri ödemeleri (dolaylı yolla da olsa) Hazine yaptı.

Çünkü bir T.C. belediyesi, borçlarını ödeyemez hale düşünce, yabancı alacaklıların, o belediyenin gelirlerine haciz koymasına hiçbir T.C. hükümeti “Bize ne, Hazine zaten garanti vermemişti” diyemez.

KİMSE DIŞ BORÇ ALMA MERAKLISI DEĞİLDİR

Döviz geliri olmayan belediyelerin, yurtdışından dövizle borçlanması “bu ülkenin finansman modelidir”. Zaten İmamoğlu, Ziraat Bankası eski Genel Müdürü Can A. Çağlar’ı, kısa süre önce, sırf dışarıdan para bulsun diye İBB Genel Sekreteri yapmıştı. O da görevini başarıyla yerine getirmiştir.

Şunu üzülerek görüyorum ki; bu ülkenin “dış borç almadan işleri idare edemeyen” bir hale gelmesi hiçbir iktidar döneminde gerçekleşmeyecektir. Benim bu sözlerim üzerine şu sorulacaktır: Ne yani? Metro yatımı yapılmasın mı, otobüs alınmasın mı? Ben de şunu soracağım: Bırakın Almanları bir yana Çinliler de metro ve hızlı tren yatırımlarını dış borçla mı yaptılar?

Son söz: Dış borç almak harika bir müjde değildir.